Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak satışına karar verilen taşınmazın üzerinde muhdesat bulunması ve muhdesatın aidiyeti hususunda taraflar arasında ittifak bulunması halinde muhdesatın toplam değerine oranının muhdesat sahibine geri kalan ve arza isabet eden kısmın ise tapu paydaşlarına payları oranında dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken hükmün 2. fıkrasında “87 nolu binanın bedelinin ...’a bilirkişi raporunda belirtilen arsanın binaya orantısı olan %06,93 oranında, 8 nolu binanın bedelinin ise ... mirasçılarına dosyada bulunan ...’ün mirasçılık belgesindeki payları oranında, bilirkişi raporunda belirtilen %16,62 oranında ödenmesine” karar verildikten sonra hükmün 5. fıkrasında “taşınmazın arsa ve bina olarak satışından elde edilecek paranın taraflara payları oranında bölüştürülmesine” karar verilmesi ve ayrıca 492 Sayılı Harçlar Yasasının mükerrer 138.maddesinin sonuna eklenen fıkra gereğince 31.12.2009 günlü Resmi gazetede yayımlanan Harçlar Yasasının Genel Tebliğinin 1 sayılı tarifesinin karar ve ilam harcı...

    Köyü çalışma alanında bulunan ve 1963 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmış ve yargılama sırasında davalı Hazine, taşınmazın adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine, 27.01.2017 tarihli fen bilirkişi raporu ve krokisinde (A), (B), (C), (D), (D1), (E), (E1), (S1), (S2) harfleri ile gösterilen kısımların orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 06.04.2021 tarihli ve 2020/4393 Esas, 2021/3333 Karar sayılı ilamı ile onanmış olup, davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dava, TMK’nin 713/1. maddesine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmaz tescili istemine ilişkindir....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan muhdesat bedelinin tespiti ve muhdesatın davacı idareye aidiyeti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14....

        Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

          keşif sonucu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların değerinin belirlendiği, ancak bütünleyici parça niteliğinde olmayıp her zaman için ana taşınmazdan sökülüp götürülebilen ve taşınmazdan ayrılması mümkün olan eşyaların teferruat niteliğinde olması, yine menkul mal niteliğindeki eşyaların da muhdesat olmadığı, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhtesat aidiyeti davası açılamayacağı, tespit harici bırakılan taşınmaz nedeniyle davalıların davanın mahiyeti gereği yasal hasım olmaları nedeniyle yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığı" gerekçesiyle "1)Davanın KISMEN KABULÜNE, 2)Siirt ili Merkez ilçesi Yazlıca köyü, 119 ada 6 parsel sayılı taşınmazın devamında bulunan 21/12/2020 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide "A" harfi ile gösterilen alanda bulunan 10- 15 yaşlarında 547 adet fıstık ağacı, 15- 20 yaşlarında 70 adet asma ağacı, 1 adet meşe ağacı ve 6 adet zeytin ağacının davacı tarafından meydana getirildiğinin TESPİTİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, tarafların müşterek murisinden miras kalan 54 ada 11 parsel sayılı taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, dava konusu taşınmaz üzerindeki bağ evinin vekil edeni tarafından yapıldığını ve çeşitli meyve ağaçlarının vekil edeni tarafından dikildiğini, taşınmazın etrafının tel ile çevrildiğini, taşınmaza çardak yapıldığını, taşınmaz üzerine yapılan bu muhdesatların davacıya ait olduğunun tespiti ile taşınmazın değeri ile muhdesat değerlerinin taşınmaza yaptığı katkı konusunda oran kurulmasını istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz taşınmaz tescili KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup, hüküm, Yüksek Yargıtay ( 20 . ) Hukuk Dairesinin 20.04.2005 tarih ve 2005/435 Esas 4949 Karar sayılı bozma kararına uyularak tesis edilmiş olduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz taşınmaz tescili KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup, hüküm, Yüksek Yargıtay ( 20.) Hukuk Dairesinin 16.12.2008 tarih ve 2008/12936 Esas 2008/17740 Karar sayılı bozma kararına uyularak tesis edilmiş olduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz taşınmaz tescili KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup, hüküm, Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesinin 22.01.2009 tarih ve 2008/16791 Esas 2009/666 Karar sayılı bozma kararına uyularak tesis edilmiş olduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay ( 20. ) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.12. 2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Hal böyle olunca, mahkemece 124 parsel sayılı taşınmazda bulunan muhdesat yönünden esasa girecek şekilde bir karar verilmemesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. 3. Bütünleyici parça niteliğinde olmayıp her zaman için ana taşınmazdan sökülüp götürülebilen ve taşınmazdan ayrılması mümkün olan eşyalar teferruat niteliğinde olup, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat aidiyeti davası açılamayacağı önceki bozma ilamında belirtilmiş olmakla birlikte, çardağın sökülebilir olduğu yönündeki davalıların iddiası incelenmeyip eksik araştırmayla karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. VI....

                    UYAP Entegrasyonu