İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: muhtesat iddiaları yönünden hüküm kurulmamasının hatalı olduğunu, mahkemece taşınmaz başında yapılan 17.12.2020 tarihli keşifte, taşınmaz üzerinde bulunan ev ve bir kısım ağaçlar yönünden muhdesat iddiasında bulunduklarını, keşif sırasında hazır bulunan davalılar T6 ve T9 muhdesat iddialarını kabul ettiklerini beyan ettiklerini, mahkeme dosyasında ise davalılara muhdesat iddialarına ilişkin dava açmaları için süre verildiğini, verilen kesin süre içerisinde davalılarca muhdesatlar yönünden dava açılmadığını, davacı müvekkiline muhdesat iddiası yönünden dava açması için süre verilmediğini, bu durumun duruşma tutanakları ile de sabit olduğunu, hal böyle olunca, keşif esnasında bir kısım davalıların muhdesat iddiasını kabul etmesi nedeniyle, iddia ettikleri muhdesatların gerekçeli kararda, davacı müvekkili adına olduğunun kabul edileceği düşünülmesine rağmen, kararda muhdesatlar ile ilgili bir hüküm kurulmadığını, müvekkilinin muhdesat...
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyeti Dava, kira sözleşmesi ve eki olan protokol ile şartnameye dayalı tapulu taşınmaz üzerindeki yapıların tespiti ile sözleşmeye dayalı sebepsiz zenginleşme veya enkaz bedelinin tazminat olarak tahsili isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazlar üzerinde muhdesat niteliğinde yapı bulunduğu ve istinaf eden bir kısım davalı tarafça muhdesat iddiasında bulunulduğu, ancak mahkemece muhdesat iddiası ile ilgili usulünce inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmıştır....
Somut olaya gelince; Davacı taraf muhdesat iddiasında bulunduğundan ve davalılarca muhdesat iddiası kabul edilmediğinden mahkemece davacıya muhdesatın aidiyeti ile ilgili dava açması için süre verilmesi gerekirken yargılamaya devam olunarak hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
K A R A R Davacı vekili, dava konusu 795 parselde davacının malik olmadığını, davacının bu parsel üzerinde 2 katlı bina ve müştemilatını satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, dava konusu parsele ilişkin davacının da müdahil olduğu ortaklığın giderilmesi davası olduğunu, bu nedenle dava konusu taşınmaz üzerindeki evin davacıya aitolduğunun tespitini talep etmiştir. Mahkemece; aidiyeti istenen 2 katlı ev ve müştemilatının davacı tarafından yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. Davacı tapu maliki değildir. Yargıtayın ve Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre istisnai nitelikte olan muhdesat tespiti davası ortaklığın giderilmesi davası söz konusu ise ancak tapu malikleri arasında görülebilir....
Davalı ... vekili, dava konusu 735 parsel sayılı taşınmaz hakkında muhdesatın aidiyeti, temliken tescil nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine yönelik dava açtıklarını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/231 Esasına kayıtlı bu davanın bekletici mesele yapılmasını istemiştir. Mahkemece, dava konusu 735 parsel sayılı taşınmaz hakkında muhdesatın aidiyeti, temliken tescil nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine yönelik açılan davanın kesinleşmesinin beklenilmesine karar verildiği ancak kesinleşmesi beklenmeden tüm taşınmazların satış suretiyle ortaklığının giderilmesine, 735 parsel sayılı taşınmazdaki satış bedelinin %94,67'sinin muhdesat sahibi davalı ...'e, kalan %5,33'ünün tapu kaydındaki paylar oranında paydaşlara ödenmesine karar verilmiştir. Dava konusu 735 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; kararı temyiz edenlerden davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde dava konusu 1544 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve bilirkişi raporunda dört nolu taşınmaz olarak gösterilen iki katlı evin kendisine ait olduğu ve muhdesat aidiyetinin tespiti için ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/25 E. sayılı dosyada dava açtığını ileri sürmüştür....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nin 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....