Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2022 NUMARASI : 2022/117 2022/557 DAVA KONUSU : Tarım Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

Bu kapsamda bazı açıklamalar yapılması gerekecektir----; Kur farkı alacağının istenebilmesi için, taraflar arasında kur farkının ödeneceğine ilişkin bir sözleşmenin veya ----bir ticari ilişkinin bulunması gerekir.---- üzerinden kurulan temel sözleşme ilişkisinde, fatura tarihindeki kur ile ödeme tarihindeki kur arasındaki fark varsa bu fark kur farkı alacağıdır. Bu nitelikteki bir alacağın istenebilmesi için uygulama ya da teamül aranmamaktadır. Kur farkı alacağı fatura tarihi ile ödeme tarihi arasındaki döviz kurundaki değişim ve oluşan farktan kaynaklanan alacak olduğundan ancak TL olarak istenebilir. Bu açıdan somut olaya bakıldığında taraflar arasındaki temel sözleşme ilişkisinin--- cinsinden olduğu, uyuşmazlığa konu kur farkı faturasının 2.613,70 Euro olarak düzenlendiği görülmektedir....

    Raporda; davacının kur farkı talebine dayanak olan beş faturanın incelenmesinde, faturaların döviz üzerinden ve TL değeri belirtilerek düzenlendiği, ayrıca faturalar üzerinde, ödemenin TL olarak yapılması durumunda ödeme günündeki ....... Bankası döviz satış kurunun esas alınacağına dair açıklamanın bulunduğu, bu faturalardan 20.02.2019 tarihli faturanın, fatura gününde TL karşılığı ile ödendiği, bu fatura dolayısıyla kur farkı oluşmadığı, talebe konu diğer faturaların ödeme günündeki TL karşılıklarının TCMB döviz alış kuru üzerinden hesaplanması halinde ise davalının 4.191,98-TL kur farkı ödemesinden sorumlu tutulabileceği yönünde rapor düzenlenmiştir....

      TL (Kur 1.9875 - USD Karşılığı 5.031,70), 10.10.2013 tarihinde 5.000,50 TL (Kur 1.9775 - USD Karşılığı 2.528,70), 11.11.2013 tarihinde 12.000,00 TL (Kur 2.0358 - USD Karşılığı 5.894,49), 15.11.2013 tarihinde 5.000,50 TL (Kur 2.0374 - USD Karşılığı 2.454,35), 19.11.2013 tarihinde 5.000,50 TL (Kur 2.0169 - USD Karşılığı 2.479,30), 03.12.2013 tarihinde 5.000,50 TL (Kur 2.0359 - USD Karşılığı 2.456,16), 19.12.2013 tarihinde 5.000,50 TL (Kur 2.0608 - USD Karşılığı 2.426,48) ödeme yapıldığını, 16.05.2014 tarihinde hem ... 3.İcra Müdürlüğü'nün ......

        Bilirkişiden alınan raporda, davacı tarafından davalıya satılan ürünlerin ödemelerinin davalı tarafından TL cinsinden çekler ve havale olarak ödendiği, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin farkın kur farkından ziyade işlemlerin yanlış kaydedilmesinden kaynaklandığı belirtilmiştir. Öncelikle taraflar arasındaki sorunun çözümü için kur farkının talep edilip edilemeyeceğinin belirlenmesinin yapılması gerekli olup, kur farkı talep edilebilmesi için, kur farkı uygulamasına dair bir yazılı bir sözleşme veya taraflar arasında bu yönde oluşmuş bir teamülün bulunması gerekmektedir....

          Bilirkişiden alınan raporda, davacı tarafından davalıya satılan ürünlerin ödemelerinin davalı tarafından TL cinsinden çekler ve havale olarak ödendiği, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin farkın kur farkından ziyade işlemlerin yanlış kaydedilmesinden kaynaklandığı belirtilmiştir. Öncelikle taraflar arasındaki sorunun çözümü için kur farkının talep edilip edilemeyeceğinin belirlenmesinin yapılması gerekli olup, kur farkı talep edilebilmesi için, kur farkı uygulamasına dair bir yazılı bir sözleşme veya taraflar arasında bu yönde oluşmuş bir teamülün bulunması gerekmektedir....

          arasında oluşan kur farkının 18.186,95 TL olarak hesaplandığı, davacının 15.431,34 TL kur farkı faturası tanzim ederek davalıdan talepte bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının davalıdan 15.431,34 TL kur farkından doğan alacağının bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır....

            Taraflar arasındaki ihtilaf, taraflar arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında kur farkı alınacağına dair anlaşma bulunup bulunmadığı veya kur farkına yönelik bir ticari teamül olup olmadığı, davacının davaya konu ve icra takibine dayanak kur farkı faturası nedeniyle davalıdan alacağının varlığı ve miktarıdır. Zira kur farkı farkının talep edilebilmesi için taraflar arasında kur farkı talep edilebileceğine ilişkin bir sözleşme bulunması ya da bu yönde oluşan bir teamül olması gerekmektedir. Somut olayda ise, Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere taraflar arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında kur farkına yönelik ihtilaf konusu fatura dışında daha önce herhangi bir fatura düzenlenmemesinden dolayı kur farkına yönelik bir ticari teamülün bulunmadığı tespit edilmiştir....

              Kur farkı alacağının talep edilebilmesi için taraflar arasında akdedilen sözleşmede hüküm bulunması ya da faturaya konu malların döviz karşılığı yapılmış olması gerekir. Kur farkında vade farkı istemleri gibi teamülün olup olmadığı önemli değildir. Taraflar arasındaki kur farkı alacağını öngören sözleşme bulunmamakla birlikte dosyada bulunan satış faturalarının incelenmesinde malların döviz karşılığı satıldığı ve TL karşılığında gösterildiği görülmektedir. Bu durumda davalı kur farkı alacağından dolayı sorumlu olacağından, davacının kur farkı alacağının ödeme tarihindeki kurum dikkate alınarak hesaplanması suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir...Yargıtay .... H.D. 2017/... E. 2018/......

                Eldeki davada taraflar arasında kur farkına ilişkin bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacı tarafından düzenlenen yabancı para içerikli faturalar davalı tarafından da kabul edilerek ticari defterlerine kaydedilmiş, fatura karşılıkları ise fatura tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası olarak ödenmiş olup, dava konusu fark ise fatura tarihleri ile fiili ödeme tarihleri arasındaki kur farkından kaynaklanmaktadır. Davacının faturaları yabancı para cinsi üzerinden düzenlenmiş, davalı ödemeleri ise Türk Lirası üzerinden yapmış olmakla, yabancı para üzerinden kurulan temel ilişkide fatura tarihindeki kur ile ödeme tarihindeki kur arasındaki farkın istenebilmesi için, bu konuda bir teamülün varlığı da aranmayacağından, fatura tarihi ile fiili ödeme tarihi arasındaki kur farkının istenebilmesi mümkündür. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf gerekçesi yerinde görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu