Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bulunmakta olup, bunlar muris ve oğullarının yıllar süren emek ve özverisi sonucu meydana geldiği, muris ve oğulları bu muhdesatların yapımı, onarımı ve bakımı ile ağaçlar ve bağların yetiştirmesinde tek başlarına çalıştıkları, davalının bu taşınmazın alımında ve muhdesatlar üzerinde herhangi bir katkısının bulunmadığı, Kayseri İli Bünyan İlçesi Büyüktuzhisar/Lale Mahallesi Köyiçi Mevkii 375 Ada 1 Parsel no'lu taşınmaz üzerindeki muhdesatların, müvekkillere aidiyetinin tespiti talep edilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.09.2011 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil ile muhdesatın aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ... iptali ve tescil davasının reddine, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteminin kabulüne dair verilen 13.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 19.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Yine, tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Somut olayda, her ne kadar mahkemece, ... hakkında açılan davanın kabul nedeni ile kabulüne karar verilerek, muhdesat bedeline isabet eden 285.062,40 TL değerden, ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü; - K A R A R - Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, 07.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1- h ve 115. Maddeleri gereğince dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir. Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın tamamının kamulaştırma sahası içerisinde kaldığı sabit olduğundan davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır....

        Kat olmak üzere 5 katlı betonarme binanın maliki olduklarını, mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere iki hafta süre verdiğini, ortaklığın giderilmesine konu olan taşınmazın uzun yıllar önce inşa edilmiş zemin üstü 4 kattan oluşan taşınmazın tamamının 2002 yılında davacılar tarafından inşa edildiğini ileri sürerek bahse konu Dikkaldırım 1. Bilginler Sokak No:76 adresinde bulunan zemin,1,2,3,4. Kat olmak üzere toplam 5 katlı binanın müşterek ½ şer oranında davacılara aidiyetinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda: Talebin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece muhdesat aidiyetinin tespitine ilişkin talebin kabulüne kamulaştırmasız el atmaya ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti ... ve ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 4 katlı binanın vekil edenlerine hisseleri oranında aidiyetinin tespitine ve tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerhine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalılar ..., ... ve ... davayı kabul ettiklerini açıklamışlar, davalı ... davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

            Ne var ki, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir. Muhdesatların davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespiti şeklinde hüküm kurulması gerekirken muhdesatların mülkiyetlerinin davacılara ait olduğunun tespitine şeklinde hüküm kurulması doğru değildir....

              Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ancak çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK mad.106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir....

                UYAP Entegrasyonu