Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine menkul mal niteliğindeki eşyaların da muhdesat olmadığı tartışmasızdır. Bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat aidiyeti davası açılamayacağı, iyileştirici nitelikteki giderlerden paya düşenden fazlasını ancak koşullarının varlığı halinde Borçlar Kanununun 61 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile istenebileceği kuşkusuzdur. Eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunduğundan söz edilemez, hukuki yarar dava koşuludur....

    Mahkemece, parsel üzerindeki muhdesatın aidiyeti davasının, ortaklığın giderilmesi davası sona ermeden açılması gerektiği ve kararın kesinleştikten sonra satış bedelinin paydaşlara payları oranında verilmesine dair karardan sonra muhdesat aidiyeti davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş olması yerindedir. Sonuç itibariyle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b-1 maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davacının satın aldığı tarih itibarı ile söz konusu taşınmaz tapusuz olup TMK'nun 762.maddesi uyarınca menkul mal hükmündedir. Aynı Kanun'un 763. maddesi uyarınca satış ve devir için zilyetliğin teslimi gerekmektedir. Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın dava konusu bölümünün öncesi tapusuz olup, satıştan önce davalı gerçek kişilerin murisi ...'e aidiyeti konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapusuz taşınmaz satın ve devralınmakla davacı ... lehine mülkiyet hakkı doğmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın 3194 sayılı Kanun'un 18/son maddesi uyarınca, ifrazı kabil olmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin karar yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yerinde görülmemiştir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre dava konusu muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine ilişkin hüküm temyiz isteğinde bulunan davalılar yönünden usul ve yasaya aykırı bulunmuş, temyize gelmeyen iştirakçiler açısından ise bozma sevk edilmemiş ise de, az yukarıdaki açıklamalar karşısında, miras ortaklığına dahil bir mal için mirasçılardan birinin mirası korumak için talepte bulunma hakkına sahip olduğu da dikkate alınarak muhdesat şerhinin tescili yönünden tüm davalılara etkili olacak muhdesatın aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili (şerhi) isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanlışa düşülerek muhdesatın davacıya ait olduğunun tespiti ile muhdesat olarak tapunun beyanlar hanesine tesciline (şerh edilmesine) karar verilmesi doğru değildir..." gerekçesiyle temyiz edilen hükmün yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenle temyiz isteğinde bulunan davalılar ..., ... ... ve ... lehine, (2) nolu bentte yazılı nedenle muhdesat şerhinin tescili...

        KARŞI OY Dava, muhdesat aidiyeti davasıdır. Davacının, muhdesatı 1992 yılında inşa ettiği uyuşmazlık konusu değildir. 1992 yılında taşınmaz mera vasfında olup özel mülkiyete konu edilemez ve dahi eylem suçtur. O halde talebin reddi kanaatinde olduğumdan değerli çoğunluk görüşüne katılamıyorum....

          Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK mad. 722, 724 ve 729), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatın tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir....

            Davalı ..., dava konusu taşınmazlardan ... ada ... parsel sayılı taşınmaz için muhdesat aidiyeti iddiasında bulunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ...’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz taşınmaz tescili ... ile Hazine ve Akine Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapusuz taşınmaz tescili davasının kabulüne dair Anamur Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.02.2012 gün ve 715/67 sayılı hükmün Yargıtay'a incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....

                Davacı T1 dava konusu 347 ada 32 parsel sayılı taşınmazdaki bina ile ilgili muhdesat iddiasında bulunduğu, davalılar Feride Çayan, T6, T4 T3 davacının muhdesat iddiasını kabul etmedikleri, davacı T1 24.10.2011 tarihli duruşmada muhdesat iddiasında bulunması üzerine mahkemece davalılar ile oybirliğini sağlamak yahut yetkili ve görevli mahkemede muhdesatın aidiyeti davası açmak üzere HMK'nun 165. Maddesi uyarınca usulünce süre verilip açılacak davanın sonucunun bekletici mesele yapılmak üzere davacı yana yetki ve süre verildiği, davacı tarafın da buna istinaden taşınmaz üzerindeki muhdesatın kendisine ait olduğuna dair yetkili ve görevli mahkemede 'Muhdesatın Aidiyeti' davası açtığı, açılan dava sonucu Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/439 E. 2015/1255 K. Sayılı kararıyla dava konusu taşınmazdaki muhdesatın davacıya ait olduğu yönünde karar verilmiş olduğu, kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine kararın Yargıtay 8....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz taşınmaz tescili KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup, hüküm, Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesinin 20.09.2007 tarih ve 10286 Esas 11023 Karar sayılı bozma kararına uyularak tesis edilmiş olduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay ( 20. ) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu