Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacılar vekili, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı yüklenici şirketin temerrüde düştüğünü ileri sürerek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini ve tapudaki sözleşme şerhinin terkinini talep ve dava etmişir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

    Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Asıl dava tapu kaydındaki şerhin terkini birleşen dava ise tapudaki muhdesat bilgilerine dayalı olarak mülkiyetin tespiti ile tapu kaydına davacıların malik olarak tescili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmesi üzerine asıl davanın davacıları vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulduğu, istinaf dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmesi üzerine davalı-birleşen davanın davacıları vekili tarafından süresi içerisinde istinafa cevap dilekçesi sunduğu, istinafa cevapta birleşen dava yönünden verilen red kararının ortadan kaldırılarak birleşen davanın kabulüne karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Dosya daha önce Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava tapudaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Bölge Adliye mahkemeleri faaliyete geçmeden önce verilen kararlara uygulanan HMUK 427/2. madde de kesinlik sınırı yönünden taşınır mal ve alacak davalarından söz edilmekle birlikte HMK 341/2. madde malvarlığı davası ibaresini kullanmış olduğundan taşınmaz mallar bakımından da bir istisna öngörülmemekle taşınmaz malvarlığına ilişkin davalarda da değer itibari ile kesinlik sınırı belirlenmelidir. Karar tarihi itibari ile mahkemece belirlenen değer kesinlik sınırının altında olup verilen karar kesindir. Dava dilekçesinde dava değeri 5.000,00 TL gösterilmiş ve bu miktar üzerinden 1/4 peşin harç yatırılmış, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. HMK 341/2 maddesi uyarınca 8.000,00 TL'ye kadar verilen hükümler verildiği tarih itibariyle kesin olduğundan istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....

    Sözleşme tarihinden dava tarihine kadar geçen 3,5 yıllık süre içinde ve halen dahi davalı yükleniciler komşu 2610 ve 2611 parselleri satın alıp tevhit işlemini sağlayamadıklarından ve ruhsat alıp inşaata başlayamadıklarından sözleşmede 24 ay olarak öngörülen ifa süresi nazara alındığında sözleşme tarihinden dava tarihine kadar geçen 3,5 yıllık süre nedeniyle tahammül süresi aşıldığından 27.07.2009 tarihinde açılan davanın kabulü ile sözleşmenin geriye dönük olarak feshine ve tapudaki şerhin terkinine karar verilmesi gerekirken sözleşmede öngörülen sürede inşaata başlanamamasında davalıların kusurunun bulunmadığı, bu yönüyle sözleşmenin feshi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 01.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapudaki şerhin terkinine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, taraflar arasında imzalanan sözleşme bir tüketici işlemi olup tüketici işlemleri ile ilgili davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik karar vermiştir. ... 4. Tüketici Mahkemesince kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı ve davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir....

        KARAR : Davanın kısmen kabulüne Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, şerhin terkini ve elatmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince, tapu iptali ve tescil ve şerhin terkinine ilişkin talep yönünden hükmün onanmasına, elatmanın önlenmesine ilişkin talep yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, tapu iptali ve tescil, şerhin terkini talepleri hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, elatmanın önlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir....

          Davacılar ..., ... ve ..., taşınmazın murislerinden bu yana kendi kullanımında bulunduğunu öne sürerek, davalı ... adına oluşturulan tapudaki şerhin iptali ile kendilerinin zilyet olduğunun tapuya şerh verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; kök muris ... davacılar dışında başka mirasçılarının da bulunduğu, dava konusu taşınmazın terekeye ait olması nedeniyle mirasçıların tek başına tasarruf yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından bahisle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusun esastan reddedilmiş ve işbu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Paydaşlığın giderilmesi istenilen taşınmazın tapudaki yüz ölçümü fiili duruma uymuyorsa tapu kaydındaki yüzölçümünün düzeltilmesi için dava açmak üzere taraflara süre verilmesi, dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi gerekir. Şayet dava açılmaz veya açılan dava retle sonuçlanırsa ve tapu miktarı fiili durumdan az ise sabit sınırlardan başlayarak taşınmazın tapu kapsamı belirlenip teknik bilirkişiye bu doğrultuda kroki düzenlettirilerek, krokide belirlenen yer hakkında karar verilmelidir. Eğer tapu miktarı fiili durumdan daha fazla ise davanın reddi gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın yüzölçümünün hatalı olduğuna dair kadastro komisyon kararı vardır şeklinde şerh bulunmakta olup, bu şerhin dayanağı belgeler getirtilerek yüzölçümünde hata olup olmadığı araştırılmadan, yine, dava konusu taşınmazın paylar toplamı ile paydası birbirini tutmamakta olup, bu yanlışlığın nereden kaynaklandığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2/B uygulamasının iptali ve tapudaki şerhin kaldırılması davasından dolayı yerel mahkemeden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11/11/2010 gün ve 2010/11313-2010/14122 sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

                Hükmü davalı ... idaresi vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... idaresi vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2- Dava, tapudaki vakıf şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Dava konusu 30 parsel sayılı taşınmaz tapuda paylı mülkiyete tabi olup davacı dışındaki diğer paydaşların davası yoktur. Bu nedenle tapu kaydındaki vakıf şerhinin sadece davacının müşterek payına hasren tapudan silinmesi gerekirken HUMK'nun 72.maddesi hükmüne aykırı olarak taşınmazın tamamı üzerinden şerhin terkini yasaya aykırı ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK'nun 438/VII maddesi gereğince aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu