Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dava konusu taşınmaz 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol boşluğu olarak tespit dışı bırakılmıştır. Davacılar ..., ..., ... ve ... dava konusu taşınmazın doğusundaki 189 ada 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların maliki olduklarını belirtip, dava konusu ettikleri yol boşluğu olarak tespit dışı bırakılan taşınmaz bölümünün kendi taşınmazlarına eklenmesi talebi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların tespit tarihinden sonraki 2 yıllık makul sürede dava açmadıkları ve tespitten sonra da 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı ile edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir....

    DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, davacılara ait Samsun İli Çarşamba İlçesi Vakıfköprü Mah. 101 ada 149 parsel ve aynı yer 101 ada 150 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edildiğinin belirterek kısmi dava olarak şimdilik toplam 2.500TL nin tapu iptal ve tescil kararlarının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair karar verilmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 105 ada 39 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri Cavit Kök ve Ali Rıza Elmas'ın 13.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda ekli krokide (39B) ile kırmızı boyalı olarak gösterilen 77,38 metrekare kısmının tapu kaydının iptali ile 105 ada 40 nolu parsele eklenmek suretiyle davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, 105 ada 40 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün buna göre düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kadastro tespitinden sonra taşınmazı çapa dayalı olarak satın alan kişinin, kadastro tespitinden önceki nedene dayanarak hak talep etmesi mümkün olmayıp, hakkının satın aldığı çapla sınırlı olduğu tartışmasızdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali, tescil ve yol olarak terkin isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm tapu iptali tescil isteği bakımından temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Kural olarak; davada, tespit dışı bırakılma işleminin yapıldığı tarihten önceki kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanılması halinde davanın makul süre içerisinde açılması gerekir. Kadastro tespitinin ya da işleminin yapıldığı tarihten itibaren kadastrodan önceki zilyetlik kesintiye uğrar ve tespitten sonraki zilyetliğe eklenmez. Kadastro işleminin yapıldığı tarihten itibaren 20 yıllık kazanma süresi yeniden işlemeye başlar. Davacının, dava dışı 181 ada 4 sayılı parseli, 07.07.2008 tarihinde tespit edildiğine göre, bitişikte bulunan ve krokide A harfiyle gösterilen yerin aynı tarihte paftasında yol olarak bırakıldığının kabulü gerekir. Dairenin yerleşmiş içtihatlarına göre, dava konusu taşınmazın paftasında yol olarak gösterildiği 07.07.2008 tarihinden itibaren makul süre geçtikten sonra açılan bu davanın dinlenme olanağı yoktur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.01.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, dava konusu yerin yol olduğu halde kadastro tespiti sırasında davalı adına tescil edilen 248 ada 2 sayılı parsele katıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini isteminde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava dilekçesinde tapu kaydının iptali ile yol olarak tescil talebinde bulunulduğu, yol niteliğinde bulunan taşınmazların tescile tabi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

            Ne var ki; mahkemece yapılan keşif sonucunda verilen 28. 12. 2009 tarihli fen bilirkişisi ...’ya ait rapor ekindeki krokide 290 parsel sayılı taşınmazın içerisinden geçen ve kesik çizgiler ile gösterilen bölümünün kadim yol olduğu, yol olarak işaretlenen bölümün kuzeyinde üçgen şeklindeki bölümün ise kuru dere yatağı içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla yol olarak işaretlenen bölümün güneyi davacı tarafından dava konusu yapılmamış olduğu halde 290 sayılı parselin tamamının tapu kaydının iptaline ve tescil harici bırakılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece bilirkişi raporunda kesik çizgilerle belirlenen ve yol olduğu ispatlanan yer ile bu yerin kuzeyindeki kuru dere yatağına isabet eden bölümünün tapu kaydının iptali ile yolun terkinine ve haritasında gösterilmesine, kuru dere yatağının tescil harici bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kök murislerine ait dava konusu 6 parça taşınmazın davalıların murisi ....., kendi murisleri ve kök murisin kızı olan ..... mal kaçırmak amacıyla devredildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile murisleri .... miras payı oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılardan ....davanın reddini savunmuş, diğer davalılar usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı ... Vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"DAVA TÜRÜ : Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı MAHKEMESİ : Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan taşınmazın davacı adına tapuya tescili isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  Mahkemece, taşınmazın bulunduğu yörede 17.05.2007 tarihinde kadastro çalışmalarının yapıldığını, bu tarihte dava konusu taşınmazın paftasında yol olarak gösterildiğini, paftasında yol olarak gösterildiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar 20 yıllık kazanma süresinin geçmediğini gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece gösterilen gerekçe, ilke olarak Daire ve Yargıtay uygulamasına uygun düşmemektedir....

                    UYAP Entegrasyonu