Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz taşınmaz tescili KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup, hüküm, Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesinin 03.03.2010 tarih ve 2121 Esas 2622 Karar sayılı bozma kararına uyularak tesis edilmiş olduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz taşınmaz tescili K A R A R Tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olan davada, Orman Genel Müdürlüğü taraf olup, Yargıtay (20.) Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak karar verildiği görüldüğünden Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (20.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz Taşınmaz Tescili K A R A R Tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olan davada, Orman Genel Müdürlüğü taraf olup Yargıtay (20.) Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyularak karar verildiği görüldüğünden, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (20.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan muhdesat kamulaştırma bedelinin tespiti ve muhdesatın davacı idareye aidiyeti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan muhdesat kamulaştırma bedelinin tespiti ve muhdesatın davacı idareye aidiyeti istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722,724,729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez.Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir....

            Somut olayda; davacı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan tek katlı binanın üzerine vekil edeni tarafından inşa edilen 1 kat ile çatı katının aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiş olmasına rağmen, mahkemece ilave katların dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan tek katlı binaya yapılan ekleme, iyileştirme gideri niteliğinde mi, yoksa bağımsız bölüm olma ihtimali bulunan yeni bir muhdesat oluşturma niteliğinde mi olduğu, hususları açıklığa kavuşturulmamış, eksik inceleme ile karar verilmiştir....

              Kabule göre de, davalılardan ..., ... ve ... ortak vekilinin 11.12.2006 tarihli cevap dilekçesinde taşınmaz üzerindeki yapılarla ilgili muhdesat iddiasında bulunmuşsa da mahkemece, kendisine muhdesatın aidiyeti davası açması için süre verilmememesi, dosyada bulunan 05.07.2007 tarihli ziraatçi bilirkişi ile inşaat bilirkişisinin ortak tanzim ettikleri raporda muhdesat oranlamasının doğru yapılmaması ve mahkemece, kararda muhdesat oranlamasına yer verilmemesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalılardan ..., ... ve ... ortak vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                H.D 2016/13153 Esas 2020/1367 Karar sayılı kararı)" Somut olayda ortaklığın satış yoluyla giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde muhdesat niteliğinde iki adet bina ve meyve ağaçları bulunduğunun anlaşıldığı,inşaat ve ziraat bilirkişileri tarafından muhdesatların değerinin ayrı ayrı tespit edildiği, her ne kadar davalılar T3 ve T4 duruşmadaki beyanlarında; "Verilen sürede muhtesatın tespiti davası açmadık. Muhtesatın tespiti davası açmak için süre talebim yoktur"şeklinde beyanda bulunmuş iseler ve davalıların istinaf dilekçesinde belirttikleri Çivril Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/855 Esas sayılı dosyasının 3.kişi olan Mesud Aydın tarafından açılan muhtesatın aidiyeti davası olduğu belirtilmiş ise de dairemizce inceleme izni istenerek ilgili dosyanın UYAP sistemi üzerinden incelenmesi sonucu salt muhtesatın aidiyeti davası olmadığı anlaşılmıştır....

                Muhdesat, sahibine arazi nülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin lakkı, sadece şahsi bir haktır(TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına adiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. .//.....

                  Muhdesat, arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Olayda; dava konusu yapılan ve satışına karar verilen ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatların aidiyeti konusunda bütün paydaşların ittifak ettikleri dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılması gerekirken, satış sonunda elde edilecek paranın infazda tereddüt oluşturacak şekilde, davalı ...'un taşınmazdaki binası, ağaçları ve arsa payı ile birlikte payının değeri 41,639.33....

                    UYAP Entegrasyonu