Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.  2. İlgili Hukuk 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2 maddesi. 3. Değerlendirme 1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kök mirasbırakan ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin Hazine ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kabulüne dair Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 04.12.2012 gün ve 476/669 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul, Kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince harç alınmasına mahal olmadığına 09.05.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kabulüne dair ..... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 22.12.2015 gün ve 293/733 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul, Kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince harç alınmasına mahal olmadığına, 30.05.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi....

        KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] "İçtihat Metni" Ahmet ile Hazine, Ayni ve müşterekleri, dahili davalı Kazım ve Zeki aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair (Develi Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 19.10.2004 gün ve 917/514 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, 578 ada 9 parselin kayıt maliki davalıları miras bırakanı Mehmet'in 1954 yılında öldüğünü, tapu kaydının İntikal görmediğini, vekil edeninin dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süreyle koşullarına uygun olarak tasarrufta bulunduğunu, tapu kaydının TMK.nun 713/2. maddesi karşısında hukuki değerini yitirdiğini ileri sürerek İptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Yargılama oturumuna katılan bir kısım davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Davalı olarak gösterilen Hazine temsilcisi yargılama oturumlarına katılmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile Hazine ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...1. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 08.03.2011 gün ve 353/244 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuki nedenine dayanarak kadastro sırasında yol olarak tespit dışı bırakılan tapusuz taşınmaz bölümünün vekil edeni adına 163 ada 6 parsel sayılı taşınmazına ilave edilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili ile Çamyayla Köyü vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tespitten Önceki Hukuki Sebebe Dayalı Şerh İptali İstemli DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 22.08.2022 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, muhdesat şerhinin düseltilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.12.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, yol olarak terkin ve men'i müdahale istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.07.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 112 ada 2, 113 ada 1 ve 5 parsellerin sınırında bulunan yolun bir kısmının kadastro çalışmaları sırasında davalılara ait 212 ada 1 parsel içerisinde tespit ve tescil edildiğini belirterek, davalılara ait tapu kaydının iptali ile bu kısmın yol olarak terkini ile davalılarca yapılan binanın kal'i yoluyla müdahalenin önlenmesi isteğinde bulunmuştur....

                Ancak; 1-) Mahkemece tescil ve terkin hükmü yönünden kesin olmak üzere verilen ilk karar gereğince dava konusu taşınmazın davacı idare adına tescil ve yol olarak terkin edildiği gözetilmeksizin, davanın reddedildiği dikkate alınarak davacı idare adına kayıtlı dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile önceki maliki olan davalılar adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-) Davacı idare tarafından bozma öncesi depo edilen bedelin, davalılar tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu hususta olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; a-) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu ... İli, . ..., ......

                  Mahkemece, asıl ve birleştirilen davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, 03.07.1974 tarihli satış senedine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Kadastro Kanununun 12-3 maddesi "Bu tutanaklardaki belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" hükmünü içermektedir. Bu hükme göre dayanılan hakkın tespit tutanağının tanzim tarihinden önce doğması halinde anılan sürenin uygulama imkanına kavuşacağı açıktır. Tutanağın tanziminden sonra doğan haklara ilişkin açılan davalarda hak düşürücü sürenin uygulama yeri yoktur. Somut olayda; dava konusu yapılan 91 parsel sayılı taşınmazın tespiti 13.05.1974 tarihinde yapılmıştır....

                    (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 02.04.2004 tarih, 2003/1 Esas, 2004/1 Karar sayılı kararı gerekçesinden) Kadastro ya da tapulama ile oluşturulmuş tapu sicillerine karşı açılacak davalarda hakkın türünü, 766 ve 2613 sayılı Kanunlar ile 3402 sayılı Kanun hükümleri sınırlandırmış değildir. Genel bir tanımlama ile “Tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağını ve dava açılamayacağını” öngörmüş ve sicile geçmiş olan hakkın türü ne olursa olsun on yıl geçtikten sonra dava açılmasına anılan kanunlar izin vermemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu