Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu 3410 ada 8 parsel sayılı taşınmazın geldisinin 451 ada 62 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve kadastro tutanağının 28.04.1962 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava konusu 3410 ada 8 parsel sayılı taşınmazın adi yazılı satış sözleşmesinin imzalandığı 29.09.1976 tarihinde tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına dair sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (T.M.K. 705, B.K. 213, Tapu K. 26 ve Noterlik K.60 maddeleri). Resmi biçimde yapılmayan geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil talep edilemeyeceğinden, davacının tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule göre de; dava tarihi itibari ile dava konusu taşınmazda paydaş olanların adi yazılı sözleşmenin tarafları ile olan ilgisi tespit edilmeksizin karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici taksimine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Tapulu taşınmazların satışı TMK'nun 706, BK'nun 213 (6098 sayılı BK. nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmazlar ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil şartı bir ispat şekli olmayıp bir geçerlilik şartıdır. Bu nedenle davacı tarafın dayandığı resmi memur önünde yapılmayan harici satış senedine değer verilemez ve buna dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulamaz. Davacı vekilinin, tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan buna ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, Ne var ki, davacı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde hisse bedelinin hüküm altına alınması isteğinde bulunmuşlardır....

        Davacılar vekili, dava konusu parselin 31.03.1975 tarihinde satın ve devralındığını, "ölüm sebebi" nedeniyle tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini belirterek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. 31.03.1975 tarihinde 435 ada 18 parsel tapuda kayıtlı bulunan bir yerdir. Tapu sicilinde kayıtlı bir taşınmazın resmi memur önünde yapılmayan tapu dışı satış ve devri hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz. Diğer yönden kayıt malikinin ölüm tarihine göre, terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup, mirasçılarından bir bölümünün tek başına davayı kabulleri de sonuç doğurmaz. Ancak, tüm mirasçılar birlikte böyle bir beyanda bulundukları takdirde kabul beyanı karşısında tapulu taşınmazın harici satışına değer verilebilir....

          Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz ve tapu iptali ve tescil kararı verilemez. Dava konusu 884 parsel sayılı taşınmazın tarla niteliği ile davalılar adına paylı mülkiyet şeklinde intikal edinme sebebine istinaden 2007 yılından itibaren tapuda kayıtlı bulunduğu sabittir. Davanın dayanağı ve uyuşmazlığa sebebiyet veren 15/08/2006 tarihli satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için geçerli kabul edilemez. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış sözlemesine değer verilemeyeceğinden ve bu sözleşmelere dayanılarak tapu iptali ve tescil hükmü kurulamayacağından yerel mahkemece davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken harici satışa değer verilmek suretiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir....

          Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (MK.634, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satışı ile oluşan zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 5.7.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              İddianın ileri sürülüş şekline ve dosya içeriğine göre dava, harici satın almaya ve TMK'nin 713/2. fıkrasında yer alan; “ … maliki 20 yıl önce ölmüş …” hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nin 713/1-2. fıkraları gereğince açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, Kanun'un açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanun'un açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK'nin 713/2 maddesindeki düzenlemelerdir....

                Mahkemece, asıl dava olan el atmanın önlenmesi ve ecri misil davasının reddine, tarafların murisleri arasında yapılan sözleşmenin yapıldığı tarihte dava konusu taşınmazın tapuya kayıtlı bir taşınmaz olmaması, sözleşmeden doğan satış bedelinin ifa edilmiş olması ve davacının söz konusu taşınmazdaki zilyetliği devam ettiği gerekçesi ile birleşen dosyada davacı ...'ın davasının kabulüne,birleşen tapu iptal ve tescil davasının kabulüne, 2667 ada 4 parselde kayıtlı taşınmazın davalılar adına olan tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, asıl dava davacılar/birleşen dava davalıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, tapulu taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi ve ecri misil isteğine birleşen dava ise harici satıma dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

                  Dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre davacının talebi, tapu dışı satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde TMK'nin 724. maddesine dayalı temliken tescil isteğine ilişkindir. Tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olmayıp, tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı da TMK'nin 706, 6098 sayılı TBK'nin 237, 818 sayılı BK'nin 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nin 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu husus 6098 sayılı TBK'nin 237.maddesinde "Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.” şeklinde açıklanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu