Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilamında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK’un 440. maddesinde yazılı hallerden hiç birisine uymayan, davacı vekilinin sair karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir. 2. Dosya kapsamından, dava konusu taşınmaz, davalı tarafından 02.07.2009 tarihinde davacı Bankaya satılarak tapuya tescil edilmiş olup, taraflar arasında 23.03.2010 tarihinde noterde akdedilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 3. maddesinin 4. bendi, “Ancak taksitin ödenmemesi veya alıcının vazgeçmesi veya 12. ve 13.maddede belirtilen tutarların süresinde ödenmemesi veya iş bu satış vaadi sözleşmesinde belirtilen başkaca sebeplere aykırılık bulunması halinde, satıcı dilerse, iş bu satış vaadi sözleşmesini feshedebilir. Bu takdirde satış bedeline mahsuben ödenen meblağın %50’si ceza-i şart olarak satıcı tarafından irad kaydedilir.” hükmünü ihtiva etmektedir....

    Noterliğine ait 06/02/2018 tarih ve 01907 yevmiye numaralı ihtarnamenin onaylı sureti, taraflar arasında akdedilen 29/01/2018 tarih, 208942 nolu devre mülk satış vaadi sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı vekili , taraflar arasında imzalanan devre mülk sözleşmesini müvekkilin fesh ettiğini ancak davalının kabul etmediğini belirterek sözleşmenin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı tarafça ön inceleme duruşmasından önce davanın kabulüne ilişkin dilekçe sunulmuştur. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davacı vekilince vekalet ücreti yönünden hüküm istinaf edilmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılamada Dava, taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış sözleşmelerinin iptali ve sözleşmeler nedeniyle ödenen bedelin iadesine ilişkindir....

    Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu Afyon İli, Merkez İlçesi, İnaz (Demirçevre) Köyü, 403 nolu ada, 1 nolu parsel numaralı arsa üzerinde yapılacak olan 1+1 tipinde B-3 Blok 51 numaralı dairenin 26 Eylül- 6 Ekim dönemini 34/1 hisseli gayrimenkul tapusu verme taahhüdü ile alıcıya satışı, satış bedelinin ödenmesi, döenmin kullanma ve kullandırma şartları, gayrimenkulün iç ve dış düzenlemelerinin şeklini ve Satıcı ve Alıcının karşılıklı taahhütleri kapsar.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı...

      O halde mahkemece, taraflar arasında imzalanan 30.06.2011 tarihli 016109 ve 016110 nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ve taahütname hükümleri birlikte değerlendirilerek taşınmazların teslim edilmesi gereken tarih belirlenip mahallinde keşif yapıldıktan sonra taşınmazların fiilen teslim tarihi tespit edilerek arasında geçen sürede talep edebileceği cezai şart bedeli taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık bilirkişi raporu ile hesaplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken az yukarıda yazılı yanlış gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile ... Termal Palace hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladıklarını, 2200 TL nakit ödeyip 19550 TL bedelli senet verdiğini, ancak sözleşmenin geçersiz olduğunu, iradesinin fesada uğratıldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin tahsilini ve senetlerinin iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

          Davacı- karşı davalı, karşı davaya yönelik olarak cevap dilekçesinde, 18.03.2008 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 3. maddesinde sözleşmenin feshi halinde satış bedeline mahsuben ödenen meblağın % 50 sinin cezai şart olarak irat kaydedileceğine ilişkin düzenleme bulunduğundan, cezai şartın davalı- karşı davacının sözleşme gereği ödediği bedelden mahsup edilmesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece 19.04.2013 tarihli bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davacı- karşı davalının cezai şarta ilişkin mahsup talebine yönelik olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu konuda bir değerlendirme yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5. maddesinde “İş bu satış vaadi sözleşmesinin tanzimi ve peşinat tutarı 125.000,00 YTL ödendikten sonra taşınmazın zilyetliği alıcıya devredilecektir....

            Halk Bankası A.Ş.den kredi kullandırıldığını, davalı inşaat şirketinin müvekkili adına devir ve tescili sağlanması gereken gayrimenkulü tamamlayamadığını, söz konusu konutu anahtar teslim olarak teslim borcunu aradan geçen süreye rağmen yerine getirmemesi ve bugünkü ekonomik durumu dikkate alındığında getirmesinin de mümkün olmadığı görüldüğünden hem satış vaadi sözleşmesinin hem de kredi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedellerin iade edilmesi gerektiğini, İstanbul İli Esenyurt İlçesi Yeşilkent Mahallesi 2945 Ada 49 ada da kayıtlı arsa üzerinde inşa edilecek yapıda meydana gelecek A3. Blok 27. Kat 273 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın satın alınması hususunda Davalı Yeşil Gayrimenkul ile 02.10.2016 tarihinde akdetmiş olduğu Düzenlenme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’ni İstanbul 10....

            İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebini içermektedir. Taraflar arasında “Yalova Termal Saray hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi” düzenlendiği satıcının Termal Saray Otel İşletmeciliği Turizm İnşaat Pazarlama Anonim Şirketi, alıcının davacı olduğu, sözleşme konusunun “Yalova ili Termal İlçesi Kirli Olma Mevkii 424 ada, 23,25 ve 27 parsellerin 7/3650 hissesinin satışı” kapsamında adi nitelikte düzenlendiği anlaşılmaktadır. 6502 Sayılı Kanun'un 50.maddesinde devre tatil sözleşmeleri ve sözleşmenin usul ve esasları, tüketicinin yasal hakları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemey göre, devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir....

            İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile , taraflar arasında imzalanan 11/06/2016 tarihli Yalova Termal palace hisseli gayri menkul satış sözleşmesinin iptali ile davacı tarafından davalıya ödenen 14.750 TL nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, karar süresinde davalı tarafından istinaf edilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, taraflar arasında akdedilen gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 11/06/2016 tarihli GA01- 0798 numaralı sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaza ilişkin tapunun, dava tarihinden önce davacı adına tescil edildiği görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu