Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava, kur farkından kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacı ile aralarındaki satışın dövizle yapıldığını veya kur farkı ödeneceğine ilişkin anlaşma ve teamül bulunmadığını, davacının düzenlediği kur farkı faturasının iade edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında kur farkı ödemesi konusunda anlaşma bulunmadığı, gibi uygulamanında olmadığı, davalı yanca, ticari ilişkiden kaynaklanan borcun ödendiği, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Hukuk Dairesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, 1990 yılı başından dava tarihine kadar zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, emeklilik tarihi ve ödemesi gereken prim borcunun belirlenmesine, emekli olması halinde hak ettiği birikmiş emeklilik aylıklarının ödenmesine, çakışan sigortalılık durumu olması halinde Bağ-Kur sigortalılığının zorunlu olması nedeniyle Bağ-Kur sigortalılığına üstünlük tanınarak Bağ-Kur sigortalılığının esas alınmasına karar verilmesini istemiştir.İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi....

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, aralarında kur farkı ödeneceğine yönelik olarak bir düzenleme olmadığını ve faturaların TL olarak düzenlenerek karşılığının TL cinsinden tanzim edilmiş çekler ile ödendiğini ileri sürerek davalıya kur farkından dolayı 27.072,28 TL borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmede ödemelerin TL cinsinden yapılması halinde kur farkı alınacağına yönelik düzenleme bulunduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki akdi ilişkinin yabancı para cinsinden düzenlendiği, ayrıca davalı yanca düzenlenen kur farkı faturalarının davacının ticari kayıtlarında yer aldığı ve ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        Davacı şirketin düzenlediği 24.01.2019 ve 29.06.2019 tarihli faturalar ve 12.01.2019 tarihli kur farkı taahhütnamesi incelenmiştir....

          Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre taraf defterlerinde takibe konu faturanın kayıtlı olmadığı, 18.7.2008 ve 26.8.2008 tarihli satış teklif - sipariş formu ve satış teyit teklifli başlıklı belgelerde ödeme şeklinin 90-120 gün çek ile olduğu ve 60 gün vadeli kur riskli olduğu belirtilmiş ise de davalı tarafından sözkonusu belgelerin kabul edilmediği ve belge asıllarınında dosyaya sunulamadığı ayrıca taraflar arasında kur farkı uygulamasının olmadığı, davacı tarafından kur farkı faturasına ilişkin alacağın talep edilemeyeceği, davacının takipte kötü niyetli olduğu yönünde bir kanaat oluşmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"Daire : ONUNCU DAİRE Karar Yılı : 1992 Karar No : 971 Esas Yılı : 1989 Esas No : 2846 Karar Tarihi : 12/03/992 TEŞVİK BELGESİNE DAYALI OLAN YATIRIMIN FİNANSMANINDA KULLANILAN DÖVİZ KREDİLERİNE İLİŞKİN OLARAK ÖDENEN KUR FARKLARI İÇİN KAYNAK KULLANIMI DESTEKLEME PRİMİ VERİLEMEYECEĞİ HK.< Davacı şiretin, teşvik belgesine dayalı olan yatırımının finismanın da kullandığı döviz kredilerine ait kur farklarına, kaynak kullanımı desdekleme primi ödenmesi isteminin reddi yolundaki işlemin iptali ile kur farkı üzerinden destekleme primi ve geçikme faizi ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonununda ... İdare Mahkemesince, 84/8860 sayılı Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Hakkında kararın 6....

              -YTL.lik kur farkı ortaya çıktığını, davalının ödemeye yanaşmaması üzerine müvekkilince kur farkı faturası düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalının ise 8 günlük yasal itiraz süresini geçirdikten çok sonra bu faturayı iade ettiğini, bunun üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek 40.010.-YTL. kur farkının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aldığı mallar karşılığı davacıya çekler vererek borcunu gecikmeksizin ödediğini, kur farkı konusunda taraflar arasında sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, davacının tahsilattan önce ihtirazi kayıt koymadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                . - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında ticari satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin satış şartnamesinin 9.maddesi uyarınca kur farkı talep edebileceğini, kur farkından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini, itirazın iptali davasının açılmamış sayılmasına karar verildiğini ileri sürerek 13.061.TL’nın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığını, davalı tarafından kabul edilmiş bir satış şartnamesi bulunmadığını, tek taraflı belgedeki kur farkına ilişkin kaydın davalıyı bağlamadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

                  SONUÇ: Hükmün 1. bendindeki “davacının 01/02/2003-31/12/2004 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine,” şeklindeki ibarenin silinerek yerine “davacının 01/02/2003-31/12/2003 tarihleri Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine,” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşmelerde ödemelerin USD olarak yapılmasının kararlaştırıldığını, düzenlenen faturaların ise vergi mevzuatı gereği TL olarak düzenlendiğini, toplam 13 adet faturadan kaynaklanan kur farkı alacağının 28.530.09 TL olduğunu belirterek şimdilik 9.000 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin gönderdiği sipariş formlarında kur farkından doğan ödemelere ilişkin herhangi bir kaydın yer almadığını, müvekkilinin anlaşmaya uygun olarak fatura tarihindeki kura göre ödeme yaptığını, davacının fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ayrıca alacak iddiasında bulunmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir ....

                      UYAP Entegrasyonu