Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Noterliğinden 10/08/2020 tarihli, ... yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek 60 günlük yasal süresi içerisinde kira borcunun ödenmesi, aksi taktirde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, davalının kira borcunu ödemediği gibi kendisine yüklenen edimleri kanuni süresi içerisinde yerine getirmediğini, Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... değişik iş sayılı dosyası ile gayrimenkullerin boş olarak taraflarına teslimine tedbiren karar verildiğini, bu nedenle sözleşmenin feshinin tespiti ile gayrimenkullerin şirkete aynen iadesi ve boş olarak teslimine, tapu kaydı üzerindeki finansal kiralama şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Taraflar arasında götürü bedel eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuş olup, sözleşme 10.000,00 TL bedelle aktedilmiştir. Davacı tarafından yaptırılan ödeme tutarı elden ve banka yoluyla olup, toplam 8.500,00 TL ödendiği de anlaşılmaktadır. Böylelikle kalan tutar 1.500,00 TL olup, davalı iş sahibi cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından ödeme ile ilgili olarak davacı yana yöneltme hakkı olduğu hatırlatılmalı ve yemin eda edildiği taktirde dava 1.500,00 TL üzerinden kabul edilmelidir. Davacı taraf yemini eda etmediği taktirde ise, şimdiki gibi dava 500,00 TL asıl alacak üzerinden kabul edilmeli, fazla istem reddedilmelidir. .......

        Tapu kayıt maliki ... 22.04.1980, ... ( ...eşi ve az yukarıda belirtilen davalıların yakın miras bırakanı) ise, 09.05.1977 tarihinde vefat etmiştir. Hal böyle iken, ... tapu kayıt maliki ... mirasçı olmadığına ve ...'ın ölüm tarihine göre ...'a gelen miras payı doğrudan sadece alt soyuna intikal edeceğine göre, ... dava konusu taşınmazlarda hakkının bulunmadığı açıktır. Bu durumda, 08.01.1984 tarihli üç adı yazılı sözleşmeye ilişkin olarak dosyaya sunulan adi yazılı vekaletnameler geçerli sayıldığı taktirde, davalılar ... ve ...'ın her biri geçersiz satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak miktarı bakımından sadece kendi payları oranında müstakil (bireysel) olarak sorumlu olacaklardır. Vekaletnamelerin geçersiz sayılması durumunda ise, alacak miktarından (satış bedelinden) satışı yapan ... kendisi sorumlu olacağından, mirası reddetmeyen... mirasçılarının tamamı tereke borcundan dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklardır. (TMK. m.641)....

          DELİLLER: Tapu tahsis belgesi, Nüfus kaydı örneği, Gayrimenkul satış sözleşmesi, Tapu kaydı, Keşif, Bilirkişi raporu, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ihtiyati tedbir gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmaz değerinin tahsili istemine ilişkindir....

          Somut uyuşmazlıkta davacı taraf; öncelikle 111 ada 43 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tescilini, olmadığı taktirde 107 ada 6 sayılı parsele vaki müdahalenin önlenmesini, bu da olmadığı taktirde (11/03/2021 tarihli celse duruşma tutanağı beyanı ile) 107 ada 6 sayılı parselin değerinin davacılara ödenmesini talep etmiştir. Kaledere Mah. 111 ada 43 sayılı parselin tapu kayıt malikinin davalı T9 olduğu ve adı geçen idare tarafından davacılara herhangi bir taahhütte bulunulmadığı sabit olup, davalı T9 yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Şayet, davacı taraf dayandığı tapu kaydı maliki ile arasında sözleşmeye yada mirasa bağlı ilişki olduğunu ispat ettiği taktirde davayı tapu sahiplerine tanınan 10 yılılk hak düşürcü sürede açtığı gözetilerek, dayandığı tapu kaydının çekişmeli parseli kapsayıp kapsamadığının araştırılması gereklidir....

            Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Somut olaya gelince; dava konusu 1772 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, malik hanesinde ...’ın 368/579 hisseyle malik olduğu ve “Naklen planında (A) harfi ile gösterilen bir katlı yığma bina ...’a aittir.” açıklamasıyla davalı ... lehine bila tarihli şerh bulunduğu anlaşılmaktadır. Muhdesat şerhi iptal edilmediği sürece hukuki varlığını devam ettirir. Mahkemece, muhdesatın değerinin taşınmazın değerine olan oranı bilirkişilere tespit ettirilerek satış bedelinin dağıtılması sırasında nazara alınması gerektiğinden, muhdesat şerhi dikkate alınmadan hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 07.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              Mahkemece; davanın inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkin olduğu, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle HMK’nun 114/d ve 142. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                ye tapuda satış gibi göstermek suretiyle temlik ettiğini, gerçek satış olmadığını, bedel ödenmediğini, onun da bir süre sonra kardeşi olan diğer davalıya ½ payını devrettiğini, eşi ile 2012/2010 tarihinde kesinleşen mahkemle ilamı ile boşandıklarını, boşanma tehditinin ortadan kalkması ile eldeki davayı açtığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline olmadığı taktirde bedelin tazminine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacının sosyal seviyesi yüksek ve ekonomik kaygısı olmayan bir kadın olduğunu, boşanma olasılığının ikrah niteliğinde olmadığını, temlikten 12 yıl sonra açılan davanın dayanaksız olduğu gibi zamanaşımı süresinin de dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

                  UYAP Entegrasyonu