Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, taşınmazın tescili için tapu sicil müdürlüğüne yazı yazdıklarını ancak tapu sicil müdürlüğünün tescil işlemini gerçekleştirmediğini belirterek davayı kabul etmiştir. Mahkemece ihale ile taşınmaz mülkiyetinin davacıya geçtiği, davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil istemi, haciz alacaklarına karşı dava açılmadığından da haciz şerhinin terkini istemi reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava kişisel hakka dayalı tapu iptali, tescil ve haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davacı ihtiyari aleni ihaleden satın aldığı taşınmazın adına tescilini talep etmektedir. Türk Medeni Kanununun 705. maddesi uyarınca taşınmaz mülkiyeti tescille kazanılır. Ancak miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal ve kamulaştırma ile kanunda öngörülen diğer hallerde tescilsiz iktisapta mümkündür(TMK.705/2)....

    Dava kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra 10 yıllık hak düşürücü süre içinde kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili istemine yöneliktir. HMK'nın 114/1/d maddesinde tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları gerektiği ve bu durumun dava şartı olduğu, 115. maddesinde mahkemece dava şartlarının davanın her aşamasında mevcut olup olmadığının kendiliğinden araştıracağını, dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde usulden reddine karar verileceği ancak eksikliğin giderilmesinin mümkün olması halinde tamamlanması için kesin süre verileceği, 124. maddesinde ise taraf değişikliğinin ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün bulunduğu, ancak maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği hükmü getirilmiştir....

      Belediyesi tarafından 3194 sayılı Kanun’un 15., 16. maddesi uygulaması yapılarak 126 parsel sayılı taşınmaz ile 3194 sayılı Kanun’un 15. ,16. maddeleri uygulaması yapılarak tevhit edildiğini ve 2676 parsel sayılı taşınmaz olarak davalı ... ile davalı ... Belediyesi adına hisseli tescil edildiğini, 2676 parselin tescilinin yolsuz olduğunu ileri sürerek; tapusunun iptali ile ağıl olarak kullanıldığı yerin adına, yol olarak tespit gören yerin ise yine yol olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar; kadastro tespitinin üzerinden 30 yıl geçtiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, tevhit işleminin hukuka uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 2676 parsel sayılı taşınmazın 591.10 m2lik kısmının ifrazı, ifraz edilen yerin tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir....

        Bilahâre dosya ve içerisindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili, 12.11.2013 tarihli dava dilekçesi ile Direkli Köyünde ikamet eden müvekkillerinin zilyetliğinde bulunan 163, 1121, 1122, 1123, 1124, 1125, 1126, 1128, 1130 ve 1134 parsel sayılı taşınmazların öncesinde tapulama harici bırakılan yerlerden iken, Direkli Köyü Tüzel Kişiliği tarafından oluşturulan Mera İhtiyaç Komisyonunun 30.06.2001 tarihli ihtiyaç tespit raporu doğrultusunda mera olarak tespitine karar verildiğini ve taşınmazların 20.07.2007 tarihinde mera özel siciline kaydedildiğini, ancak yapılan işlemlerin Mera Kanunu hükümlerine aykırı olduğunu, müvekkillerinin zilyetliğinde bulunan dava konusu taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı hükümlerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talep etme haklarının bulunduğunu ileri sürerek mera komisyon kararının iptali ile mera sınırlandırılmasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. II....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/210 Esas 2022/383 Karar sayılı karar ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükümlerini düzenlemektedir. On yıllık süre kamu düzenine ilişkin olup, hak düşürücü niteliktedir ve olumsuz dava koşuludur. Hak düşürücü sürenin geçmesi, işin esasının incelenmesini önler. Hak düşürücü süre tüm def’i ve itirazlardan önce göz önünde bulundurulur....

          Mahkemece tescil harici bırakılan yer hakkında taşınmazların bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının kesinleşmesinden 4 yıl sonra dava açıldığı, bu sürenin kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmak için makul süreyi aştığı, tespitten sonra dava tarihine kadar da 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına ve davanının niteliğine uygun düşmemektedir. Davacılar, adlarına tescil edilen taşınmazların bir bölümünün tescil harici yol olarak bırakıldığı iddiasıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açmıştır....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2019 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Bergama 1....

            hayvanlarının gelip geçmekte kullandığını, kendisinin ve diğer komşuların yol olarak kullandığını, kamunun ortak kullanıma terk edilen yerden olduğunu, şimdiye kadar davalıların murisi ve davalılar tarafından kullanılmayan yol olduğunu inkar edilmezken murisin vefatından sonra davalıların yoldan yararlanmalarına engel olduğunu, Gökçetaş köyü 113 ada 1 parselde davalıların murisine ait tapu kaydının keşif gösterilecek yol olan kısmı yönünden iptali ile yol olarak terkinine, yapılacak yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ve müşterekleri ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair .......

              Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 1. Paragrafındaki (davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline) ibaresinin hükümden çıkartılmasına yerine (davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu