Mahkemece, tapu kayıt malikleri olan davalı gerçek kişilerin tanınmadıkları ve davacılar lehine TMK.nunun 713/2 madde koşullarının oluştuğu görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK.nunun 713/2 maddede yazılı bulunan ve "maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan" hukuksal sebebine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına yönelik, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olmasıdır (HGK.nun 10.4.1991 tarih 1991/8-51 esas, 194 karar sayılı ilamı)....
tapu kayıtlarının kapsamı kesin olarak belirlenmeli ve mülkiyet belgesi olan tapu kaydına itibar edilmelidir....
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere her iki tapu kaydı da dava konusu taşınmaza ait olup uyuşmazlık hangi tapu kaydına değer verileceği noktasında toplanmaktadır. Kural olarak aynı yere ait tapu kayıtlarından eski tarihli ve doğru temele dayanan, hukuki değerini koruyan tapu kaydına üstünlük tanınması gerekir. Ne var ki, davacı Hazinenin dayanağı olan padişah adına kayıtlı tapu, 431 sayılı Kanun gereğince Hazineye intikal etmiş olup, 4071 sayılı Kanun'un 5. maddesinde yer alan, bu kanun hükümlerine göre Hazineye intikal eden tapu kaydı kapsamında Padişah adına tescilden önce veya sonra herhangi bir yolla edinilmiş tapu senedine dayanılarak tasarruf edilen taşınmaz malların, 3402 sayılı Kanun'un 13. maddesine göre ilgilileri adına tespit ve tescil edileceği şeklindeki hüküm karşısında taşınmazın miktarı ile gerekli olan davalı belediyenin dayandığı tapu kaydındaki yüzölçümü kadar bölümünün davalı ......
Davacı Hazine 1/4 pay sahibi olduğu Şubat 1313 tarih 18 numaralı kayıttan gelen Mayıs 1931 tarih 35 sıra numaralı tapu kaydına, davalılar ise Temmuz 1940 tarih 428 sıra numaralı iskan tapu kaydı ile tedavüllerine ve Hazine payı dışındaki payların sahibi oldukları Hazine dayanağı olan Mayıs 1931 tarih 35 sıra numaralı tapu kaydına dayanmışlardır. Yapılan keşif ve uygulama ile tüm dosya kapsamında; davalılar dayanağı ve Hazine dayanağı tapu kayıtlarının çekişmeli parseli kapsadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dairemizin, 30.06.2015 tarihli geri çevirme kararında önceki tarihli geri çevirme kararında istenen kök tapu kaydının tedavüllerinden olan Ocak 937 tarih ve 13 nolu tapu kaydının tedavülü (gittisi) ve ifraz haritalarının getirtilmediği belirtilerek 22.02.1960 tarih ve 93 ve Mayıs 1930 tarih ve 37 sıra numaralı tapu kayıtlarının ifraz haritaları ve ekleri ile kök tapu kaydının tedavüllerinden olan Ocak 937 tarih ve 13 sıra nolu tapu kaydının tedavülü (gittisi) olan kaydı, ayrıca temyiz incelemesi sırasında incelenmesine gerek görülen dava konusu taşınmaza komşu 6 ada 1 ve 11 ada 12 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanakları hükmen kesinleşmişse güncel tapu kayıtları (kadastro sonucu oluşan) ve dava dosyası asılları ile henüz davalı iseler, davalı...
Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında davacı ve davalı tarafın dayandığı tüm tapu kayıtları tesislerinden itibaren bütün tedavülleriyle birlikte okunup, tapu kayıtlarının hudutları mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tesbiti için taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaret edilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, davacı dayanağı tapu kaydının kuzey sınırında, davalı dayanağı tapu kaydının önceki malikini neden sınır gösterdiği hususu üzerinde önemle durulmalı, davacı dayanağı tapu kaydının kuzey sınırında davalı dayanağı tapu kaydının önceki maliki gösterildiği halde, tapu kayıtlarının mevkilerinin neden farklı olduğu üzerinde durulmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak...
Mahkemece, tarafların dayandığı tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsadığı, ancak davalı yanın tapu kaydının Hazinenin temlikiyle oluştuğu kabul edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, dava konusu 2768 ve 2775 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları, çekişmeli taşınmazlara komşu parsel tutanaklarının kesinleşme durumlarını belirtir onaylı örnekleri ile tarafların tutunduğu tapu kayıtlarının edinmelerini gösterir şekilde tesislerine ilişkin kayıt ve belgeleriyle varsa haritaları getirilmediği gibi, tutunulan tapu kayıtlarının revizyon görüp görmediği sorulmamış ve uygulama sırasında bu kayıt ve belgelerden yararlanılması gereği düşünülmemiştir....
Davacı Hazine, 16.04.1992 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydına dayanmış olup, bu tapu kaydında taşınmazın iktisap sebebi Milli Emlak Müdürlüğünün sağlık evi yapımı için verdiği tahsis kararı olarak gösterilmiş ve krokisi de tapu kaydına eklenmiştir. Ne var ki mahkemece dayanak tapu kaydının revizyon durumu araştırılmadığı gibi, tapu kaydı ve krokisi de 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi gereğince uygulanarak kapsamı belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak karar verilemez....
kök tapu kaydı kapsamı içinde aranmasının zorunlu olduğu dikkate alınmalı, kök tapu kaydının haritası bulunmadığı takdirde yerel bilirkişi yardımı uzman bilirkişi eliyle kök tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınarak yerine uygulanmalı, kök tapu kaydının kapsamı bu yolla belirlenmeli, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek ayrıntılı gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....
tapu kaydının kapsamı belirlenmeye çalışılmalıdır....