Mahkemece; öncelikle dayanak tapu kaydının geldi kaydı olan Mart 333 tarih 16 nolu tapu kaydının getirtilip, tapu kaydının kadastro sırasında herhangi bir parsele revizyon görüp görmediğinin araştırılması, revizyon görmüş ise, revizyon gördüğü parsellere ait kadastro tutanak örnekleri ile kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının getirtilmesi, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, mahallî bilirkişiler eliyle tapu kaydının mahallinde uygulanması, tapu kaydında okunan sınırların zeminde belirlenmesi, dayanak tapu kaydı sabit sınırlı olmadığından 20/c maddesi gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamının belirlenmesi gerekir. 3402 sayılı Yasanın 20. maddesi, "Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde; A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerine uygulanması mümkün...
Sayılı dosyadan yürütülen ortaklığın giderilmesi davasında tarafımıza 06.10.2020 tarihli celsede bu paydaşlar yönünden tapu kaydının düzeltilmesi için yetki verildiğini, tüm bu nedenlerle tapu kayıtlarında Arif Sipahioğlu olarak görünen paydaşın tapu kaydının nüfus kayıtları uyarınca Arif Sipahi olarak düzeltilmesini, tapu kayıtlarında Salih Sipahioğlu olarak görünen paydaşın tapu kaydının Salih Sipahi olarak düzeltilmesini, tapu kayıtlarında Sünbül Hür olarak görünen paydaşın tapu kaydının Sünbül Hur olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 26/02/2021 havale tarihli dilekçesi ile dava konusu olan paydaşların soy isimlerinin tapu kayıtlarında düzeltildiğinden davanın konusuz kaldığını, henüz deliller toplanmadan ve ön inceleme aşamasına geçilmeden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu nedenle davanın tapu sicil müdürlüğüne yöneltilerek açılması gerektiği halde, ilgili tapu sicil müdürlüğüne dilekçe tebliği ile taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmasının doğru bulunmadığı" gerekçesiyle HUMK'nun 427/6.maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istemiyle temyiz edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.03.1999 tarihli ve 1999/14-165-149 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan davalarda yasal hasım bunları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlükleridir. Bu nedenle tapu sicil müdürlüğü hasım gösterilerek dava açılması gerekir. Somut olayda; dava tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmemiş, taraf teşkili sağlanmadan karar verilmiştir. Bu durum yasaya aykırılık teşkil ettiğinden hükmün bozulması gerekmiştir....
Daire Başkanlığınca Ekim 1984 tarih ve ... sıra numaralı tapu kaydının geldisi olan Haziran 1288 Yoklama tarihli ve ... sıra numaralı kayda Eylül 1288 Yoklama tarihli ve ... sıra numarasında rastlanıldığı belirtilerek bu tapu kayıt örneği gönderilmiştir. Ancak Eylül 1288 Yoklama tarihli ve ... sıra numaralı tapu kaydının maliki ".... ve ...." olarak belirtilmiş iken davacı ...'ın tutunduğu Ekim 1984 tarih ve ... sıra numaralı tapu kaydının, iktisap sütünunda "Taşınmazın ....ndan ....'nın malı iken intikalen davacı ... ve müşterekleri adına tescil edildiği" anlaşılmaktadır. Şu halde davacı ...'ın tutunduğu tapu kayıtları birbirini doğrular nitelikte değildir. Diğer davacı ...'ın tutunduğu Nisan 1944 tarih ve .... sıra numaralı tapu kaydının geldisi olan 1313 Daimi tarihli ve ... sıra numaralı tapu kaydının da bulunamadığı belirtildiği gibi Nisan 1944 tarih ve ... sıra numaralı tapu kaydının iktisap nedenini gösterir sütunu doğru ve yeterli bulunmamaktadır....
Köyü (Mahallesi) 1275 ve 1276 parsel sayılı taşınmazlara kadastro sırasında uygulanan Temmuz 1330 tarih 11 sıra nolu tapu kaydının ve davacının tutunduğu Ağustos 1296 tarih 384 sıra nolu yazım numaralı tapu kaydının, 14 ada 1 parsele revizyon gören Mart 1965 tarih 27 numaralı tapu kaydının, ayrıca Ocak 1969 tarih 144 sıra numaralı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittilerinin tapu kadastro bölge müdürlüğünden istenip, 2) Davacının tutunduğu Ağustos 1296 tarih 384 sıra nolu tapu kaydının ve Ocak 1969 tarih 144 sıra numaralı tapu kaydının revizyon görüp görmediklerini Tapu Sicil Müdürlüğünden sorularak, 3) Çekişme konusu 372 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ilk tesis kadastrosu sırasındaki durumunun ne olduğunun, hangi parselden geldiğinin, çekişme konusu taşınmazın ilk oluşumundan itibaren tüm kayıt ve belgelerinin (kadastro tespit tutanağı, tapu kayıtları, ifrazlara ilişkin kayıtlar vb) Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulup getirtilerek , 4)Davacının tutunduğu Ağustos 1296 tarih...
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Davacıların dayanağını oluşturan 25.7.1983 tarih ve 212; 25.7.1983 tarih ve 213; 25.7.1983 tarih ve 215 sıra numaralı tapu kayıtlarının kadastro tespiti sırasında her hangi bir parsele revizyon görüp görmediği Kadastro Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğü’nden ayrı ayrı sorularak varsa ise revizyon gördükleri parsellerin kadastro tespit tutanaklarının getirtilerek dosyasına konulması, 2- Davacı tarafın dayanağını oluşturan 25.7.1983 tarih ve 212 sıra numaralı tapu kaydı tesisinde T.Evvel 1940 tarih ve 224 sıra nolu; 25.7.1983 tarih ve 215 sıra numaralı tapu kaydı tesisinde Mart 1941 tarih ve 196 sıra numaralı; 25.7.1983 tarih ve 213 sıra numaralı tapu kaydı ise tesisinde 1960 tarih ve 226 sıra numaralı tapu kayıtları ile 2510 sayılı yasaya göre oluştuğu anlaşılmakla söz konusu tapu kayıtlarının dayanağını oluşturan iskan kayıt örnekleri ile varsa haritalarının dairesinden getirtilerek dosyasına konulması, 3- 266 ada 24 sayılı parsele uygulanan 22.11.1964 tarih ve 14 sıra...
Mahallesi 3308 ada 13 parsele revizyon gören Nisan 1967 tarih 43 ve 3307 ada 4 parsele uygulanan Haziran 1964 tarih 87 nolu ve 3307 ada 5 parsele revizyon gören Aralık 1978 tarih 2 nolu tapu kayıtları ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve yerel Tapu Sicil Müdürlüğünden ayrı ayrı, 2) ... Mahallesi 3308 ada 16, 17, 18 ve 19 parsellere uygulanan Temmuz 1972 tarih 13, 14, 15, 16 ve 17 nolu tapu kayıtlarının ilk tesis gününden itibaren geldi ve gittileri ile birlikte tapu kayıtlarının yerel Tapu Müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden, 3) ... Mahallesi 3307 ada 3 nolu parselin yenileme ile oluşan 12 parsel tutanak örneği ve revizyon kayıtlarının değişiklikleri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden, 4) Davacının tutunduğu tapu kaydının sınırları ve yüzölçümü Asliye 2....
kadastro sırasında revizyon görüp görmediğinin mercilerinden sorulması, varsa revizyon gördüğü taşınmazların kesinleşme durumunu gösterir şekilde onaylı kadastro tutanak örneklerinin ve tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtlarının, 3- Kadastro tespitine esas 01.10.1962 tarih ve 36 sıra numaralı tapu kaydının oluşumuna esas Ağrı Asliye Hukuk Mahkemesinin 958/38 sayılı mahkeme ilamı ile krokisinin onaylı örneklerinin, 4- Davacı Hazinenin dayanağı 13.12.1961 tarih ve 124 sıra numaralı tapu kaydı ile kadastro tespitine esas 01.10.1962 tarih ve 36 sıra numaralı tapu kaydının tesislerinden itibaren tüm tedavülleri (bilgisayar ya da daktilo ile yazılı şekilde onaylı örnekleri) ile varsa dayanakları olan ilam, kroki ve haritalarının Mahalli Tapu Müdürlüğünden ve eski yazı tapu kayıtları varsa Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Dairesi Başkanlığından sorulup getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE...
Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, İdari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Somut olayda; tapu maliki olarak görünen kişilerin artık nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden, tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece, “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen ... (...) ile davacıların murisi ... oğlu ...'ın aynı kişi olduğunun tespitine” şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken tapu kaydının yanlış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni" 1- Davacı Hazinenin tutunduğu 17.10.1963 tarih 137 sayılı tapu kaydının dayanağı Toprak Tevzi Komisyonunca düzenlenen belirtmelik tutanakları, haritaları ile tüm eklerinin onaylı örneklerinin İl Özel İdare Müdürlüğünden , 2- Tespite esas alınan davalıların tutunduğu 07.03.1951 tarih ve 2 sayılı tapu kaydının tüm oluşum belgeleri ile varsa krokisinin onaylı örneklerinin Tapu Sicil Müdürlüğünden, 3- Dava konusu taşınmazın kuzeyinde bulunan arktan (çaydan) sonraki 135 ada 2 parsel sayılı taşınmazın onaylı tutanak örneği ve varsa dayanağı tapu kaydının Tapu Sicil Müdürlüğünden, 4- Davacı Hazinenin tutunduğu 17.10.1963 tarih ve 137 sayılı tapu kaydı ile davalı tarafın tutunduğu 07.03.1951 tarih ve 2 sayılı tapu kayıtlarının kadastro tespiti sırasında uygulandıkları tüm taşınmazlara ait onaylı tutanak örneklerinin, ve her iki tapu kaydının uygulandığı taşınmazları ve komşu taşınmazlarını birlikte gösteren geniş sınırlı birleşik kadastro çap örneği ile dıştan...