Çayırkay 145 Ada, 13 Parsel'de kain 572/2400 hisseli gayrimenkulün üzerinde Kent Konut T4 Şirketi tarafından belirlenen proje ve teknik şartname çerçevesinde müteahhit davalı şirket tarafından bir inşaat yapılacağı konusunda Üsküdar 14. Noteri tarafından düzenlenen 077773 yevmiye nolu ve 16/07/2012 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile anlaşıldığını, yapılan iş bu sözleşmede davalı yüklenici firma üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini bu nedenle 16/07/2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kar karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu ve sözleşmenin 16.07.2012 tarihinde akdedildiğini, davacının iddiasının zamanaşımına uğradığını, itirazlarının kabulünü zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline ilişkin bu davadan önce ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/575 esas sayılı dosyası ile 12.11.2001 tarihinde taraflardan davalı ... tarafından davacı ... Orcan aleyhine satış vaadi sözleşmesine dayanarak fereğa icbar ve tescil davası açılmıştır. Davacı ... bu dosyaya verdiği cevap dilekçelerin de de bu dosyada ileri sürdüğü iddiaları aynen tekrarlayarak hisseli satışın mümkün olmadığından sözleşmenin geçersizliğini öne sürmüştür. Satıs vaadi sözleşmesinin iptali için açılan davada dayanılan hususlar daha önce tescil davasında da savunma olarak ileri surülmüştür. Olayda dayanılan hususların o davada mahkemece incelenmesi ve karara bağlanması mümkün olduğundan ayrı bir iptal davası açılmasında hukuki yarar yoktur. Davada hukuki yarar dava şartlarından olduğundan, mahkemece re'sen gözönünde bulundurulmalıdır....
Dahili davalı ...; diğer mirasçıların mirası reddettiklerini, kendisinin tek mirasçı olduğunu, bankanın çektiği ihtarnamelerin murisin ölümü nedeni ile bila tebliğ iade edildiğini, bu ihtarnamelerin tebliğini araştırmadan ölü murise yapılan ihtarnameler ile satış sözleşmesinin iptali yoluna gidilmesinin hukuka aykırı olduğunu, usulüne uygun bir tebligat yapıldığında ölüm nedeni ile aksayan taksitleri ödeyip gayrimenkulün intikalini sağlayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; müteveffa davalı ...'nun mirasçılarının mirası reddettikleri ve müteveffanın ödemesi gereken taksitlerin ödenmediği gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı ... ile davacı idare arasında akdedilen gayrimenkul satış sözleşmesinin temerrüt nedeniyle feshine, davalıların dava konusu taşınmaza el atmalarının önlenmesine, taşınmazın tahliyesine karar verilmiş; hüküm, dahili davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir....
Taraflar arasında yapılan gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince gayrimenkul kendisine teslim edilen davalının ödemelerini aksatması üzerine davacı tarafından sözleşme ihlali sebebiyle el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve sözleşmenin feshi talebinde bulunulması üzerine; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü yönünde karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamında yer alan 24/11/2018 tarihli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi incelendiğinde; söz konusu sözleşmenin 3. maddesine göre gayrimenkulun teslim ve kullanılmasının esaslarının belirlendiği, yine 9. maddesinde sözleşmenin fesih sebebi olarak ödemelerin aksatılmasının belirlendiği ve sözleşmenin feshi halinde gayrimenkulün tahliyesinin sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlendiği, tüm bu düzenlemelere göre; davacı idare tarafından Erzurum 3....
Noterliğine ait 06/02/2018 tarih ve 01907 yevmiye numaralı ihtarnamenin onaylı sureti, taraflar arasında akdedilen 29/01/2018 tarih, 208942 nolu devre mülk satış vaadi sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı vekili , taraflar arasında imzalanan devre mülk sözleşmesini müvekkilin fesh ettiğini ancak davalının kabul etmediğini belirterek sözleşmenin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı tarafça ön inceleme duruşmasından önce davanın kabulüne ilişkin dilekçe sunulmuştur. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davacı vekilince vekalet ücreti yönünden hüküm istinaf edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılamada Dava, taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış sözleşmelerinin iptali ve sözleşmeler nedeniyle ödenen bedelin iadesine ilişkindir....
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilamında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK’un 440. maddesinde yazılı hallerden hiç birisine uymayan, davacı vekilinin sair karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir. 2. Dosya kapsamından, dava konusu taşınmaz, davalı tarafından 02.07.2009 tarihinde davacı Bankaya satılarak tapuya tescil edilmiş olup, taraflar arasında 23.03.2010 tarihinde noterde akdedilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 3. maddesinin 4. bendi, “Ancak taksitin ödenmemesi veya alıcının vazgeçmesi veya 12. ve 13.maddede belirtilen tutarların süresinde ödenmemesi veya iş bu satış vaadi sözleşmesinde belirtilen başkaca sebeplere aykırılık bulunması halinde, satıcı dilerse, iş bu satış vaadi sözleşmesini feshedebilir. Bu takdirde satış bedeline mahsuben ödenen meblağın %50’si ceza-i şart olarak satıcı tarafından irad kaydedilir.” hükmünü ihtiva etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile ... Termal Palace hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladıklarını, 2200 TL nakit ödeyip 19550 TL bedelli senet verdiğini, ancak sözleşmenin geçersiz olduğunu, iradesinin fesada uğratıldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin tahsilini ve senetlerinin iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebini içermektedir. Taraflar arasında “Yalova Termal Saray hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi” düzenlendiği satıcının Termal Saray Otel İşletmeciliği Turizm İnşaat Pazarlama Anonim Şirketi, alıcının davacı olduğu, sözleşme konusunun “Yalova ili Termal İlçesi Kirli Olma Mevkii 424 ada, 23,25 ve 27 parsellerin 7/3650 hissesinin satışı” kapsamında adi nitelikte düzenlendiği anlaşılmaktadır. 6502 Sayılı Kanun'un 50.maddesinde devre tatil sözleşmeleri ve sözleşmenin usul ve esasları, tüketicinin yasal hakları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemey göre, devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir....
Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu Afyon İli, Merkez İlçesi, İnaz (Demirçevre) Köyü, 403 nolu ada, 1 nolu parsel numaralı arsa üzerinde yapılacak olan 1+1 tipinde B-3 Blok 51 numaralı dairenin 26 Eylül- 6 Ekim dönemini 34/1 hisseli gayrimenkul tapusu verme taahhüdü ile alıcıya satışı, satış bedelinin ödenmesi, döenmin kullanma ve kullandırma şartları, gayrimenkulün iç ve dış düzenlemelerinin şeklini ve Satıcı ve Alıcının karşılıklı taahhütleri kapsar.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı...