Dosyaya getirtilen tapulama tutanakları ve tapu kayıtlarına göre, 4.9.1996 tarihli satış senedinin düzenlendiği tarihte, satışa konu taşınmazın tapuda kayıtlı olduğu anlaşıldığına göre, tapulu taşınmazların haricen satışına dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulamayacağı yönündeki mahkeme gerekçesi, 4.9.1996 tarihli satış senedi yönünden yerinde olmakla birlikte, 13.8.1993 ve 1.9.1993 tarihli satış ......lerinin düzenlendiği tarihlerde, taşınmazın tespiti yapılmakla beraber henüz tutanak kesinleşmediğinden, dava konusu 46 parsel sayılı taşınmazın tespitinin de ......sizden yapılmış olması karşısında, tapusuz durumda bulunan taşınmazın ......le satışlarının yapıldığı ve ...... içeriklerinde zilyetliğin devredilmiş oluğunun belirtildiği anlaşıldığından, bu nedenle satışlara, değer verilmesi gerektiğinden, mahallinde keşif yapılarak, 13.8.1993 ve 1.9.1993 tarihli ......lerin, davacıların dava konusu ettiği yerlere ilişkin olup olmadığının belirlenmesi, bu husus belirlendikten...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.12.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satın alınması iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek tazminat talebine ilişkindir. Davalılar, tapulu taşınmazın harici satımının geçerli olmadığını, tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, harici satışa değer tanınmayacağından tazminat istemi yönünden ise talep zamanaşımına uğradığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Somut olayda, dava, 12.10.2009 havale tarihli dava dilekçesi ile TMK'nin 713/1 ve 2. maddelerinde yer alan kazanmayı sağlayan zilyetlik ve ölüm hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine dayalı olarak açılmış olup Mahkemece, tapulu taşınmazlarda harici satımın geçersiz olduğu ve satış işleminin de kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, dava dilekçesinde yer alan terditli isteklere yönelik bir araştırma ve inceleme yapılmamış, ayrıca kayıt malikinin miraçılarından olan davalı ...'a dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeden sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca; öncelikle davalı ...'...
Davalı T8 ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın murisleri Mustafa Çobandan devrolduğunu, daha önce 2017/588 esas sayılı dosya ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını ve bu davanın reddolduğunu, harici satış sözleşmesinde ismi bulunan şahıslar arandığında bu konuda herhangi bir şahitliklerinin olmadığını ifade ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T4 ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın murisleri Mustafa Çobandan devrolduğunu, daha önce 2017/588 esas sayılı dosya ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını ve bu davanın reddolduğunu, harici satış sözleşmesinde ismi bulunan şahıslar arandığında bu konuda herhangi bir şahitliklerinin olmadığını ifade ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I .DAVA Davacı; ... Köyünde kain tescil harici bırakılan taşınmazın 30 yıldan fazla süredir zilyet ve tasarrufu altında bulunduğunu, taşınmazın 1759 numaralı parsel ile bitişik olduğunu, çekişme konusu taşınmazı satın aldığı tarihte tapulu olduğunu sandığını ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescilini talep etmiştir. II....
Davacının davalıların murisinden 29.5.1990 tarihli tapu harici sözleşme ile tapulu taşınmazdan bir bölümü 26,4 YTL ye satın alarak kullanmaya başladığı,taşınmazın ifrazı yapılıp müstakil tapusu alındığı halde davacıya tapu verilmediği davacının açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine 2009/826-9636 ilişkin karar 11.4.2008 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın 16.3.2006 tarihinde üçüncü kişiye satıldığı hususları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (MK.634, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz....
Mahkemece; akdin ifasının imkansız hale geldiği tarihi Çankırı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/51 E-2010/310 K.sayılı tapu iptal ve tescil isteminin reddine ilişkin kararın kesinleştiği 20.02.2013 tarihi kabul edilerek, 10 yıllık zamanaşımı süresini bu tarihten itibaren başlatılması gerekirken, Çankırı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/51 E-2010/310 K.sayılı tapu iptal ve tescil isteminin reddine ilişkin kararın davacı yönünden 31/10/2010 tarihinde kesinleştiği, bu tarih itibariyle davacının taşınmazın kendisine verilmeyeceğini öğrendiği, BK.66.maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği ileri sürülerek, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabul şekline göre de; dava Çankırı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/51 E- 2010/310 K.sayılı tapu iptal ve tescil isteminin reddine ilişkin kararın kesinleştiği 20.02.2013 tarihinden itibaren BK.66 maddesi uyarınca 1 yıllık süre içinde açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ...ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.07.2009 gün ve 425/315 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı, haricen satın alma ve zilyetlik nedenine dayanarak davalıların miras bırakanı üzerinde tapuda kayıtlı bulunan 3331 ada 8 parselin tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Kayıt malikinin bir kısım mirasçıları davayı kabul ettiklerini açıklamışlar, davalı ... vekili, tapulu taşınmazın haricen satışının geçersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Mah. 448 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 200 m2'lik kısmının 30.000.000,00 TL bedelle davacıya satmayı vaad ettiği, taşınmazların satışına ilişkin sözleşmelerin Borçlar Kanunu'nun 213 üncü maddesi (6098 sayılı TBK m. 237) ile Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve Noterlik Kanunu'nun 89 uncu maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gerektiği, taraflar arasında yapılan sözleşme biçim koşuluna uyulmadığından geçersiz olduğu, bu nedenle davacının adi yazılı sözleşme uyarınca sözleşmenin ifası anlamına gelecek tapu iptali ve tescil talebinde bulunamayacağı kanaatine varıldığından davacı tarafın tapu iptali ve tescil talebinin reddine; taraflar arasında tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadığından ve hukuken geçersiz olduğundan, tarafların ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlü olduklarını, 30.000.000,00 TL bedelin dava tarihi itibariyle denkleştirici ... ilkesi gereğince ulaştığı değeri olan 60.766,04...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, harici satış ve zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 70 inci, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 237, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 89 uncu maddesi, 2. Kural olarak, 10.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre; harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....