Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge 1227 parsel noda kayıtlı taşınmazını 14.3.2003 tarihli adiyen düzenlenen sözleşme ve aynı gün noterde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ile davalıya satıp teslim ettiğini ve tapuya şerh verildiğini, taşınmazın gerçek satış bedelinin adiyen düzenlenen sözleşmede belirtildiği gibi 45.000.000.000 TL olup, davalının 20.000.000.000 TL ve 1496 SAR (558.937.487 TL) ödeme yaptığını, bakiye bedelin ihtara rağmen ödemediğini ileri sürerek satış sözleşmesinin iptaline, tapudaki şerhin terkinine, davalı tarafından yapılan kısmi ödemeden, davalıya teslim edilen taşınmazı kullanmasından dolayı 3000 Dolar ecrimisil alacağından düşülerek bakiyenin davalıya iadesine, taşınmazın teslimi ile karar tarihine kadar işleyecek ecrimisilin de davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir....

    ilgili yazı gereği mahkeme kararı sonucu tescil işlemleri gerçekleştiğinde herhangi bir süreye tabi olmayan şerhin tapu müdürlüğü tarafından re'sen kaldırılmasının gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte şerhin uzun bir süre kaldırılmaması halinde dava konusu edilebileceğini, bu sürenin en az 2 yıl olarak kabul etmek gerektiğini, dava konusu şerhin konulmasından itibaren geçen sürenin 2 yılın çok altında olduğunu, idareye yapılacak bir başvuru ile de şerhin kaldırılması mümkün olduğu halde, davacı tarafından açılan davanın TMK 2.maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, talebin idari yargıda görülmesi gerektiğini, hak düşürücü süre itirazı ve zamanaşımı def’inde bulunduklarını, şerhin kaldırılması için gerekli şartların oluşmadığını, davanın kısmen veya tamamen kabulüne karar verilmesi halinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Seri Davalarda Ücret başlıklı 22.maddesinde belirtilen tutar ve oranlarda vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, açıklanan...

    , ilgili şerhin dava ve tescil işlemleri sonuçlanıncaya kadar konulduğunu, ilgili yazı gereği mahkeme kararı sonucu tescil işlemleri gerçekleştiğinde herhangi bir süreye tabi olmayan şerhin tapu müdürlüğü tarafından re'sen kaldırılmasının gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte şerhin uzun bir süre kaldırılmaması halinde dava konusu edilebileceğini, bu sürenin en az 2 yıl olarak kabul etmek gerektiğini, dava konusu şerhin konulmasından itibaren geçen sürenin 2 yılın çok altında olduğunu, idareye yapılacak bir başvuru ile de şerhin kaldırılması mümkün olduğu halde, davacı tarafından açılan davanın TMK 2.maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, talebin idari yargıda görülmesi gerektiğini, şerhin kaldırılması için gerekli şartların oluşmadığını, davanın kısmen veya tamamen kabulüne karar verilmesi halinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Seri Davalarda Ücret başlıklı 22.maddesinde belirtilen tutar ve oranlarda vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini...

    Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30/04/2019 tarihinde verilen dilekçeyle tapudaki şerhin terkini talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 07/07/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir....

      İşte davacı gerçek kişi bu şerhin kaldırılmasını istemektedir. Her şeyden önce kaldırılması istenen şerh, taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının serbestçe kullanılmasına engel teşkil edecek nitelikte kayıt olup, bu şerhin yasal olmadığı iddiasıyla dava açma hakkı taşınmazın tapudaki malikine aittir. Bu nedenle davacı gerçek kişinin dava hakkı bulunmadığı şeklindeki gerekçeyle, araştırma ve keşif yapılmaksızın davanın reddi yoluna gidilmesi doğru değildir. Davacı gerçek kişinin taşınmazı satın aldığı tarihte beyanlar hanesinde, dava ile kaldırılması istenen şerh mevcuttur. Davacı gerçek kişi taşınmazı satın alırken bu şerhi bilmediğini yada hataya düştüğünü değil, taşınmazın orman ve Hazine ile ilgisinin olmadığı, beyanlar hanesindeki şerhin yasal olmadığını iddia etmektedir. Bu nedenle külli halef olarak bayilerinin sahip olduğu haklara ve sıfatlara sahiptir. Bu haklara dayalı iddia ve itirazların aslını ve doğruluğunu araştıracak olan mahkemedir....

