Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi tarafından Yargıtay kararının düzeltilmesi istenmiştir. ... İlçesi, ... Köyü 357 parsel sayılı 13000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tapuda tarla niteliği ile .... oğlu ... adına tapuda kayıtlı olup, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, çekişmeli ...Köyü 357 sayılı parselin tapuda davalı gerçek kişiler adına kayıtlı olduğu, davalıların tapuya dayanarak çekişmeli parselde mülkiyet hakkının gereği olarak tasarruf yetkisine sahip oldukları, bu nedenle parselin tamamına yönelik açılan atmanın önlenmesi ve kal davalarında davalı sıfatının tüm paydaşlara ait olduğu zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle paydaşlardan birinin tek başına davayı kabul yetkisi bulunmadığı, bu nedenle paydaşlardan ...'ın kabulünün tek başına, dava ile ulaşılmak istenen hukuki sonucu doğurmayacağı açıktır....

    Dava konusu edilen payın eşler arasında tapuda bağış olarak temlik edilmesi, payın değerinin tapuda gösterilen bedelin çok üzerinde bulunması, tanık beyanlarının temlikin aslında satış olduğunu kanıtlayacak yeterlilikte olmaması karşısında davacı tapuda yapılan bağışın satış olduğunu kanıtlayamamıştır. Onalım hakkı yukarıda açıklandığı üzere sadece payın üçüncü kişiye satılması halinde kullanılabileceğinden ve dava konusu edilen pay da davalı Şefika'ya bağışlanmış olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi, tapuda üzerinde pay kaydı bulunmayan davalı Mehmet hakkındaki davanın reddedilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

      Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Dosya içinde bulunan tapu kaydının incelenmesinde 37 parsel sayılı taşınmazda 3/20 pay sahibi olan ... oğlu ...’ın bu payı 12.10.1998 tarihinde tapuda yapılan satış yolu ile edindiği ve soyadının nüfus kayıtlarına uygun olarak “ ...” olarak yazıldığı anlaşılmıştır. ... oğlu ...’ın soyadı tapu kaydında doğru olarak yazıldığından bu istemin reddine karar vermek gerekirken kabulü doğru değildir. Karar açıklanan bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.11.2011 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Tapuda da ...Köyü 501 parselin 50/214 payı adi ortaklık sözleşmesinin yapıldığı 02.10.2001 tarihinde ... tarafından ...’ye devredilmiştir. Fabrikanın kurulmaması, ortaklığın bozulması üzerine 22.08.2003 tarihinde 50/214 pay ... tarafından tapuda ...’ya devredilmiş, ...., yeniden taşınmazın tamamının maliki olmuştur. Tapuda devir işlemleri satış olarak yapılmış olsa da Kavaklı Köyü 501 parseldeki 50/214 pay adi ortaklık sözleşmesi gereği ... tarafından ...’ye devredilip, fabrikanın kurulmaması nedeniyle 22.08.2003 tarihinde ...’den geri alındığından olayda iptâle tabi bir tasarrufun bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Mahkemece bu durum gözden kaçırılarak, ...Köyü 501 parsel yönünden de tasarrufun iptâline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

          Söz konusu dosya temyize konu yargılama dosyası arasına alınmadığı ve yeterli belge ve bilgi bulunmadığından, tapu malik bilgilerinin ve düzeltilmesi istenen davacıların murislerinin nüfus kaydındaki kimlik bilgilerinin ne olduğu tam olarak denetlenememektedir. 3-Davaya konu edilen 366 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ve “... oğlu ... ...’a ait bilgilerin iptali ile yerine ... oğlu ... ibaresinin tapuya kaydedilmesine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Ancak sözkonusu taşınmaz ... oğlu ... ... adına 21.07.1992 tarih 1993 yevmiyeli işlem ile pay tescil edilmiş ise de; dava sırasında tapu sicil müdürlüğünün 02.01.2003 tarihli ve 8 yevmiye numaralı işlemi ile bu pay ... oğlu Mehmet adına tescil edilmiştir....

            Bilirkişi kurulu raporundaki tevzi tablosunda davada taraf olmayan ve tapu paydaşı da bulunmayan ...’a muhdesattan pay verilmiştir.Yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde davada taraf ve tapuda paydaş olmayan üçüncü kişi durumunda bulunan ...’ın taşınmaz üzerindeki yapıları nedeniyle satış parasından pay verilmesi mümkün olmamasına karşın oran kurulmak suretiyle satış parasından pay verilmesi doğru değildir.Ayrıca kabul şekli bakımından da Harçlar Kanunun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan Hazine’den harç alınması da doğru bulunmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı tapuda pay maliki olup bir paydaşın isminin ve payının fazladan yazıldığını, bu kaydın silinmesini ve pay durumunun yeniden düzenlenmesini istediğinden ve hüküm asliye hukuk mahkemesinden verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Nolu Hasan KILINÇ'a aidiyetine şeklinde karar verilmiş olduğunu, bu veraset ilamına göre tapuda intikal yapılırken hata yapılmış olduğunu, Hasan oğlu Hasan KILIÇ şeklinde olması gereken kaydın Mustafa oğlu Hasan KILINÇ şeklinde yazıldığını, aynı şekilde Mustafa oğlu Hasan KILINÇ şeklinde olması gereken kayıt ise Hasan oğlu Hasan KILIÇ şeklinde tapuya işlendiğini, baba adları ve isim soy isim benzerlikleri nedeniyle kişilerin karıştırıldığını ve ortaya hatalı 2 ayrı kaydın çıktığını, muris Esmehan KILINÇ'ın mirasından 9 pay alması gereken kişi veraset ilamındada belirtildiği üzere Hasan ve Esmehan'dan olma 20/10/1950 doğumlu T.C. Nolu Hasan KILIÇ isimli kişi olduğunu, 1 pay alması gereken kişinin ise Mustafa ve Şerife oğlu 10/05/1973 doğumlu T.C....

                ne ait olduğuna ilişkin tapuda şerh bulunmakta ise de hazine paydaş değildir. Yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde paydaş olmayan ...'nin davaya asli müdahil olması ve satış parasından kendisine pay verilmesi mümkün olmamasına karşın yazılı şekilde asli müdahil olarak kabulü ile satış parasından pay verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan, mülkiyetin tespitine yönelik olarak açılan ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/206 Es., 2007/232 K sayılı 19.03.2008 tarihinde kesinleşen ilamı ile ... Ada ... parselde bulıunan 2, 3 ve 7 numaralı bağımsız bölümlerin ... tarafından yapıldığı, 143 adet toplam 6.684,00 TL bedelli ağaçların ...'e ait olduğu, ... parsel sayılı taşınmazda ise 241 adet ağacın ...'e ait olduğu tespit edilmiştir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/447 Es ve 2007/384 K sayılı 13.02.2009 tarihinde kesinleşen ilamı ile ... Ada ... parsel sayılı taşınmazda bulunan A ve B ile gösterilen binalar ile 150 adet ağacın ...'...

                  İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURU SEBEBLERİ: Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, taşınmaza isabet eden enerji nakil hattının taşınmazı etkileme oranının Kamulaştırma Kanunu 11. maddesindeki esaslar dikkate alınmadan belirlendiğini, Yargıtayın Yerleşmiş İçtihatları çerçevesinde arsa vasfındaki taşınmazların değerlemesinde azami %50 oranının uygulanacağını, bu kapsamda %50 etkileme oranının hangi prensiplere dayanılarak belirlendiğinin hükme esas alınan bilirkişi raporundan anlaşılamadığını, eksik bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu