Mahkemece, davacının muhdesatın tespiti talebi yönünden; muhdesatın tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı belirtilerek davanın HMK 114/1- h ve HMK 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, davacının tazminat talebi yönünden; koşulları oluşmayan davanın reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Nizip 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/1 Esas 2022/133 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava muhdesatın tespiti ve tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
Mahkemece, davanın kabulüne ve mera parseli sınırlarında bulunan taşınmaz içinde yer alan muhdesatların davacı tarafından yapıldığının/dikildiğinin tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kamulaştırma sahasında kalan muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. Somut olayda; dava konusu 589 parsel sayılı taşınmazın; su yatağı vasfı niteliği ile ... Kadastro Mahkemesi'nin 1971/21 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek ve malik hanesi boş bırakılarak tescili yapılmıştır. 3402 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi hükmüne göre, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesi'ne re’sen devrolunur.”...
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 462 parsel sayılı mülkiyeti Hazine'ye ait olan taşınmazın fen bilirkişisi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1.427,28 m2'lik kısmının üzerinde bulunan 87 adet fındık ocaklarının davacı ...'a ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir....
Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Kavak ve söğüt ağaçları, kendiliğinden yetişebilen ya da ekonomik amaçla yetiştirilen ve kesilip satılabilen ağaçlar olması nedeniyle muhdesat niteliğinde kabul edilmemektedir. Muhdesat şahsi bir hak olup (TMK mad. 722, 724 ve 729), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....
Mahkemece, davacının yaptırdığı evin kendisine ait olduğunun tespiti için davalı ...’ne karşı açtığı davada hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın Kumru İcra Müdürlüğünün 2016/60 Talimat sayılı dosyasında yapılan ihale sonucunda 01.08.2017 tarihinde davalı Bankaya ihale edildiği ve ihalenin 15.04.2019 tarihinde kesinleştiği, muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kendine özgü davalardan olduğu, dava tarihi itibari ile dava konusu taşınmaz ve taşınmazdaki muhdesatın davalıya ihale edildiği, bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, davacı muhdesatın aidiyetinin tespiti kabul edilmediği taktirde tazminat isteminde bulunmuş ise de, TMK'nın 684 ve devamı maddelerinde düzenlendiği üzere arazi üzerindeki mülkiyet hakkı üstündeki muhdesatı da kapsadığı, davalı Bankanın tapu kaydına istinaden dava konusu taşınmazı muhdesatı ile birlikte ihale yolu ile satın aldığı, bu nedenle davacının tazminat hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. 2-Tespit davası, kendine özgü davalardan olup, dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 maddesi) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür....
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilebilir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10343 Karar No: 2019/106) O halde, uyuşmazlığın kamu düzeninden sayılan taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729 maddeler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. ./....
Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşe göre; muhdesat aidiyetinin tespiti davalarında, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin veya tapu kayıt maliki mirasçılarının davada taraf olarak yer almaları zorunludur. Yerel mahkeme tarafından, 10/09/2021 tarihli 1. celsede davacıya tapu maliklerini davaya dahil etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine ve bu süre içinde dahil edilmediği takdirde davanın açılmamış sayılacağına karar verilerek bu husus davacıya ihtar edilmiş ve 26/10/2021 tarihli celsede ise kesin sürenin gereği yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve yerleşik içtihatlara uygun değildir....