Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davacılar vekili tarafından davalı aleyhine tapu iptali ve tescil istemli olarak açılmış yargılama sırasında davacılar vekili ıslah dilekçesi ile netice-i talebini ıslah etmiş ve davayı terditli davaya dönüştürmüştür. Dava tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı tarafından davanın birden fazla taleple açılması mümkündür. Bu tür davalar terditli davalar olup HMK'nın 111 maddesinde düzenlenmiştir. Terditli davada birden fazla dava çeşidi yoktur. Dava, aslında terditli istekler içeren tek bir davadır. İş bu dava ile de davacı tek bir dava açmış, öncelikle tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde bedelin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece davacının terditli talepleri sıraya uygun şekilde incelenmiş, terditli taleplerin birincisi tapu iptali ve tescil istemi yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir....

Yargılama aşamasında sunduğu 20.11.2007 günlü dilekçesinde de davayı ıslah ettiklerini bildirerek, üçüncü bilirkişi ek raporunda belirlenen bedel üzerinden artırıma karar verilmesini istemiştir. Mahkemece ıslah talebi kabul edilerek 78.258,20 YTL bedel artırımına hükmedilmiştir. Kamulaştırma Yasasının 14. maddesinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malın sahibinin yapılan tebligat gününden veya tebliğ yerine geçen ferağ tarihinden itibaren 30 gün içinde, takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı adli yargıda dava açılabileceği hükmüne yer verilmiş olup, bedele ilişkin olarak açılacak dava yönünden yasada öngörülen, hak düşürücü nitelikteki bu süre geçtikten sonra malikin artık bedel konusunda dava açma hakkı bulunmamaktadır....

    Sözleşmede açık şekilde arsa sahibinin herhangi bir bedel almadığı, bu bedel yerine iki adet daire ile bir adet dükkan alacağı yazılıdır. Davacılara iki adet dairenin tapu kaydı verildiği halde, dava konusu dükkanın tapu kaydı devredilmediğinden bu dava açılmıştır. Davacılar murisleri ... ile ... arasında önce sözlü olarak kat karşılığı sözleşme konusunda anlaşma sağlandığını, bu nedenle dava konusu 163 ada, 34 parselin tapu kaydının devredildiğini, herhangi bir bedel almadıklarını iddia etmişlerdir. Tapu devrinden sonra noterde düzenlenen 30.09.1998 tarihli inşaat sözleşmesi içeriği de davacı tarafın herhangi bir bedel almadığını doğrulamaktadır. Davacılar murisi tarafından dava konusu taşınmazın yarı payı davalı ... adına, yarı payı da dava dışı kardeşi ... adına devredilmiştir. Davacılar ...’ın isteği üzerine taşınmazın yarı payını tapuda ...’a devrettiklerini söylemişlerdir. ...’ın sözleşmenin yüklenicisi ...’ın kardeşi olması da bu iddiayı doğrular niteliktedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki bulunduğu 126 ada 14 parsel sayılı taşınmazın satışı için emlakçılık yapan davalılar ... ve ...’i vekil tayin ettiğini, anılan davalıların taşınmazı davalı ...e düşük bedelle satış yoluyla temlik ettiklerini, kendisine bir bedel ödenmediğini, davalıların el ve iş birliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde taşınmazın dava tarihindeki değerinin (8.180,20 TL) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, 24.03.2016 tarihli dilekçesi ile taşınmazın satış bedeli olarak beyan edilen 35.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanı ...'den intikal eden 163 ada 17 parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 payını kardeşleri olan davalılar ... ve ...'ın satın almak istediklerini ve istemiş olduğu satış bedelini ödemeyi kabul ettiklerini, davalı ...'ın eşinin yakın akrabası olan diğer davalı ...'e taraflarca uzlaşılan satış bedeli üzerinden taşınmazın davalılara satışı için vekâletname verdiğini ancak vekaletin verildiği tarihten iki gün sonra anlaşmanın bozulduğunu, bu durumu davalı ...'e iletmesine rağmen davalının taşınmazdaki payını toplam 5.000,00 TL bedel karşılığında davalılara temlik ettiğini satış işlemini 2013 yılı Nisan ayında öğrendiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde 5.000,00 TL tazminatın davalı ...'den tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuş, yargılama devam ederken ıslahla tazminat talebini 32.752,92 TL olarak arttırmıştır....

          Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, dava konusu taşınmazların tapu kayıtları, kadastro dayanağı belgelerin ilk tesisi tarihinden itibaren tüm geldi gitti kayıtları ile dava konusu taşınmazların davacı tarafından davalıya devrine ilişkin satış-devir senetleri, tapu kütük fotokopileri istenilmiş, kadastro müdürlüğüne yazı müzekkere yazılarak dava konusu taşınmazların çap örnekleri istenilmiş, müzekkere cevapları dosya içerisine alınmıştır. Dava konusu taşınmazın imar durumunu bildirir bilgi ve belgeler , tarım ve orman müdürlüğünden dava konusu taşınmaza ilişkin tarım verileri , ÇKS kayıtları dosya arasına celp edilmiştir....

          Dava; yolsuz tescile dayanan tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tazminat talebine ilişkindir....

          Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, yetkili servis hizmetinin ayıplı ifa edilmesinden kaynaklı ayıpsız misli ile değişim, olmadığı taktirde bedel iadesi, olmadığı taktirde değer kaybı istemlidir....

          Hal böyle olunca mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde tarafların vereceği ya da res’en belirlenecek emsal taşınmaz kayıtları Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtildikten sonra içinde emlak ve mülk bilirkişisinin bulunduğu üç kişilik heyet huzuru ile mahallinde yeniden keşif ve inceleme yapılmalı, bilirkişi heyetinden dava konusu taşınmazın yeri, konumu, özellikleri, emsal taşınmazlarla da karşılaştırılmak suretiyle rayiç değeri saptanmalıdır. Taşınmaz bedeli usulünce saptandıktan sonra da, belirlenen bu bedeli depo etmeleri için karşı davacılara süre vermeli, bedel depo edildiği taktirde bu bedelin davacı- davalı ...’ya ödenmek suretiyle 5685 parsel sayılı taşınmazın davalı- davacılar adına tesciline karar vermeli, bedel depo edilmediği takdirde ise, şimdi olduğu gibi elatmanın önlenmesine karar verilmelidir. Açıklanan bu hususlar nazara alınmadan bilirkişinin yetersiz raporlarına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2019 NUMARASI : 2018/429 ESAS, 2019/594 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) KARAR : Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23/12/2019 tarih ve 2018/429 Esas, 2019/594 Karar sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı idare vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Bergama ilçesi, Zeytindağ Mahallesi 2980 parsel sayılı taşınmazın 897,86 m2 kısmı, Aliağa-Çandarlı Otoyolu projesi kapsamında kaldığından, alınan kamu yararı kararı uyarınca, taşınmazın davalı adına olan payının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan kısmın tapu kaydının iptaline ve yol olarak terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu