Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

iptali ile yol olarak tapudan terkinine ilişkin kısmının kaldırılmasını talep etmiştir....

Davacının ise, Alanya Kadastro Mahkemesinin 1989/55 Esas - 1991/359 Karar sayılı ilamı ile davalıların sulh anlaşması ile haklarını aldıklarını, 1004 ada 126 parselde bir hakları kalmadığı iddiasıyla eldeki davayı açmış oldukları, davanın dayanağı olarak ileri sürülen sulh anlaşmasının tespitten sonraki bir tarihi taşıması nedeniyle davanın tespitten sonraki hakka dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın tespitten sonraki nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olması nedeniyle Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/09/2021 Tarihinde yürürlüğe giren 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı Daireler arası İş Bölümü kararında 1. Hukuk Dairesi iş bölümünün 1. Maddesine göre; Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara, bakma görevinin 1....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleştirilen dava ise kamulaştırmaya dayanan tapu iptali ve yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı-davalı .... vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleştirilen dava ise kamulaştırmaya dayanan tapu iptali ve yol olarak terkini istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılmış, hüküm davacı-davalı ...Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir....

    Dolayısı ile kadastro tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık süre geçmekle, kadastro tutanağı ve dolayısı ile tapu kütüğü mevcut şekli ile kesinleşeceğinden ve artık kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz ve dava açma hakkı ortadan kalkacağından, davada ileri sürülen nedenlere dayalı olarak şerhin terkini veya yazılmasının istenebilmesi olanaklı değildir. Somut olaya gelince; davacılar 21.10.1967 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak sehven 117 ada 67 parsel kaydına yazılan şerhin kaldırılmasını ve 118 ada 1 parsel kaydına yazılan şerhin kaldırılmasını ve 118 ada 1 parsel kaydına yazılmasını istemişlerdir. Her iki taşınmazın kadastro tespitleri 12.04.1995 tarihinde kesinleşmiştir. Dava, 29.08.2014 tarihinde açılmıştır....

      yolu olarak terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1639 KARAR NO : 2023/410 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEYVE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2021 NUMARASI : 2018/519 ESAS 2021/260 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün İstinaf yoluyla incelenmesi davacı T3 tarafından istenilmekle 6100 sayılı HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

      Arsa niteliğindeki ... köyü, 522 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki yapıya bayındırlık birim fiyatları eses alınıp yıpranma payı da düşülmük suretiyle değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Tapu kaydında davalılar...ve ... payı üzerindeki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Karar başlığında 15. sırada yer alan ...'in maliklerle hukuki ilişkisini ispatlayan herhangi bir belge bulunmadığı halde karar başlığında davalı olarak gösterilmesi, mirasçı ...'in vekil ile temsil edildiği halde karar başlığında ad ve soyadının yazılmaması, yine mirasçı ve karar başlığında davalı olarak gösterilen ...'...

        Görülüyor ki kadastro işlemleri kesinleşmiş, tapu tesis edilmiştir. Kadastro Mahkemelerinin zaman bakımından görev ve yetkisini düzenleyen 26.maddesi gereğince Kadastro Mahkemeleri yasanın 10.maddesine göre, Kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davaları, 11.maddede belirtilen askı ilanı içinde açılan davaları, mahalli hukuk mahkemelerinden 27.madde uyarınca Kadastro Mahkemesine devredilen dava ve dosyaları, ayrıca kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra tespitten önceki haklara dayanarak asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları inceleyip karara bağlamakla görevlidir. Kadastro Mahkemesinin yetkisi de her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Aksi takdirde kadastro mahkemesinin görevli ve yetkili olduğundan sözedilemez....

          TARİHİ : 11/12/2014 NUMARASI : 2014/329-2014/644 Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 36. maddesi uyarınca davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kamulaştırma Kanununun 36. maddesi uyarınca davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini istemine ilişkin olup, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 14.07.2015 gün ve 2015/6917-11629 sayılı kararı ile temyiz itirazlarının incelenmesi için Dairemize gönderilmekle yapılan incelemede; Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

            Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davanın tespitten önceki sebeplere dayalı olarak açıldığı ve davacıların da miras yoluyla gelen haklarının bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde yer alan düzenlemeye göre bu nitelikteki davalar kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık süre içinde açılabilir. Somut olayda; 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 1987 yılında, 12 parsel sayılı taşınmazın ise 1984 yılında kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Eldeki dava ise 25.11.2013 tarihinde açılmış olup, buna göre dava tarihi itibari ile yasada öngörülen 10 yıllık sürenin dolduğu kuşkusuzdur....

              UYAP Entegrasyonu