        Davalı vekili, gecikmenin imar planı iptali ile tapudaki isim tashihi işleminden kaynaklı olduğunu, gecikmeden kusuru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davalı yüklencinin imar planı yürürlükte iken yapı ruhsatı talebinde bulunmadığı, yine tapudaki isim tashihinin de bir gün gibi kısa süre içerisinde yapıldığı bu yönüyle gecikmenin mücbir sebepten kaynaklanmadığı, sözleşmeye göre her bir daire için 4.000 Euro kira ödeneceği kararlaştırılmış olup, dava tarihine göre gecikme süresi dairelerin teslim edilmesi gereken 25.01.2002 tarihi nazara alındığında 1 yıl 5 gün olup, 3 daire için 12.000 Euro gecikme beledilinin dava tarihi itibariyle 28.747,2 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Mahkemece; davanın tapu kaydının tashihi davası olup, dosya kapsamında yer alan projede gösterilen yerlerin fiili zeminde aynı oldukları ancak projedeki bağımsız bölüm numaraları ile tapudaki bağımsız bölüm numaralarının birbirlerini tutmadıkları, tapudaki bağımsız bölüm numaralarının dosyada yer alan ve yönetim planına ekli apartman sıra listesine göre yapıldığı, ancak apartman sıra listesinin proje ile birbirlerini tutmadığı, aykırılığın iki bağımsız bölüm arasında giderilmesinin, diğer bağımsız bölümlere de mükerrer bağımsız bölüm numarası verilmesine neden olacağı, tüm bağımsız bölümlerin numaralarının düzeltilmesi gerektiğinin bilirkişi raporunda mütalaa edildiği, bu amaçla yani tüm tapu maliklerinin davaya dahil edilmesi, dahil edilecek davalı sayısınca davetiye gideri yatırılması için davacı vekiline iki hafta kesin süre verilmesine ve dava şartlarına riayetsizliğinin sonuçları ihtar olunmasına rağmen, dava şartı niteliğindeki eksikliğe ilişkin ara kararın yerine getirilmemiş olduğu...

            Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazların iyiniyetle ve 220.000,00 TL bedelle alındığını, imar ihya ve cins tashihi yaptırıldığını, alındığı tarihten beri müvekkili tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili,aciz belgesi sunulmadığını, tasarrufların borçtan önce yapıldığını, borçlunun ortağı olduğu şirketin müvekkilinin abisine de borcu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ..., hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalı ... aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalılarve ... aleyhine açılan davanın adı geçen davalılara satılan taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile bilirkişi tarafından belirlenen bedelleri arasında fahiş fark bulunmadığı ve adı geçen davalıların kötüniyetli oldukları ispatlanmadığından reddine, davalı borçlu tarafından davalı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapudaki şerhin iptali ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 23/12/2008 gün ve 2008/12726 - 18257 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı Sınırlı Süorumlu ... ... Evleri Konut Yapı Kooperatifi vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı S.S.... ... EVLERİ KONUT YAPI KOOP. ... İlçesi ......

                Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 05.11.2010 tarih ve 4510 yevmiye ile tapu siciline şerhedildiği, 6512 ada, 1 parselde davacıdan başka hissedarların da bulunmasına karşın, 2009 yılından bu güne kadar davalının taşınmazdaki tüm hissedarlar ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedemediği, tapudaki tüm maliklerle sözleşme yapılmadığından sözleşmenin geçersizliğine, tapu kaydına konan şerhin terkininin gerektiği, sözleşme yok hükmünde olduğundan 59.000,00 TL harca esas değerin hesaplamalarda dikkate alınmadığı gerekçeleriyle, davanın kabulü ile sözleşmenin geçersizliğine, tapu kaydına konan 05.11.2010 tarih ve 4510 yevmiye sayılı şerhin terkinine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu