Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 30.06.2009 tarih 2009/2904 Esas ve 2009/4753 Karar sayılı ilamının kaldırılarak 25.12.2008 tarih 2007/322-2008/790 sayılı yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, temyiz ve tashihi karar peşin harçlarının istek halinde davalı ...'a geri verilmesine 31.1.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    nin eşi olduğunu bu nedenle tapudaki ... şeklindeki baba isminin nüfus kaydına uygun olarak ... şeklinde düzeltilmesini istemiştir. Davalı idare vekili davanın nitelikli belgelerle ispatını, aksi halde davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacı ve murislerine ait nüfus kayıt tablosu ve 2005/542-2006/88 sayılı veraset ilamı dosyası getirtildikten sonra 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı ve bu tutanağa revizyon gören Osmanlıcadan tapu kaydı Türkçeye çevrittirilmiş olup, gelen Osmanlıca tapu kaydında malikin ... İbn-i ... yazdığı yani ... oğlu ...'a ait olduğu tapu kaydında baba isminin ... olarak geçtiği geldilerinden itibaren tapuda ...'un baba adının ... olması gözönüne alınıp davanın reddine karar verilmiştir. Davacı kararı temyiz etmiştir. Dava Türk Medeni Kanunun 1027 maddesi gereğince tapuda isim tashihi istemine ilişkindir. Davacı taşınmazın tespitinde uygulanan 326 tarih 10 cilt, Sahife:45, 27 sıra numaralı kayıttaki maliklerden ......

      Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 1999/3911 E.4499 K.sayılı ilamı ile özetle; davalıya ait yapının balkonlarının imar uygulaması sonucu davacının imar parseline tecavüzlü hale geldiği ve tapuda "resen yüzölçümü tashihi" ibaresinin bulunduğundan bu hususta davalıya önel verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Davalı ... ise birleştirilen davada 1992 yılında yapılan imar uygulaması ile adına tescil edilen 224 ada 1 parsel numaralı taşınmazdaki yapının imar düzenlemesi sırasında balkon çıkıntılarının davacı-k.davalı parseline tecavüzlü bırakıldığını, ancak bu hususun encümen kararı ile düzeltilerek Tapu Sicil Müdürlüğüne de bildirimde bulunduğu halde idarenin, tapudaki yüzölçümünü düzeltmeyerek kayda şerh vermekle yetindiğini, bu hususun hukuki yönden sorunlara neden olduğunu belirterek tapu kaydındaki yüzölçümünün düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kanıtlanamadığından davalı-k.davacı ... ....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/867 KARAR NO : 2023/396 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İNEBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2018/360 ESAS - 2020/108 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Doğanyurt ilçesi, Akçabel köyü, 117 ada 3 parsel sayılı taşınmazın adına tescilli olduğunu, taşınmazından kaynak suyu çıktığını ve kendisinin 20- 25 yıldır kullandığını, sözlü olarak bu suyun Danışman köyü halkı olarak kullanılmasına izin verdiğini, ancak suyun kullanımına dair rızası dışında tapuya şerh düşüldüğünü, çıkan suyun azaldığını ve kullanımına yetmediğini, tapudaki şerhin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi tarafından; "Davanın REDDİNE " karar verilmiştir....

        Şerhin terkini için gerekli koşullar oluşmamıştır. Şerhin tesis edildiği tarihten itibaren Tapu Kanunu 26.maddesinde öngörülen süre dolmadığından davanın kabulüne karar verilerek şerhin terkinine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. VI. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz karar harcının ilgiliye iadesine, 11/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. ......

          Davalı, taşınmazı davacıdan satın aldıklarını, davacının sonradan tapunun beyanlar hanesine şerh verdirmiş olduğunu, tapudaki şerhin mülkiyet hakkı karşısında geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; tapudaki muhdesat şerhinin açıklayıcı nitelikte olduğu, davalı şirketin taşınmazı 13.10.2011 tarihinde iktisap ettiği, 17.05.2013 tarihinde imzalanan kira sözleşmesi ile davalı şirketin şuanki sahibinin borçlu duruma düşürülemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında imzalanan 17.05.2013 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davaya konu taşınmaz kaynak suyu, fabrika binası ve müştemilatı olarak davalıya kiralanmıştır. Sözleşmede yıllık kira bedeli 180.000 TL ve KDV olarak belirlenmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapudaki şerhin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... kurumu tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir....

              Somut olayda, davacı vekili, davalı adına kayıtlı davaya konu 568 ada 15 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki geri alım hakkına ilişkin şerhin tedbiren devam ettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davacının tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve iş bu ara karar istinafa konu edilmiş ise de, tedbirin talep edildiği tarihte tapu sicilinde mevcut bulunan şerhin, mahkemenin ara karar tarihinden sonra 12/03/2021 tarihinde tapu müdürlüğü tarafından sicilden terkin edildiği ve beyanlar hanesinde ilgilinin iş bu terkin kararına karşı Tapu Sicil Tüzüğünün 69/4 maddesi gereğince 30 gün içerisinde dava açma hakkının bulunduğunun belirtildiği, dolayısıyla tedbire konu geri alım hakkına ilişkin şerhin sicilden terkin edilmesi ile tedbir talebinin konusuz kaldığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Bu durumda istinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince davacıların elatmanın önlenmesi ve tapudaki şerhin terkini istemleri, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi talebini de içerdiği, arsa sahipleri ile yüklenicilerin tamamı davada davacı ve davalı olarak yer almakta olduğu ve taraf teşkili de tamamlandığından, sözleşmenin feshi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği de incelenerek istinaf talebi konusunda ve davalı ... Özgün'ün taraf teşkilini sağlamak için zorunlu olarak hasım gösterildiği de gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarırnın kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 15....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.01.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, 169 sayılı parsele ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine dair verilen 03.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kamulaştırma davalarında verilen yetkiye dayanıp 166, 167, 621, 623, 746, 778 ve 1056 sayılı parsellerde paylı malik ... kızları ..., ..., ...'nin soyisimlerinin nüfus kaydına uygun olarak tapuya yazılmasını istemiştir. Davalı idare vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu