O halde sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle davacının dayandığı 15.07.1988 tarih ve 14 nolu tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte mahalli Tapu Müdürlüğü ile Tapu ve ... Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından getirtilerek, söz konusu tapu kaydının ... çalışmaları sırasında revizyon görüp görmediği ... Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak varsa revizyon gördüğü parsellere ait ... tutanakları ve tespit kesinleşmiş ise tapu kayıtlarının onaylı örnekleri ile dava konusu taşınmaza komşu parsellerin ... tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve dayanakları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde 3 kişilik yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve uzman fen ve ziraat bilirkişi huzuruyla keşif yapılmalıdır....
Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle davacı dayanağı Mayıs 1315 tarih ve 43 nolu tapu kaydı ile davalı dayanağı Şubat 1315 tarih 16 nolu tapu kaydı tesislerinden itibaren Tapu Arşiv Daire Başkanlığı ve yerel Tapu Sicil Müdürlüğünden celb edilerek dosyaya getirtilmeli, 1963 yılında Toprak Komisyonu çalışması sırasında tarafların dayanaklarını oluşturan tapu kayıtlarının ne şekilde işlem gördükleri saptanmalı ve buna ilişkin belirtmelik tutanağı ve diğer belgeler dosyaya getirtilmeli, belirtmelik tutanak tanıklarının sağ olup olmadıkları araştırılmalıdır....
Davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydı 3118 nolu tevzi parseli için oluşturulan 2.1.1964 tarih 308 sıra nolu tapu kaydıdır. Davalının dayanağı olan tapu kaydı kaydı ise 3117 nolu tevzi parseline revizyon gören tapu kaydı kaydının en son tedavül kaydıdır. Davalı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydının tesis kaydı olan 11.9.1951 tarih ve 194 sıra numaralı tapu kaydı, değişebilir nitelikli "sırt ve yol, dere" hudutlu olup Ahlat Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 3.8.1951 tarih 1951/39-58 numaralı ilamı ile oluştuğu halde mahkemece tapu dayanağı tescil ilamı ve krokisi getirtilerek uygulanmamış ve kapsamı belirlenmemiştir. Tapu kaydının batı ve güney hududu değişebilir hudutlu olduğu için Hazine tapusunun oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Hazineye ait tapu kaydı dayanağı tevzi haritaları ile birlikte uygulanarak kapsamı belirlenmemiş, tescil davasında Hazinenin taraf olup olmadığı incelenmemiştir....
adına ayrılmış, 2988 parsel de miktar fazlası olarak 2.1.1964 tarih ve 172 sıra numaralı tapu kaydı ile Hazine adına tapuya bağlanmıştır. Davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydı 1504 ve 2988 nolu tevzi parselleri için oluşturulan 2.1.1964 tarih 172 ve 179 sıra nolu tapu kayıtlarıdır. Davalının dayanağı olan tapu kaydı ise 2987 nolu tevzi parseline revizyon gören tapu kaydıdır. Davalı tarafın dayanağını oluşturan 21.12.1951 tarih ve 67 sıra numaralı tapu kaydı, değişebilir nitelikli "bayır ve dere" hudutlu olup Ahlat Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 12.11.1951 tarih 1951/129-92 numaralı ilamı ile oluştuğu halde mahkemece tapu dayanağı tescil ilamı ve krokisi getirtilerek uygulanmamış ve kapsamı belirlenmemiştir. Tapu kaydının güney ve doğu hududu değişebilir hudutlu olduğu için Hazine tapusunun oluşturulduğu anlaşılmaktadır....
Davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydı 2.1.1964 tarih 555 sıra numaralı tapu kaydıdır. Davalı tarafın dayanağı ise 13.9.2005 tarih ve 2 sıra numaralı tapu kaydının tesis kaydı olan 16.12.1952 tarih 39 numaralı ve 20.1.1969 tarih 6 numaralı tapu kayıtları ile 1936 tahrir yıllı 775 tahrir numaralı vergi kaydıdır. Davalı dayanağı 16.12.1952 tarih 39 numaralı tapu kaydı Ahlat Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.8.1952 tarih 1952/61 sayılı ilamı ile 20.1.1969 tarih 6 numaralı tapu kaydı ise Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.10.1967 tarih 1967/94 sayılı ilamı hükmen oluştuğu halde mahkemece tapu dayanakları tescil ilamları ve krokileri getirtilmemiş, Hazinenin dayanağı olan tapu kaydının kapsamı da tevzi haritalarından yararlanılmak suretiyle saptanmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez....
Davacı Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydı 3396 nolu tevzi parseli için oluşturulan 2.1.1964 tarih 742 sıra nolu tapu kayıtlarıdır. Davalının dayanağı olan tapu kaydı ise 3395 nolu tevzi parseline revizyon gören tapu kaydının en son tedavül kaydıdır. Davalı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydının tesis kaydı olan 22.10.954 tarih ve 22 sıra numaralı tapu kaydı, değişebilir nitelikli “büyük selav ve büyük yol” hudutlu olup Ahlat Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.10.1954 tarihli ilamı ile oluştuğu halde mahkemece tapu dayanağı tescil ilamı ve krokisi getirtilerek uygulanmamış ve kapsamı belirlenmemiştir. Tapu kaydının batı ve kuzey hududu değişebilir hudutlu olduğu için Hazine tapusunun oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Hazineye ait tapu kaydı dayanağı tevzi haritaları ile birlikte uygulanarak kapsamı belirlenmemiş, tescil davasında Hazinenin taraf olup olmadığı incelenmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Davacıların 21.4.2009 tarihli yargılama oturumunda sundukları belgede açıklanan tapu kaydının getirtilmesini istedikleri ve taşınmazın bu tapu kaydı kapsamında kaldığını söylemeleri üzerine, mahkemece, 21.4.2009 havale tarihli fotokopi şeklinde sunulan yazıda yer alan 9.2.1983 tarih ve 11 sıra nolu tapu kaydının geldi ve gitdilerini getirerek keşifte uyguladığı, gerekçesinde de tapuyu tartışdığı anlaşılmıştır. Yapılan bu açıklama karşısında davacı taraf tapu kaydına dayandığına ve mahkemece de tapu kaydı keşifte uygulanmış olup, gerekçesinde de tapu kaydını tartıştığına ve kadastrodan önceki tapu kaydına dayandığına göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (7.) Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Çekişmeli 185 ada 18 parsele komşu aynı ada 17 sayılı parsel dayanağı 6.5.1987 tarih 7 numaralı tapu kaydı davalı taşınmaz yönünü "... çayırı", yine çekişmeli 19 sayılı parsele komşu 20 sayılı parsel dayanağı 18.10.1979 tarih 47 numaralı tapu kaydı davalı taşınmaz yönünü "... çayırı" olarak davacı dayanağı kök tapu kaydının maliklerinden "..." olarak okumuştur. Davacı kadastrodan önceki nedenlere ve tapu kaydına dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş mahkemece dayanak tapu kaydı mahalline yeterli şekilde uygulanıp kapsamları belirlenmemiş, çekişmeli taşınmazları kenardan çevreleyen komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmediği gibi tapu uygulamasında bu kayıtlardan yeterince yararlanılmamış, yerel bilirkişilerin ve taraf tanıklarının tapu kayıtları hudutları ile ilgili soyut beyanları ile yetinilmiştir. Bu tür eksik soruşturmaya dayanılarak karar verilmesi doğru değildir....
Somut olayda uyuşmazlık davalı taraf dayanağı olan tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazların tamamını kapsayı kapsamadığı ile kapsadığının belirlenmesi halinde ise taşınmazların tapu kaydı malikleri arasında haricen taksim edilip edilmediği ve bu taksim sonucu murise tapu kaydındaki payı nedeniyle çekişmeli taşınmazların tamamının düşüp düşmediği yönündedir. Mahkemece çekişmeli taşınmazlara uyduğu kabul edilen 14.05.1982 tarih 10 ve 11 numaralı tapu kayıtları 13.01.1943 tarih 39 ve 13.01.1943 tarih 40 numaralı tapu kayıtlarından gelmektedir. Bu tapu kayıtlarında muris ...'in 435/3840 payı var iken 14.05.1982 tarih 10 ve 11 numaralı tapu kayıtları ile payını ölünceye kadar bakma şartı ile davalı ... ile bir kısım davalılar murisi olan ...'e devretmiştir....
TMK'nun 713/2 maddesinde '' maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan kimse '' ibaresiyle tapu kaydında yazılı bulunan kişinin başka bir anlatımla taşınmaz malikinin teşhisine yarayacak gerekli bilgilerin tapu kütüğünden çıkarılmaması, hayali ve belirlenemeyen kişiler tanımlanmıştır. Somut olayda kadastro tutanağının edinme sebebi kısmındaki açıklamada ve dayanak tapu kayıtlarına göre tapu kayıt maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan kişi olmayıp aksine tanınan ve bilinen kişilerdendir. Kayıt malikinin kimlik ve adresine ait bilgilere ulaşılmaması, malikin kim olduğu anlaşılamayan olarak nitelendirilemez. Davacılar vekili, dava dilekçesinde açıkça malikin kim olduğu tapu kütüğünden anlaşılamayan hukuki sebebine dayanmış olup ölüm sebebine dayanmadıklarına göre, yukarıdaki açıklamalar gereğince davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir....