WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın ölümü ile dava konusu taşınmazın 27.01.2005 tarihinde davalılar adına tescil edildiğini, davalıların müvekkilinin tüm istem ve uyarılarına rağmen haricen satın alınan taşınmazın davacı adına temlik ve tescilini sağlamadıklarını, müvekkilinin Saray Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/232 E. sayılı dosyası ile açtığı tapu iptal-tescil davası sonucunda, 14.06.2010 tarihli karar ile davasının kabul edildiğini ve taşınmazın müvekkili adına tescil edildiğini, 15.02.1989 tarihinde davalıların murisinin, davacının harici sözleşme gereği yaptığı 1.170.000 TL(bir milyon yüz yetmiş lira) ödemeye ve harici satışın yapılmadığına herhangi bir itirazının olmadığını, şu an için geçersiz olan harici sözleşme gereği ödenen bedel yönünden davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, harici satış sözleşmesi gereğince davalıların murisine yapılan ödemenin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda bugünkü alım gücüne tekabül eden şimdilik 10.000 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline...

    Davacı ise, 12.02.1996 ve 26.05.1999 tarihli harici satış senetlerine dayanmaktadır. Tapulu taşınmazın satışına dair sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (TMK. 705, BK. 213, Tapu K. 26 ve Noterlik K.60 maddeleri) Resmi biçimde yapılmayan geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil talep edilemeyeceğinden, davacının tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre; dava konusu 330 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek 330 ada 15, 16, 17, 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, 330 ada 1 parsel sayılı taşınmaz kaydının kapatılarak pasif hale geldiği anlaşılmış olup sicil kaydı kapatılan ve pasif hale gelen 330 ada 1 parsel üzerinden hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satışına ve zilyetlik nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satışına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satışına dayalı tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece de bu yönde değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olup, davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, tapulu taşınmazın harici satışına ve buna bağlı zilyetliğe dayalı tapu iptali, tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece de bu yönde değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olup, davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Dayanılan sözleşme haricen düzenlenmiştir ve davalıya ait olduğu anlaşılan 1854 parsel numaralı taşınmazın satışına ilişkindir. Dosyaya getirtilen tapu kaydına göre 1854 parsel paylı mülkiyet esasına göre eşit paylarla, ..... ve ... adına kayıtlıdır. Taşınmaz tapulu bulunduğundan devrine ilişkin sözleşmeler resmi memur huzurunda yapılmadıkça hukuki sonuç doğurmazlar. Bu nedenle satın almaya dayalı davanın reddin de yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacının iyiniyetle bina yapma iddiasına dayalı tescil istemine gelince; tapulu taşınmazların malikleri tarafından mülkiyetlerinin sonradan aktarılacağı inancı ile haricen satışları ve bu satış ile taşınmazı teslim alanların, üzerine bina yapmalarının alıcıya mülkiyet kazandırabilmesi için yapı değerinin arsa değerinden yüksek olmasının yanında yapı arsasının alıcıya mülkiyet sahiplerinin tamamı tarafından bağışlanıp ya da satılması koşuluda gerçekleşmelidir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/232 E. sayılı dosyası ile açtığı tapu iptal-tescil davası sonucunda, 14.06.2010 tarihli karar ile davasının kabul edildiğini ve taşınmazın adına tescil edildiğini, 15.02.1989 tarihinde davalıların murisinin, davacının harici sözleşme gereği yaptığı 1.170.000 TL(bir milyon yüz yetmiş lira) ödemeye ve harici satışın yapılmadığına herhangi bir itirazının olmadığını, şu an için geçersiz olan harici sözleşme gereği ödenen bedel yönünden davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, harici satış sözleşmesi gereğince davalıların murisine yapılan ödemenin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda bugünkü alım gücüne tekabül eden şimdilik 10.000 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar; davacının ......

                  Mahkemece 02.04.2014 tarihinde keşif yapılmış, tedavüllü tapu kayıtları, tanık beyanları, keşif rapor ve krokileri ile 22.07.2978 tarihli satış senedi değerlendirilmiş, tarafların murisleri arasında yapılan anlaşmaya göre tapulu taşınmazın harici sözleşme ile satıldığı, satışının geçerli olmadığı, buna göre dosyanın neticelendirileceği düşünüldüğünde adilane ve hakkaniyete uygun karar çıkmayacağı; harici satıma değer verilmesi gerektiği sonucuna varılmış, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve karşı davalı ... ve vekili temyiz etmiştir Asıl dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, karşı dava harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil olmaz ise TMK 724 maddesine dayalı temliken tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine harici satın almaya dayalı karşı davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33.). Mahkemece, dava, tapulu taşınmazın haricen satışına dayalı tapu iptal ve tescil isteği olarak nitelendirilmiş ise de dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre davacı tarafın dava konusu tapulu taşınmazlarda haricen satın alma ile başlayan zilyetliğe ve TMK’nin 713/2. maddesinde düzenlenen “ölüm” sebebine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğunun kabulü gerekir. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün değildir. Ancak kanunun açıkça izin verdiği ayrık durumlarda tapulu bir taşınmazın tamamının veya belli bir payının koşulları oluştuğu takdirde olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılması mümkün olabilir. Kanunda düzenlenen ayrık hallerden biri de TMK'nin 713/2. maddesidir....

                      UYAP Entegrasyonu