Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının geldilerinden olan 19.07.1951 tarih, 8 sıra numaralı tapu kaydı, tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte Tapu Müdürlüğünden veya Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı’ndan getirtilip dosya arasına alınmalı, bu tapu kaydının K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı İdare vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; I. DAVA Davacı, mirasbırakan babası ... ...’nin maliki olduğu 182 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ... olan soyadının ... olarak, 107 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ise ... olarak yazıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı, gerekli araştırma ve incelemenin yapılması lüzumuna değinerek davanın reddini savunmuştur. III....
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalının dayanağı olan tapu kaydının kapsamında kaldığı, davacının dayanağı tapu kaydının ise dava dışı 120 ada 1 parsel sayılı taşınmaza uygulandığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece, davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydının dava dışı 120 ada 1 parsel sayılı taşınmaza uygulanmış olmasının davacı dayanağı tapu kaydının hukuki değerini ortadan kaldırmayacağı, davacı dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsaması halinde tapu kaydına değer verilmesi gerektiği hususları gözetilmediği gibi, tapu kaydı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1959/71-60 sayılı Kararı ile hükmen oluştuğu halde tapu kaydının dayanağı olan tescil ilamı ve krokisi yöntemince uygulanarak kapsamı belirlenmemiştir. Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle davacının dayanağı tapu kaydı tüm tedavülleri ile getirtilmeli, malikleri ile davacılar arasındaki akti veya irsi ilişki araştırılmalıdır....
in dayandığı tapu kaydı ve tescil krokisi yerel bilirkişilerin yardımı ve fen bilirkişi eli ile zemine uygulanmaya çalışılarak 3402 sayılı Yasa'nın 20. maddesi gereğince kapsamı haritasına göre belirlenmeli, tescil haritasının uygulama kabiliyetinin bulunmaması halinde tapu kaydının sınırlarına itibar edilerek kapsamı belirlenmeli, sınırlarına göre kapsamı belirlenirken tapu kaydı sınırlarının sabit olup olmadığı araştırılmalı, tapu kaydının dayanağı olan tescil ilamında Hazine taraf olduğundan bu ilamın Hazineyi bağlayacağı düşünülmeli, tapu uygulamasına göre ...'...
Bu nedenlerle; 1 - 3 ada ( 264 ada ) 3 sayılı parselin kadastro tutanağı ve ekleri mahalli Tapu Sicil Müdürlüğünde bulunmadığı taktirde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından getirtilerek dosyaya eklenmesi, 2 - Parselin tapu kaydında da davalı olduğu açıklandığından 3 ada ( 264 ada ) 3 sayılı parselle ilgili kadastro (tapulama) dosyasının olup olmadığının Bodrum Kadastro Mahkemesinden sorulması, varsa dosyanın gönderilmesinin istenilmesi, şayet yoksa aynı ada ve parselle ilgili dosyanın Tapu Sicil Müdürlüğüne devredilmiş olabileceği gözetilerek sözü edilen parsele ilişkin dava dosyasının yerel Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek eldeki dosya arasına konulması, 3- Tapu kaydında ada ve parsel numarası yazılı bulunduğuna göre, anılan ada ve parsele ait kadastro tutanağının araştırılıp bulunması ve kadastro tutanağının malik hanesinin boş olup olmadığının saptanması için yerel Tapu Sicil Müdürlüğüyle Kadastro Şefliğine yeniden yazı...
Mahkemece, Hazinenin dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazlara uymadığı kabul edilerek karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hazinenin dayandığı tapu kaydı ilk tesisinden itibaren dayanağı olan kayıt ve belgeler ve haritası getirtilmek suretiyle uygulanmamış ve kapsamı buna göre belirlenmemiştir. Tapu kaydının iktisap sebebinde Gülsüm Öksüz ve paydaşlarına tevzi edilmişken hükmen iptal nedeniyle Hazine adına tescil edildiği belirtildiğine göre kaydın dayanağı haritasının bulunması kuvvetle muhtemeldir. Hal böyle olunca Hazinenin dayandığı tapu kaydı ile davalıların dayandığı Mayıs 944 Tarih 311 ve 312 nolu tapu kayıtları tesisinden itibaren haritası ile getirtilmeli, bu şekilde dosya tamamlandıktan sonra mahallinde üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır....
Buna göre icra müdürünün görevi yalnızca tapu sicil müdürlüğüne alıcı adına tescil yazısı yazmaktan ibarettir. Tapu harçları ise, tescil işlemi sırasında tapu sicil müdürlüğü tarafından tahakkuk ve tahsil olunur. Tapu sicil müdürlüğünün tapu harcı tahakkuk ve tahsili, idari bir işlem olup, anılan işleme karşı yapılacak şikayeti inceleme görevi de idari yargıya aittir.Somut olayda, şikayet konusu 06.01.2015 tarihli icra müdürlüğü işleminde, tapu harcının satıcıyı ilgilendiren %0,20'lik kısmı olan 8.351,20 TL bedelin ilgilisine ödenmek üzere dosyaya ayrılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu işlem, icra müdürlüğü işlemi olduğundan, icra müdürlüğünün tahakkuk ve tahsil görevi bulunmadığından, tapu harcının satıcıyı ilgilendiren 8.351,20 TL'lik kısmını ilgilisine ödenmek üzere dosyada bulundurma yetkisi yoktur....
davalı lehine tapu dışı satın alma koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı, tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsamaması halinde davanın reddine karar verilmelidir....
Bu şekilde belirlenecek kayıt kapsamları sonucunda, çekişmeli taşınmazın hem davalı tarafın dayanak tapu kaydı hem de ...nin dayanak tapu kaydı kapsamında kalan bölümleri olması halinde hangi tapu kaydına üstünlük tanınacağı tartışılmalıdır. Taşınmazın yalnızca ...nin dayanağı tapu kaydı kapsamında kalan bölümlerinde tapu kaydının tesisine esas belirtmelik tutanağı araştırılarak, bulunması halinde getirtilmeli ve hayatta iseler belirtmelik tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler de dinlenilerek davacı taraf yararına, ... tapusunun oluştuğu tarihe kadar, Kadastro Kanunu'nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı ve elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir....
Somut olayda, davacı murisine ait taşınmazın tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Davacının murisinin nüfus kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tapu maliki olarak görünen davacının murisinin artık nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen "... (ölü) oğlu ..." "... mirasçıları" "... (ölü) ..." ile davacıların murisi "... oğlu ... ..."nın aynı kişi olduğunun tespitine” şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken davacı murisi “... oğlu, ... ...’ın nüfusa kayıtlı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....