Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 01/01/1986 tarihinde Tarım Bağ-Kur tescil kaydının yapıldığı, Kurum tarafından davacının 10/04/1995 tarihli kayıt sildirme talebi üzerine Tarım Bağ-kur sigortalılık kaydının silindiğinin belirtilmiş olduğu, davacının 27/06/1986-15/07/1991 tarihleri arasında yapmış olduğu sigortalılık prim borcu ödemelerinin 01/01/1986-31/12/1986 tarihleri arası Tarım Bağ-Kur sigortalılık sürelerini kapsamış olduğunun Kurum tarafından Mahkeme'ye bildirildiği, davacı adına düzenlenmiş prim tevkifatı ve ürün tesliminin olmadığı, 02/05/1983 tarihinden itibaren ziraat odası üyelik kaydının bulunduğu, yapılan zabıta araştırması neticesi davacının geçimini çiftçilik yaparak sağladığı hususunun 01/07/2014 tarihinde tutanağa bağlanmış olduğu, davacı adına 29.250 metrekare tarla vasfında taşınmaz kaydının bulunduğu, duruşmalarda dinlenen davacının tanıklarının davacının Tarım Bağ-Kur tescil kaydından sonra ara vermeden tarımsal faaliyete devam ettiğini beyan ettikleri...

    Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 03/02/2006 - 27/04/2007 tarihleri arasındaki Bağ-Kur hizmetlerinin iptaline ve 01/05/2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmiştir....

      E: 2002/1076, K: 2002/3171, T: 11.04.2002 sayılı kararında da belirtildiği üzere 1479 Sayılı Yasa'da 506 Sayılı Yasanın 79. maddesine koşut geçmiş Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut olmadığını, hal böyle olunca geçmiş Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine karar verilmesine yasaca olanak bulunmadığnıı, Bağ-Kur hizmetlerinin borçlanılması ile ilgili çeşitli dönemlerde süreli yasalar konulduğunu, sigortalı olarak kayıt ve tescili bulunmak kaydı ile vergi dairelerine kayıtlı olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştıklarını belgeleyen sigortalıların belgeledikleri süreyi bu kanunlarda öngörülen sürelerde borçlanabileceğini, süresinde borçlanılmayan veya borçlanılıp ödenmeyen sürelerin tekrar borçlanılması veya dava yolu ile tespitinin mümkün olmadığını, somut olayda; davacının süresinde sigortalılığını tescil ettirmediği ve borçlanma talebinde bulunmadığının dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşıldığını, bu nedenle Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti talebinde...

      Eldeki dosyada, davacının 18.09.2012 tarihinde davalı Kurum'dan, prim kesintileri gereğince Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilmesi için talepte bulunduğu, davacının 1994/Temmuz ile 2012 yılları arasında, 2003 ve 2006 yılı hariç, aralıksız devam eden prim kesintileri bulunduğu, 01.10.1994 tarihinden devam eden ziraat odası kaydı olduğu, davalı Kurum tarafından davacının 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süreleri de dikkate alınarak Tarım Bağ-Kur sigortalılık sürelerinin tespit edildiği, (Kapatılan) 21.Hukuk Dairesinin “davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığına ilişkin dosyada mevcut bilgiler arasında çelişki bulunduğu, davacıya talebini açıklattırmak, daha sonra davalı Kurum'dan davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği süreyi sorarak taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak sonucuna göre hüküm kurmak” gerektiği şeklindeki bozma ilamı üzerine, davacı tarafından talebinin, Kurumun davacıyı 2012 yılına kadar Tarım Bağ Kur sigortalısı olarak kabul ettiği,...

        IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davalı Kurum vekili, Kurum işleminin yerinde olduğu, davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığını beyanla kararın bozulmasını istemiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: İnceleme konusu dosyada; Davacı ilk tevkifat kesintisini takip eden aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini talep etmiş, Mahkemenin davacının Eylül 1995 tarihindeki ilk tevkifatını takip eden aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine dair verilen hükme karşı Davalı Kurum vekilince istinaf yoluna başvurulması ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9....

          Uyuşmazlık davacının 31.12.2006 tarihinden sonra Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil...

            Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 30.11.2000; 31.01.2002 ve 28.02.2002 tarihli müstahsil makbuzlarının bulunduğu, davacının 21.04.2011 tarihli tescil başvurusuna istinaden 01.12.2000 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 02.04.2002 tarihinden itibaren devam eden oda kaydının bulunduğu, davacının 30.11.2000 tarihli müstahsil makbuzundaki tevkifatın hesabına aktarılmasını istediği, davalı Kurumun 29.05.2014 tarihli yanıtında müstahsil makbuzundaki Bağ-Kur kesintisinin Kurum hesabına intikal ettiği tespit edilemediğinden talebinin kabul edilemeyeceğinin bildirildiği ancak diğer taraftan 20.04.2015 tarihli ekstrede 01.12.2000 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiğinin anlaşıldığı, davalı Kurumun mahkemeye hitaben 2109605 sayılı cevabi yazısında da davacının 01.12.2000 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiğinin bildirdiği anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 1994 yılı Mayıs ayından 30/09/2001 tarihine kadar tarım Bağ-Kurluluğunun tespitine, Bağ-Kur ile Esnaf Bağ-Kur da geçen hizmetlerinin birleştirilmesine 01/11/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, 1994 yılı Mayıs ayından 30.09.2001 tarihine kadar Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 01.11.2011 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile aylıkların yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir....

                Davada öncelikle çözülmesi gereken hukuksal sorun; tescil ya da tevkifata dayalı olarak başlayan Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamı sürecinde devreye giren ve bir yıl dan fazla süreyle devam eden başka bir zorunlu sigortalılık nedeniyle, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erip ermeyeceği, başka bir anlatımla; Tarım Bağ-Kur sigortalılığı devam eden kişinin 506 veya 1479 sayılı Kanunlar kapsamında zorunlu sigortalı olması ve bu sigortalılığının bir yıl ve daha fazla sürmesi halinde, yeniden tescil başvurusu olmadığı gibi prim ödemesi ya da ürün teslimatı nedeniyle tevkifatı da bulunmayan bu kişinin boşlukta geçen dönemde devam eden tarımsal faaliyete rağmen Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı noktasında toplanmaktadır....

                  Bunun yanında 2926 sayılı Yasa'nın 5 ve 6.maddelerine göre tarım Bağ-Kur sigortalılığının 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmaların başlamasından bir gün önce sona ereceğinin ve bu çalışmaların sona ermesinden bir gün sonra başlayacağının gözönünde bulundurulması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu