Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....

Dava, orman kadastrosu sonucu ... adına tesbit ve tescil edilen orman parselinin tapu ve zilyetliğe dayalı olarak tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1967 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 2006 yılında 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

    H.G.K.nun 24.03.1999 gün ve 1999/1-170-167 ve 21/02/1990 gün 1989/1-70-101 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil istemi yok hükmündedir. Bu tür taşınmazlar hakında Medeni Yasanın 1023. (E931) maddesi gereğince iyi niyet iddiasında bulunulamaz. Yine, H.G.K.'nun 07/12/1997 gün ve 1997/1-655-1003 sayılı kararında kabul edildiği gibi kamu malı niteliğini kazanan bir taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak özel mülkiyete dönüştürmeye idari mercilerin yetkileri yoktur. Başka bir anlatımla, idari mercilerin yasada kaynaklanan bir yetkileri bulunmayan konularda aldıkları kararlar yok hükmünde olup, buna dayanılarak yapılan tescil de YOLSUZ TESCİL niteliğindedir. Yasalarımız tapu sicili iptal davaları görevini Adliye Mahkemelerine vermiştir....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, tapulu taşınmaz hakkında TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Sonuç olarak; hatalı ve yanlış olarak verildiği düşünülse dahi yasalar gereğince devlet kurumları tarafından vatandaşlar lehine tesis ve tescil edilen taşınmazlar ile kesinleşmiş mahkeme kararları gereğince vatandaşlar lehine tescil edilen taşınmazlara ait tapu kayıtları, özel mülk halini alma suretiyle kazanılmış hak oluşturacaklarından hiç bir gerekçe ile “yok hükmünde” veya “geçersiz” sayılmaz. Tapu kayıtları bedelsiz olarak iptal edilmez. Her nasılsa tapu kayıtlarının iptal edilmesi üzerine açılan bedel (tazminat) davaları reddedilemez. Aksi düşünce hukuk devletinin güvenirliliği ve devamlılığı ilkesine aykırılık teşkil eder. Konumuz olan ve özel mülkiyeti halini almış olan taşınmazların bu halde bulunmaları kamu düzenine, kamu yararına aykırılık teşkil ediyorsa, o takdirde çözüm, yargı kararı ile tapu kayıtlarının iptali olmayıp, T.C....

          Hukuk Dairesi iş bölümünün 1. maddesinde; "Kadastro çalışması yapılmayan alanlarda, tapusuz taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak (TMK m. 713/1; 3402 sayılı Yasa m. 14, 17) açılan tescil davaları ile mülkiyetinin ve zilyetliğin tespiti davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme, 2. maddesinde ise; "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenlemeler karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....

          taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....

          Orman Kadastrosu 14/04/1997 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiş ve 14/10/1997 tarihinde Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Orman kadastrosu kesinleşip taşınmaz kamu malı orman niteliğini kazandıktan sonra 1998 yılında yapılan imar uygulaması sonucu 8258 ada 2 sayılı parsel 1999 yılında davacı adına tescil edilmiştir. Bu tür tapu kayıtları, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesinde sözü edilen "tapulu arazi" olarak kabul edilemeyeceği gibi, kesinleşen orman kadastrosuna itiraz davalarında zilyetlik iddiası ile açılan dava dinlenemez. 6831 Sayılı Orman Yasasına tabi olan taşınmazlar hakkında 3194 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre imar uygulaması yapılamaz. Anayasanın 169 ve 170. maddelerinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesine göre, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve kamu malı niteliğinde bulunan ormanlar bu yasada hüküm bulunmayan hallerde özel yasalar hükümlerine tabidir....

            Davanın devamı sırasında davacılar vekilinin, ölü Ali Osman oğlu ölü Mehmet mirasçıları aleyhine aynı taşınmazlar için açtığı 2003/501 esas sayılı iptal ve tescil davası görülmekte olan bu dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece, Hazine ve köy tüzel kişiliği aleyhine açılan 2001/554 esas sayılı davanın reddine, 2003/501 esas sayılı davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK. nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK. nun 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir....

              Davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan ve incelendikten sonra otaya çıkacağı, ayrıca yargılama aşamasında değişen koşullara göre HMK 394 maddesi uyarınca tedbirin şartları mahkemece talep halinde değişen şartlara göre yeniden değerlendirilebileceği bilinmekle davacı tarafın taşınmazın tahliyesinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına itirazın yerinde olmadığı anlaşıldığından itirazın reddine karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK'nın 713/2. Maddesine Dayanılarak Açılan Tapu İptal ve Tescil istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır....

              UYAP Entegrasyonu