Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında iplik alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu ve ödemelerin USD üzerinden yapılacağının kararlaştırıldığını, bu uygulamanın teamül haline geldiğini, ancak davalının müvekkilince kesilen kur farkı faturalarını ödememesi üzerine başlatılan icra takibine haksız şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının alacak talebinin kur farkı faturasına dayandığını ve aralarında bu konuda genel bir yazılı anlaşma olmadığını, bu sebeple kur farkı faturasının kesilmesinin yasal dayanağının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Mahkemece, davacının 01/05/1998-31/12/2000 ve 01/05/2002-17/05/2011 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonunda; mahkemece, usulüne uygun ayrıntılı araştırma yapılmadan 01/01/2003-17/05/2011 dönemi için tespite karar verilmesi hatalı olduğundan bahisle bozulmasına karar verilmiş ve Yerel Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, davacının 01/05/1997-31/12/2000 ve 01/05/2002-31/12/2003 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulmakla lehine bozma yapılan davalı yararına usuli kazanılmış hakkın doğduğu ortadadır....

      Mahkemece istemin kısmen kabulü ile “ 1-a)Davacının ilk tevkifat tarihi olan 01/11/2000-31/12/2000 tarihleri arasında sigortalı olduğu süreler dışlanmak suretiyle 2926 sayılı Yasa'ya tabi Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine 2-b) Fazlaya ilişkin talebin reddine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Somut olayda; davacının teslim ettiği ürünlerden dolayı sadece 16/10/2000 tarihli müstahsil makbuzunun düzenlenmiş olduğu, başkaca prim kesintisi ya da ürün teslimi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılık sürelerinin tespitine dair kurulan hükümde davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak 01/10/2000-31/12/2000 tarihleri arası tespit edilen hizmet sürelerinden sonra “dışlanmak suretiyle” ibaresine yer verilmesi isabetsiz olup bu durum bozma nedenidir....

        Davacı tarafından bağ-kur sigortalılığının vergi kaydı başlangıç tarihi olan 09.09.1990 tarihinden itibaren tespiti talebiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır. Davacıya ait Bağ-kur sicil dosyasının (Bağ-kur sicil nosu yazılmak suretiyle) Kurumdan celp edilerek dosya içerisine alındıktan sonra iade edilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          eden aybaşından geçerli olmak üzere tarım Bağ-Kur sigortalılığının kayıt ve tesciline karar verilmelidir....

            Asliye Hukuk(İş)Mahkemesi Davacı, ilk kesinti tarihini takip eden Aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 6111 sayılı kanundan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacı, 2926 Sayılı Yasaya göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini ayrıca 6111 sayılı Yasadan yararlandırılmayı istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile davacının 1.5.1997-8.9.2008 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, hüküm dosya kapsamındaki belgelere uygun bulunmamaktadır....

              Yukarıda açıklanan bu yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere verginin matrahını teşkil eden satış bedelinin döviz olarak ödenmesi halinde, ödenen dövizin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihteki cari kur üzerinden muhasebeleştirilerek gelir kaydedilmesi zorunlu olup, zaman içinde oluşan kur farkınında, satış karşılığını oluşturan bedel içinde kabul edilerek matraha dahil edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, kur farkınında matraha dahil olduğu yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, yükümlü temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, Vergi Dairesi temyiz isteminin ise reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir....

                Yapılan incelemede davacının 01.03.1945-30.06.1952 tarihleri arasında fasılalı olarak 7 yıl 3 ay T.C.Emekli Sandığı iştirakçisi, 01.05.1953-30.04.1955, 01.03.1956-30.04.1956, 01.08.1979-01.11.1979, 01.11.1984-30.06.1987, 01.12.1990-31.03.1991 tarihleri arasında SSK zorunlu sigortalısı olduğu, limited şirket kurucu ortağı olduğundan 01.10.1972 tarihi itibariyle Bağ-Kur zorunlu sigortalısı olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır. 01.10.1972 tarihinde Bağ-Kur zorunlu sigortalısı olarak tescil edildiğinde 506 sayılı Yasaya tabi bir çalışması olmadığından önceden başlayan sigortalılığı Bağ-Kur zorunlu sigortalılık olup 1479 sayılı Yasa'nın 25. maddesinin (d) bendinde; şirketlerle ilgisi kalmayanların çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sigortalılıklarının sona ereceği bildirildiğinden mahkemece davacının ortağı olduğu beş limited şirketin hangi tarihlerde münfesih oldukları konusunda yeterli açıklıkta bir araştırma yapılmadığından Bağ-Kur zorunlu sigortalılığının...

                  Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra Tetkik Hakimi ... düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. (1.12.1987-20.7.1988) ve (2.2.1992-devam) vergi, (1.12.1992-devam) oda ve (4.12.1992-devam) sicil kaydı bulunan davacı zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiş Mahkemece, 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25. maddeler kapsamında Bağ-Kur sigortalı olması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş...

                    Bu nedenle oda kaydına göre tarımsal faaliyet kanıtlandığından, mahkemece davacının ilk prim kesintisinin yapıldığı 7.6.1994 tarihini takip eden ay başı olan 1.7.1994 tarihinden itibaren tescil edildiği 20.5.2010 tarihine kadar 2926 sayılı Yasa'ya tabi tarım Bağ-kur sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi doğrudur. Ne var ki;dosyada bulunan bilgisayar çıktısında davacının vatandaşlık nosu olan 32699053760 no da 0368916859 Bağ-Kur numarası ile 20.4.1982-31.1.1985 ve 16.2.1985-30.6.1997 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi Bağ-Kur sigorta kaydının gözüktüğü görülmektedir. Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa cevaz verilmemiş olup davacının 01.07.1994-30.06.1997 tarihleri arasında aynı anda 2926 Sayılı ve 1479 Sayılı Yasaya tabi sigortalı olması mümkün değildir....

                      UYAP Entegrasyonu