Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ise ilgili Danıştay kararlarının, 3) 2 numaralı bentte sözü edilen idari yargı iptal kararından sonra kadastro parseline geri dönüş yapılıp yapılmadığı ve çekişmeli 2213 ada 1 parselin tapudaki sayfasının kapatılıp kapatılmadığı, kadastro parselinin ihya edilip edilmediği Tapu Sicil Müdürlüğünden sorularak buna ilişkin cevabi yazının, bu dosya içine konulması; ayrıca, dava dosyasının da H.Y.U.Y.’nın 433/3. maddesi ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliğine uygun olarak tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi pusulasına bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir....

    Davalı tapuda şerhin kaldırılmadığı ve tapu devri yapılamadığından ve ortak yetersizliğinden sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, arsanın ayıpsız teslimi gerçekleştirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 09.06.2000 tarihli sözleşme ile davacıya ait 3002 ada 1 parsel üzerine inşaat yapımı kararlaştırılmıştır. Her nasılsa davalı 30.06.2000 tarihinde ruhsat alarak inşaata başlamış ise de tapuda 02.11.1985 ve 136 yevmiye ile 6831 Sayılı Yasa’nın 2/B kapsamında olduğuna dair şerh bulunduğundan, pay devri yapılamadığı gibi inşaata devam olanağı da kalmamıştır. Davalı ruhsata göre iki villanın kaba inşaatı gerçekleşmiş ise de bu inşaatların arsanın 2/B kapsamındaki kısmında kaldığı anlaşılmaktadır. Tapudaki şerhten, sözleşmenin yapıldığı tarihte arsanın inşaat yapımına uygun olmadığından objektif imkânsızlığın varlığı açıktır....

      Davacı vekili 23.02.2015 tarihli dilekçesi ile; müvekkili adına tarla vasfıyla tapuda kayıtlı olan...mahallesi ...ada ... parsel sayılı 3.294,... m2 yüzölçümündeki taşınmazın bir kısmının yörede 2007 yılında yapılan orman tahdit çalışmasında orman alanında bırakıldığını belirterek tahdidin iptali ile tapudaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile çekişmeli taşınmaza yönelik ...nolu Orman Kadastro Komisyonu işleminin iptaline ve taşınmazın orman tahdit sınırları dışarısına çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, on yıllık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 19.11.2007 tarihinde ilân edilmiş, genel arazi kadastrosu 05.03.1985 tarihinde kesinleşmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/309 Esas sayısında kayıtlı dosyada müvekkillerinin murisi E... tarafından tapudaki şerhin kaldırılması davası açıldığını, 25/03/2010 tarih ve 2003/309 Esas ve 2010/129 Kararı ile davanın reddine karar verildiğini, muris E...'ün dava konusu taşınmazı ...'dan 09/07/1985 tarihinde satın aldığını, ...'a taşınmazın 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanuna göre verildiğini, 4753 sayılı Kanunun 11.06.1945 tarihinde kabulü sonrasında TBMM tarafından alınmış olan 1470 sayılı Kararın yeni elde edildiğini, bu karara göre Çiftçiyi Topraklandırma Kanununa göre vatandaşlara verilen hakların Anayasanın 5. maddesine göre geri alınmasının mümkün olmadığını, verilen taşınmazların 25 yıllık takyit süresi bitmesi üzerine de satışı halinde yeni sahiplerinden de geri alınamayacağını ve tapularının da iptal edilemeyeceğini, bu nedenle yargılamanın yenilenmesine ve ayrıca davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

          Tapu kaydındaki şerhin terkin edilmesi davasında pasif dava ehliyeti şerh lehdarına aittir. Bu nedenle tapudaki şerh lehdarlarının davada yer almadan talep doğrultusunda haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün şimdilik bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.04.2013 gününde verilen dilekçe ile tapudaki şerhin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ ....nın 30.12.2013 tarih ve 9919 sayılı yazıları ile mahkemelerce dosyadaki tüm belgelerin taranarak sisteme aktarılması, dosyanın elektronik ortamda Yargıtay'a gönderilmesinin sağlanması, fiziki dosyanın ise gönderilmemesi gerektiği belirtilmiştir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tapudaki şerhin hatalı olduğunu, bu şerhin tapu kütüğünde de yer almadığını, bilirkişinin hatalı rapor düzenlediğini, dava konusu şerhin tapu kaydına işlenmesi için resmi bir yazı ve yevmiye numarası bulunmadığını, sadece parselin tescilinin istendiğini, dava konusu şerhin bilgisayar kayıtları dışında başkaca bir belgede bulunmadığını, kurumlar arası yazışmalarda da böyle bir şerhin olmadığının kabul edildiğini, ortada ne rıza, ne yargı kararı, ne de kamulaştırma gibi idari bir işlem olmadan şerhin işlenemeyeceğini, imar uygulamasında bile bu durumun geçerli olduğunu, şerhin kim tarafından ve hangi tarihte işlendiğinin de bilinemediğini, şerhin, kararda belirtildiği gibi 20001 yılında işlenmediğini, Tapu Müdürlüğü'nün 17/11/2014 gün ve 9671257/5108 sayılı yazısının önemli olup dosyaya getirtilmesi gerektiğini, bu yazıda "1875 nolu parsel şerhi sistemde okul alanıdır ve lehtar T5'dır" şeklinde açıklama yapıldığını...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.10.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davaya konu taşınmazların tapu kaydında kayıt maliki görünen “...”in yazılı olmayan baba adının “...” olarak ve yazılı olmayan soyadının “...” olarak ilavesi suretiyle kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir....

                e ait 26 Mart 339 tarih 56-57-58 nolarında kayıtlı tapudaki hisselerinin yarısını sözleşmede yazılı olduğu üzere satım ve teslim aldığını ve sözleşmenin 19.08.1967 tarihinde tapuya şerh edildiğini davalının tapudaki bu şerh ile yükümlü olarak tapudan satın aldığını beyan ile revizyon gören 61 ada 16 sayılı parseldeki satın aldığı hisselerin tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece "davacıların noter sözleşmesi ile satın aldığı tapu kayıtlarının kadastro sırasında 61 ada 16 sayılı parsel olarak tescil edilmiş olduğu tapu kütüğü üzerinde 19.08.1967 tarih 597 yevmiye numarası ile ... hisse nısfının ...'e satış vaadinde bulunduğu yazılı olmakla beraber 27.08.2003 tarih 3716 yevmiye nosu ile şerhin tapudan terkin edildiği davalı ...'e ilk hisse tescili 1998 yılında yapılmış daha sonra satışla hisse intikali almıştır. Öncelikle davalı ... davacının dayandığı sözleşmenin tarafı veya mirasçısı değildir....

                  a 16.08.2000 tarihli kira sözleşmesi ile 99 yıllığına konut mesken olarak kiralayıp kira sözleşmesinin tapuya şerh edildiği, oysa bu yerin konaklama tesis alanı olduğu ve bu nedenlerle kira sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti ile tapudaki kira şerhinin iptalini ve taşınmazın tahliyesi talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davanın, yeni malikin davalı kiracı ile önceki malik kiralayan arasında yapılan 16.08.2000 tarihli kira sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti ile tapudaki şerhin kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin olduğu anlaşılamakla, HUMK'nun 8/II-1 maddesi uyarınca kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından, uyuşmazlığın ... 4. sulh hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu