Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

T.., tapuda malik olmadıklarından adı geçenler yönünden açılan davanın reddi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Tapu maliki davacıların taşınmazda 46/48,oranında pay sahibi oldukları gözetilmeden tam pay üzerinden karar verilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (davacılar İ.. O.. ve M.. T.. tapuda malik olmadıklarından haklarında açılan davanın aktif husumet yokluğundan reddine) cümlesinin yazılmasına, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1.paragrafında yer alan (28.010,40-TL'lik) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (46/48 pay karışılığı 26.843,30 TL) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    in oğlu ... üzerinde kaldığı, geriye kalan 3/9 payın kime ait olduğunun belli olmadığı, mahkemece sadece 2/9 pay yönünden tapu kaydının iptal edilip Hazine adına orman niteliği ile tescil edildiği, dava konusu yerin orman olduğu, davalının dayandığı tapu kaydının 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasa karşısında yasal değerini yitirdiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin bu konudaki gerekçesi ve değerlendirmesi doğrudur. Ne var ki; aynı tapu kaydının bir kısım paylarının orman, bir kısım paylarının tarla niteliği ile tapuda kayıtlı olması tapu tekniğine ve kamu düzenine aykırıdır. Ancak, bu yanılgı yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden kararın düzeltilmesi uygun görülmüştür. -2- 2007/16462 - 2008/1604 Davanın, taşınmazın saptanan niteliğine göre iptal edilen davalı payının orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmesine gerek yoktur....

      den pay satın aldığını ancak tapuda önalım hakkının kullanılmasını engellemek için satış bedelinin yüksek gösterildiğini, gerçek satış bedellerinin ...'dan alınan pay için 7000 TL olmasına rağmen tapuda 15.000 TL, ... hissesinin 8000 TL olmasına rağmen tapuda 13.800 TL, ... hissesinin 5300 TL olmasına rağmen tapuda 9200 TL olarak gösterildiğini belirterek davalı adına kayıtlı bu payların iptali ve davacı adına tescilini istemiştir. Davalı vekili, davalının asıl davaya konu pay satışından önce dava konusu taşınmazda hissedar olduğunu önalım hakkının kullanılamayacağını ve davanın reddini savunmuştur. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir....

        Mahkemece, davada dayanılan harici sözleşmenin taraflar arasında düzenlendiği anlaşılsa da davaya konu taşınmazın tapuda satış işlemini dava dışı şahsın gerçekleştirdiği ve tapuda satış bedelinin de 38.000 TL olarak gösterildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/657 esas sayılı dosyası üzerinden verilen acele el koyma kararında belirlenen 81.662,57 TL mahsup edildikten sonra fark bedel olan 205.435,03 TL'nin 1/2'si olan 102.717,51 TL'nin tapuda 1/2 pay sahibi olan muris Ali Özen'in Bursa 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 01/02/2019 tarihli veraset ilamı doğrultusunda payları oranında davalılara ödenmesine, kalan 1/2'sinin tapuda pay sahibi olan Hanife Türk mirasçılarına Bursa 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/262 Esas 2017/203 Karar sayılı veraset ilamındaki paylarına göre davalılara ödenmesine, tapuda hacizler bulunduğu takdirde bedele yansıtılmasına, 3- Fark bedel olan 205.435,03 TL'ye 23/03/2018 tarihinden ilk karar tarihi olan 05/04/2018 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına, 4- Dava konusu Bursa ili, Nilüfer ilçesi, Yolçatı mahallesi, 450 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve Tesciline, 5- Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL'nin mahsubu ile bakiye 27,90 TL'nin...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 113 ada 16 parsel sayılı 23.094 metrekare, 110 ada 5 parsel sayılı 5.166 metrekare, 110 ada 7 parsel sayılı 3.300 metrekare, 110 ada 12 parsel sayılı 5.860 metrekare, 105 ada 4 parsel sayılı 12.011 metrekare, 131 ada 1 parsel sayılı 6.702 metrekare, 127 ada 13 parsel sayılı 1.208 metrekare, 126 ada 3 parsel sayılı 2.942 metrekare, 117 ada 29 parsel sayılı 5.365 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile toplam 960 pay üzerinden 320 pay ...'ya, 80 pay ..., 48'er pay ...'ya, 320 pay verasette iştiraken ..., ... ile ..., ..., ..., ... ve ... adına tesbit edilmiştir....

            Ne var ki; hakimin doğru sicil oluşturma ilkesine aykırı olarak davalılardan ...’nin taşınmazda ... olan pay oranının hükümde ... olarak, yine davalılardan ...’ın taşınmazda ... olan pay oranının hükümde ... olarak yazılması doğru değil ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “... Doyman kızı ... (...)'ın ...olan hissesinin ... olarak“ ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “... Doyman kızı ... (...)'ın ...olan hissesinin ... olarak” ibaresinin yazılmasına, yine hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “... oğlu ...'nin ...olan hissesinin ... olarak” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “... oğlu ...'nin ...olan hissesinin ... olarak” ibaresinin yazılmasına, davalı ... ve diğer davalılar ..., ...'...

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişilerinin 06.04.2014 tarihli rapor ekindeki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 50,25 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 67,69 metrekare bölümün ayrı ayrı parsel numarası verilerek tapuda belirtilen vasfı ile 1/5 pay Hayri kızı ... adına, 4/5 pay Hayri oğlu ... adına, (B) harfi ile gösterilen 53,59 metrekare alanın ayrı bir parsel numarası verilerek tapuda belirtilen vasfı ile 1/5 pay Hayri oğlu ... adına, 4/5 pay Hayri oğlu ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Dava konusu parsellerin tapulama tutanaklarının incelenmesinde; tapu kayıtlarına dayanarak tespitlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. 231 ada 17 parselin tespitine dayanak Nisan 304 tarih 9 nolu tapu kaydının edinme sütununda 4/20 pay ... ağa kızı ..., 4/20 pay ... ağa kızı ..., 8/20 pay ... ağa kızı ... hanım, 4/20 payıda ... kızı ...'nin ölmesi nedeniyle çocukları ... ve ... ve ... ve ...'ya ait olduğu, bunlardan ... kızı ...'nin 316 yılında ölümü ile payının mirasçıları ... oğlu ... ve ... karısı ...'ye kaldığı, bunlar dışındaki diğer paydaşların paylarını tapuda çeşitli tarihlerde Hazine'ye sattıkları belirtilerek tapu malikleri Hazine 11720/12.000 pay, ... (... oğlu) 160/12.000 ... (... karısı) 120/12000 pay sahibi olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacının iddiası 160/12000 pay sahibi ...'nün seferberlikte ölen babasının dayısı, babaannesi ...'nin kardeşi ... oğlu ... olduğudur....

                  Somut olaya gelince; muhdesat oranının yukarıda değinilen ilkelere göre kurulması gerekirken, bilirkişi tarafından yanılgılı olarak kurulan orana göre karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu