Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda miras bırakanla ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile verilen yetki belgesinde 492 parsel sayılı taşınmazda paylı malik olan ... kızı ...'ın 21850523 sistem numaralı payı yönünden kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin yetki verildiği görülmektedir....

    Öncesi 4800 m2 yüzölçümüne sahip 470 parsel olan dava konusu taşınmaz ...ve arkadaşları adına kayıtlı iken 4.8.1993 tarihinde satılarak 1/6 pay oranında paylı mülkiyet şeklinde ... ve dava dışı kişiler adına tescil edilmiştir. 11.2.1999 tarihinde 2859 sayılı Kanuna göre yapılan yenileme sonucu 501 ada 1 parsel numarasını alan taşınmazın aynı kişiler adına tescilinden sonra 31.3.2003 tarihinde ... adına olan 1/6 pay satış yoluyla davalı ... tarafından satın alınmış, 10.5.2007 tarihinde imar uygulaması sonucunda da dava konusu bölüm 501 ada 23 parsel numarasını alarak 109,91 m2 yüzölçümü ile 149/400 payı ... oğlu ..., 251/400 payı ise ... oğlu ... adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı davada, davalıların taraf olarak yer almadıkları 18.9.1992 tarihli adi yazılı satış sözleşmesine dayanmıştır. Görüldüğü gibi davacının haricen satın aldığı tarihte taşınmaz tapuda kayıtlı bulunmakta ve bu tarihte tapuda ... malik de değildir. ... tapuda pay satın alarak malik olmuştur....

      Müdürlüğünden getirtilmesinden, ...- Dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede yapılan imar uygulamalarında kesilen düzenleme ortaklık pay oranının ilgili Belediye Başkanlığından araştırılmasından, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        in 1/2 pay maliki olduğunu ileri sürerek ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir. Davalı mirasçı ... vekili, ortaklığın taksim suretiyle giderilmesini istemiştir. Dahili davalı, tapuda 1/2 pay maliki ... satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 42 ada 8 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı mirasçı ... vekili temyiz etmiştir. Kural olarak, dava konusu taşınmaz ile ilgili mülkiyet uyuşmazlığı bulunması halinde taraflara dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu 42 ada 8 parsel sayılı taşınmaz davacı ve davalı mirasçılardan ... murisi ... adına 1/2 pay oranında yine dahili davalı ... oğlu ... adına 1/2 pay oranında tapuda kayıtlıdır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 6.10.2006 gününde verilen dilekçe ile tapuda kayıt düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.7.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapudaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uyun şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece 1371 parselde 360/1681916 pay maliki olan davacı ...’ın ... ili ... ilçesi ... mahallesi C: 0033 A.S: 0006 ve 0009 sırada kayıtlı bulunan ... olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Bu tür davalarda amaç, tapu kütüğünün malik sütununda yer alması zorunlu bilgilerin nüfus bilgileri ile uyumlu hale getirilmesinin sağlanmasıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı vekili 20.07.2007 tarihli dilekçesiyle tapuda isim düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne 2426 ada 1 sayılı parsel bahçeli kerpiç ev ve arsa cinsli taşınmazda 1538/20200 pay .....ile....ve ..... kızı 01.07.1944 doğumlu .....'nun aynı kişiler olduğunun tespitine, aynı taşınmazda 5381/10100 pay sahibi ....'nın ismine nüfus kaydına uygun olarak baba ismi ilavesiyle ......

              Somut olayda, tapuda isim düzeltme davası ile tapuda yanlış tescil edilen hisse oranının düzeltilmesi başka bir anlatımla tapu iptali ve tescil davası birleştirilerek bir arada görülmüştür. Davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı (irtibat) bulunmamaktadır. Birleştirilen davalar için ./.. 2005/11507-2006/1577 toplanacak deliller ve uygulanacak usül hükümleri farklıdır. Mahkeme karar başlığında her iki davanın taraflarını tam olarak göstermediği gibi, birleştirilen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm fıkrası oluşturmayarak hükmün infazında tereddüt yaratmıştır. Mahkemenin gerekmediği halde davaları birleştirmiş olması davayı ve soruşturmayı karışık bir hale sokmuş, ... bir sonuca varılmasını engellemiştir. Bu usul hatası sonuca etkili bir nitelik taşımıştır. O halde davalar ayrılmalı, her birinin dava nedenine ve savunmaya göre bağımsız olarak, soruşturma yapılıp delilleri toplanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir....

                Her ne kadar mahkemece, ıslah-imar uygulaması sonucu davacılar miras bırakanına ait payın 200/803520 kabul edilerek bu payın dağıtıma tabi tutulduğu ve davacıların miras bırakanına ait gerçek pay oranının bu pay olduğu yönünde tespit hükmü kurulmuş ise de yukarıda belirtildiği üzere davacıların miras bırakanına ait 200/53010 payın ıslah-imar uygulamasından önce veya uygulama sırasında değiştirildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece, tapuda kayıtlı olan 200/53010 payın gerçek pay olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken herhangi bir düzeltme olmaksızın ıslah-imar uygulamasına esas alınan 200/803520 payın gerçek pay olduğunun tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapuda isim düzeltilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.12.2007 gün ve 2007/13307 - 15317 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....

                    Taraflar arasında adi yazılı şekilde düzenlenen 06.03.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuda pay devri edimini de içerdiğinden MK'nın 634, BK'nın 213, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri gereğince resmi biçimde yapılması gerekli olup, bu şekle uygun olmayan sözleşme şeklen geçersizdir. Ancak şeklen geçersiz sözleşmelerin de inşaatın ikmal edilmesi veya bu sözleşmeye güvenerek öncesinde veya sonrasında tapuda pay devri yapılması suretiyle geçerli hale gelmesi mümkündür. Gerçekten, tarafların inşaatın yapılması veya tapuda pay devri yapılması suretiyle edimlerini yerine getirmesi halinde 30.09.1988 tarih ve 1987/2 E.-1988/2 K. sayılı YİBK gereğince, şekil eksikliğinin ileri sürülmesinin iyiniyet kurallarına aykırı olacağı hükme bağlanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu