Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1- h ve 115. Maddeleri gereğince dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir. Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın tamamının kamulaştırma sahası içerisinde kaldığı sabit olduğundan davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır....

Kat olmak üzere 5 katlı betonarme binanın maliki olduklarını, mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere iki hafta süre verdiğini, ortaklığın giderilmesine konu olan taşınmazın uzun yıllar önce inşa edilmiş zemin üstü 4 kattan oluşan taşınmazın tamamının 2002 yılında davacılar tarafından inşa edildiğini ileri sürerek bahse konu Dikkaldırım 1. Bilginler Sokak No:76 adresinde bulunan zemin,1,2,3,4. Kat olmak üzere toplam 5 katlı binanın müşterek ½ şer oranında davacılara aidiyetinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda: Talebin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece muhdesat aidiyetinin tespitine ilişkin talebin kabulüne kamulaştırmasız el atmaya ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti ... ve ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 4 katlı binanın vekil edenlerine hisseleri oranında aidiyetinin tespitine ve tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerhine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalılar ..., ... ve ... davayı kabul ettiklerini açıklamışlar, davalı ... davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

      Ne var ki, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir. Muhdesatların davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespiti şeklinde hüküm kurulması gerekirken muhdesatların mülkiyetlerinin davacılara ait olduğunun tespitine şeklinde hüküm kurulması doğru değildir....

        Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ancak çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK mad.106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir....

          için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve söz konusu muhdesatların müvekkili adına aidiyetinin tespitini talep ve dava etmişlerdir....

          Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). ........1995 tarih ve .../... sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukuku'nda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....

            Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer(TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup(TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bağşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....

              Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukuku'nda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m. ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bağşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....

                UYAP Entegrasyonu