Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine; 2-Dava, davacının 30.05.1995 tarihini takip eden aybaşından itibaren dava tarihine kadar Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6111 sayılı yasadan yararlandırılması için tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir Mahkemece davanın kabulü ile davacının 30.05.1995-01.05.2004 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve 6111 sayılı yasadan faydalanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 01.05.2004 tarihi itibariyle kuruma kayıt ve tescilinin yapıldığı; davacının ilk prim kesintisinin 19.04.1995 tarihinde yapıldığı, Ziraat odası kaydının 06.04.2004 yılından devam ettiği, Tarım Bağ-Kur tescilinin 01.05.2004 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....

    -30.10.1989 ve 28.08.1991-01.09.1998 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü doğrudur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 30.11.2000 tarihli müstahsil makbuzuna istinaden tevkifat kesintisi yapılan tarihi takip eden aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, davacının 30.11.2000 tarihli müstahsil makbuzuna istinaden takip eden aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile “davacının 01.12.2000- 21.02.2012 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine” karar verilmiştir....

        Somut olayda, davacının 01/08/1994-31/12/1994 tarihleri arasında ve 26/12/2014 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin bulunduğu, teslim ettiği ürün bedellerinden 1994 yılında prim kesintisi yapıldığı ve bunu takip 1997,1998,1999,2000 ve 2001 yıllarında ürün teslimi bulunduğu anlaşılmasına rağmen, bu tarihten sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılmadan , yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davacının 2000 yılından sonra ürün teslimi veya prim kesintisi bulunup bulunmadığını araştırarak, bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, bu tarihten sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunmaması halinde davacının 01/01/1995-31/12/2001 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermek, bulunması halinde ise, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir....

          K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava; davacının vergide kayıtlı tavuk besiciliği işi ile uğraştığı 01.07.1987-31.12.1989, 17.07.1990-15.04.1992 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulü ile, davacının 01.03.1991-15.04.1992 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa uyarınca Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir....

            e 10.04.2009 tarihinde devrettiğini, müvekkili ile hisseleri devralan davalı ... arasında yapılan harici sözleşmeye göre müvekkilinin şirket ortağı olduğu dönemlere ait Bağ-Kur borçları ile birlikte bir kısım borçlarının ... tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının müvekkiline ait Bağ-Kur borçlarını ödemediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından çıkan af kapsamında Bağ-Kur borçlarının 5.119,97 TL üzerinden yapılandırıldığını ve müvekkilince ödenmeye başladığını ileri sürerek 5.119,97 TL alacağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; söz konusu protokole bağlı olarak 10.04.2009 tarihine kadar olan davacı ...'yı da ilgilendiren tüm vergi, ssk, banka ve üçüncü kişilere olan borçların tamamının müvekkili tarafından ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

              K. sayılı menfi tespit dava dosyasında dava konusu olan kur farkı konusunun incelendiğini ve kesin olarak hükme bağlandığını, bu nedenle kesin hüküm olması nedeniyle dava şartının bulunmadığını, davacı alacağının 27.06.2008 tarihinde yapılan protokolle Türk Lirasına çevrildiğinden kur farkı talep edilemeyeceğini, davacı tarafça düzenlenen kur farkına ilişkin faturanın noter vasıtası ile iade edildiğini, müvekkilinin ayrıca iyiniyetli yaklaşımla kabul anlamına gelmemek koşulu ile 10.795,00 TL ödediğini savunarak, davanın reddine ve davacının %20 oranında kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki protokole göre davalı tarafın borcuna istinaden herbiri 11.710,00 TL bedelli 6 adet çeki davacıya verdiği, çeklerin zamanında ödenmesi halinde .... İcra Müdürlüğü'nün ... E. ve ......

                Yapılan fazla ödemenin kur farkına istinaden yapılan bir ödeme olduğu açıktır. Kur farkı dikkate alınarak davacıya 333.300-TL fazla ödeme yapılmış olması, iade protokolünde belirlenen ödemelerin ve çeklerin tam ve zamanında yapılması ve en önemlisi de iade protokolünün yapıldığı tarihte 15.07.2016 tarihli "Protokol&Taahhütname" başlıklı belgenin alt kısmına el yazısıyla tarafların "Bu protokol 27/12/2017 tarih itibariyle hükümsüzdür. Hiçbir alacak-verecek kalmamıştır, ibra olunur" şeklinde ibareyi yazarak imzalamaları hususları dikkate alındığında; davacının kur farkı talebinin yerinde olmadığı kanaatindeyiz....

                  kur farkı oluştuğunda bunu da talep ettiğini, çifte kazanç elde ettiğini, Yargıtay 19....

                    İş Mahkemesinin 19.11.2019 tarih, 2018/ 282 Esas, 2019/426 K. sayılı kararının kaldırılmasına, 3-Davanın kabulüne, Davacının, 01/06/1992 vergi kaydı başlangıç tarihinde bağ kura tabi 4/1-b kapsamında kendi nam ve hesabına çalıştığının, 01/06/1992 -01/11/1999 ve 01/04/1999- 03/10/2000 ( dahil ) zorunlu bağ kur hizmetinin tespiti ile bağ kur hizmet süresine ilişkin borçların ödenmesi ve davalı kurum kayıtlarında aylık bağlanmasına başkaca engel hal bulunmaması halinde bağ kur prim borçlarını ödediği tarihten sonra, yaşlılık aylığı bağlanması başvurusu yapması halinde başvuru tarihini takip eden aybaşından itibaren , davacıya 4759 sayılı kanun 3/B-İ maddesine göre 4/1-a ( SSK ) statüsünden yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine dair sadece yargılama giderleri ile ilgili kısımda düzeltme yapmak suretiyle karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu