WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....

    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve keşifte saptanan eve ilişkin davacılar vekilinin 20/02/2015 tarihli beyanı ile muhdesatın davacılara ait olduğu iddiasında bulunulduğu anlaşıldığından; mahkemece tüm muhdesatlar tespit edilerek, her biri için taraflardan beyanları sorularak, muhdesatlara ilişkin çelişki veya itiraz olduğu takdirde taraflara muhdesatın aidiyeti davası açmak üzere süre verilmesi gerekirken, bu husus atlanarak eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....

      Yargılamanın ilerleyen aşamalarında davacı vekili dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatların aidiyetine ilişkin bir ihtilaf bulunmadığını beyan etmiştir. Bir kısım davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir. Bir kısım davalılar vekili dava konusu taşınmaz üzerinde 7 tane bina bulunduğunu bu konuda davacılar ve davalılar arasında ihtilaf bulunmadığını beyan etmişlerdir. Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....

        Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında ortaklara dağıtılır. Öte yandan, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 266. Maddesi gereğince mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verileceği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Somut olayda; dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyeti hususunda uyuşmazlık bulunmamakta olup taşınmazın üzerindeki muhdesatlarla birlikte değeri 430.550,00 TL, muhdesat bedeli ise 22.000,00 TL olduğu halde satış bedelinin % 67,72' sinin muhdesat sahibine verilmesi isabetli değildir....

          K A R A R Davacılar vekili, ortaklığın giderilmesi davasına konu olan 5834 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın 1960 yılında vekil edenleri ... ve ... ile diğer vekil edenlerinin miras bırakanları ... ve ... ve payını daha sonra kardeşlerine devretmiş olan ... tarafından inşa edildiğini, tarafların miras bırakanı ...'nun taşınmaz üzerinde zilyetlik ve mülkiyet hakkı bulunmadığını, belirterek 5834 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan binanın vekil edenlerine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, kök muris ...'...

            Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

              Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

                nin, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binaya ilişkin muhdesat iddiası bulunduğundan mahkemece, taşınmaz üzerindeki bu binanın aidiyeti hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durulması; ittifak etmiyorlarsa muhdesat iddiasında bulunan davalıya bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi; daha sonra gerektiği takdirde bilirkişiden ek rapor alınarak, dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan kısmın ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

                  Davalılardan ... tarafından, temyiz dilekçesinde dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapılar yönünden muhdesat iddiasında bulunduğu anlaşıldığından; yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle muhdesatın aidiyeti konusunda uyuşmazlık varsa, mahkemece görevli mahkemede dava açmak üzere davalılara HMK'nin 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmeli, mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucu beklenmeli, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmelidir. Açıklanan bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne dava konusu 3220 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir....

                    Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Somut olaya gelince; taşınmaz üzerindeki 3 adet eve ilişkin davalı ..., ... ve ...’in muhdesat iddialarının bulunduğu, ilk duruşmada davalı ..., ... ve ...’un bu muhdesat iddiasını kabul ettiği; ancak, diğer davalıların bu muhdesat iddiasını kabul ettiklerine dair beyanlarının bulunmadığı, muhdesatın aidiyeti hususunda tüm paydaşlar arasında mutabakat bulunmadığından muhdesat iddiasında bulunan ..., ... ve ...’e mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verildiği ancak dava açılmayarak bir kısım davalılar arasında yapılan taksime ilişkin sözleşmenin sunulduğu, mahkemece daha sonra keşif yapılarak işin esasına girildiği görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu