Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:Ünye 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/187 esas, 2022/53 karar sayılı kararında: Dava konusu taşınmazlardan 395 ada 4 parsel parsel sayılı taşınmazın davacı Rabia Türk adına ve 395 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davacı Ferhat Erol adına kayıtlı olduğu, davalının ise çekişme konusu taşınmazları davacılara devreden Fadime Erol'un alacaklısı olduğu ve davacılar aleyhine Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/44 Esas sayılı dosyası ile tasarrufun iptali davası açtığı, davalının taşınmazlarda paydaş olmadığı, muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının taşınmazda paydaş olmayan haciz alacaklılarına veya somut olaydaki gibi eski malikin alacaklısına karşı görülmesinin mümkün olmadığı dikkate alınarak dava şartlarından davalının taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın HMK 114/1- d ve HMK 115/2....

Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. 26.05.2004 gün ve 5177 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 19. maddesine eklenen ek fıkra hükmünde "Başkası adına tapulu, sahipsiz ve/veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırmasında binaların asgarî levazım bedeli, ağaçların ise 11. madde çerçevesinde takdir olunan bedeli zilyedine ödenir" denilmektedir. Bu hükümle başkası adına tapulu veya tapusuz bir taşınmazın kamulaştırılması halinde, taşınmazda malik olmayan ancak üzerindeki muhdesatı meydana getiren kişilere muhdesatın kamulaştırma bedelinin kendisine verilmesini sağlama amacıyla zilyetliği tespit davası açma hakkı tanınmıştır....

Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere ve hüküm yerinde gösterilen gerekçelere, davaya konu muhdesatın taraflar arasında görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasında davacı ... tarafından kendisine ait olduğu ileri sürülmeden, hatta ortaklığın giderilmesi davasının ilk duruşması dahi yapılmadan davacının eldeki davayı açtığı, davalılara kabul etme olanağının dahi tanınmamış olması karşısında davalıların muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının açılmasına sebebiyet vermiş sayılamayacaklarının anlaşılmasına göre mahkemece hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı ...'ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 3,15 TL harcın davacı ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ve ... ile ... ve ... aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine ... .... Hukuk Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.....2014 gün ve 97/633 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle ...'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için ....05.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ... ve karşı taraftan davacılar vekili Avukat ... ... geldiler....

      Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi eşya hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. 2. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır....

        Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteği, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, karar verilmesi gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti, tapu iptali ve tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti, tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 10.09.2012 gün ve 382/502 sayılı hükmün ...'...

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın uygulama imar planı kapsamında bulunmadığı gibi 3194 ......

            Davalı vekili, duruşmada alınan beyanında, davanın husumetten reddini savunmuştur Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 10298 ada 8 parselde kayıtlı bağ niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan tek katlı dört odalı evin, kamelyanın, havuzun, iki adet tuvalet ve abdest alma yerinin, 33 adet 4-6 yaşındaki meyve fidanının, 18 adet 4-6 yaşındaki üzüm asmasının, ihata duvarının ve duvar üzerinde bulunan 1 adet demir kapının davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre, muhdesat aidiyetinin tespiti davalarında, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin ya da mirasçılarının davada taraf olmaları gerekmektedir....

              Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....

                UYAP Entegrasyonu