"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak (kayden ve haricen satın alma) davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2016/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait ise de daha önce Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığının görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olmakla, görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6723 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 27.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, istinaf ilamının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın eksik ve hatalı olduğunu, kadastro tespitinden sonra var olan hukuki duruma dayanarak dava açıldığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3....
Ziraatçı bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın mera vasfında olduğunun belirtilmesi Hazine adına yapılan tespiti ortadan kaldırmayacağından yine Havuz Belediyesi adına yapılan tescilin hukuki dayanağı ve sebebi olmadığından iddiasını ispatlayan Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken bu konuda karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi isabetsiz olmuştur. Kaldı ki asli müdahil Akdere Köyü Tüzel Kişiliği kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davaya katılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3 maddesi uyarınca kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, tespitten önceki nedenlere dayanılarak tespite karşı dava açılamaz. Sözü edilen süre; hak düşürücü olup, mahkemece resen gözetilmelidir....
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; eldeki davada yolsuz tescile neden olan vaka tespit çalışmalarında ölçü krokisinin yapılan tapulama tespitlerine aykırı olarak parsel numaralarının ters verilmesi ve paftanın yine ölçü krokisine göre oluşturulması nedeniyle ters oluşmasından kaynaklandığı, dolayısıyla tespitten önceki bir hukuki nedene değil tespitten sonra fakat kesinleşmeden önceki olay olan kadastro müdürlüğünün hatası vakasına dayanan yolsuz tescilin iptali talebi oldugundan hak düşürücü süre geçmediği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41/son hükmünde benzer durumlar olan maddi hataların düzeltilmesinde hak düşürücü sürenin uygulanmayacağının belirtildiğini, haklı davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. 2....
Kadastastro Mahkemesi'nin 1992/4-1995/4 Esas, Karar sayısı ile 06.12.1995 tarihinde verilen kararın Tapu Sicil Müdürlüğü'nce kısmen infaz edilmediği iddiasına dayalı ve dolayısıyla tespitten sonraki hukuki nedene dayalı; yolsuz tescile dayanılarak hükmün infazını sağlamak için açılan tapu iptali ve tescil davası olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne ait ise de daha önce aynı Daire tarafından, Dairemize görevsizlik kararı verilerek gönderildiği anlaşıldığından dosyanın, görevli daireye gönderilmesi için Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 03.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, Hazine tarafından, kadastro tespiti 1954 yılında yapılan dava konusu taşınmazın 17.08.1977 tarihinde yapılıp onaylanan kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle açılmış olup, tespitten sonraki hukuki nedene dayalı olarak dava açıldığı anlaşılmakla; temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin 23.1.2020 tarih 1 sayılı kararı ile Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 31.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesi içeriğine göre, davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, taşınmaz hakkındaki kadastro tespitinin kesinleştiği 1958 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/488 KARAR NO : 2022/802 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BİTLİS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2018 NUMARASI : 2014/235 ESAS - 2018/435 KARAR DAVA KONUSU : Terkin (Kamulaştırma Nedeniyle) KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bitlis ili Merkez ilçesi Zeydan Mahallesi, 437 ada 2 nolu parselin (eski parsel no:35) 1974 yılında kamulaştırma işlemlerinin yapıldığını, yenileme kadastrosu sırasında 35 nolu parselin yol olarak terkin edilmesi gerekirken 437 ada 2 parsel içerisinde davalı adına tescil edildiğini, söz konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve terkin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde, ...., İli ....., İlçesi ..... Mahallesi 240 ada 3 parsel sayılı taşınmazın mahalleli tarafından kadimden beri kullanılan yol olmasına rağmen kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinini talep etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Eyup Kısa ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... 1....