Kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile Kadastro Mahkemesinin kesinleşmiş kararları; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir. Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz hükmü getirilmiştir. Diğer bir anlatımla kadastro tespiti sonucu oluşmuş tapu kaydına karşı açılacak davalarda 10 yıllık hak düşürücü süre öngörülmüş olup idari yoldan oluşan tapu kayıtlarına karşı açılacak davalar için hak düşürücü süre öngören yasal bir düzenleme bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, kadim yol iddiasına dayalı tapu iptali ve terkin isteğine ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır. Davacı taraf, çekişmeli taşınmazın bir kısmının, köy halkı tarafından kadimden beri kullanılan patika yol olduğu iddiasıyla tapu iptali ve terkin istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf davanını reddini savunmuştur....
Şöyle ki, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının henüz kesinleşmediği, taşınmazın Yusufeli Kadastro Mahkemesi’nin derdest olan 2011/82 Esas sayılı dava dosyasında dava konusu olduğu anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Zaman bakımından görev" başlığını taşıyan 26. maddesinde, askı ilan süresi içinde açılan davaların yanında, tespitten önceki haklara dayanılarak asli müdahil olarak davaya katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkların da Kadastro Mahkemesinde incelenip karara bağlanacağı belirtilmiş olup, somut olayda davanın tespitten önceki zilyetlik iddiasına dayalı olarak açıldığı, dava ve karar tarihi itibariyle taşınmazın kadastro tespitinin henüz kesinleşmediği, şu halde davacı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan eldeki davanın, Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan davaya katılma talebi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.05.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat .... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir....
Daha sonra kamulaştırma nedeniyle 1998 tarihinde ifrazla ... ada ... parsel sayılı 3.140,00 metrekare yüzölçümlü, ... ada ... parsel sayılı 2.333,00 metrekare yüzölçümlü ve ... ada ... parsel sayılı 34,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazlar oluşmuş, bu taşınmazlardan ... ada ... ve ... parseller yol olarak tapudan terkin edilmiştir. .. ada ... parsel sayılı taşınmaz 2010 yılında kamulaştırmasız el atma davası neticesinde hükmen ifrazla miktar fazlası şerhi tapu kütüklerinin beyanlar hanesine aynen aktarılarak, ... ada ... parsel sayılı 353,39 metrekare yüzölçümlü olarak davalı ... adına; ... ada ... ve ... parsel sayılı 613,00 ve 2.173,61 metrekare yüzölçümlü olarak davalı ... adına tapuda tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların tapu kütüklerinin beyanlar hanesinde yazılı miktar fazlalıklarının paya dönüştürülmesi istemiyle dava açmıştır....
Daha sonra kamulaştırma nedeniyle 1998 tarihinde ifrazla ... ada ... parsel sayılı 3.140,00 metrekare yüzölçümlü, ... ada ... parsel sayılı 2.333,00 metrekare yüzölçümlü ve ... ada ... parsel sayılı 34,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazlar oluşmuş, bu taşınmazlardan ... ada ... ve ... parseller yol olarak tapudan terkin edilmiştir. ... ada ... parsel sayılı taşınmaz 2010 yılında kamulaştırmasız el atma davası neticesinde hükmen ifrazla miktar fazlası şerhi tapu kütüklerinin beyanlar hanesine aynen aktarılarak, ... ada ... parsel sayılı 353,39 metrekare yüzölçümlü olarak davalı ... adına; ... ada ... ve 5 parsel sayılı 613,00 ve 2.173,61 metrekare yüzölçümlü olarak davalı ... adına tapuda tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların tapu kütüklerinin beyanlar hanesinde yazılı miktar fazlalıklarının paya dönüştürülmesi istemiyle dava açmıştır....
Daha sonra kamulaştırma nedeniyle 1998 tarihinde ifrazla ... ada ... parsel sayılı 3.140,00 metrekare yüzölçümlü, ... ada ... parsel sayılı 2.333,00 metrekare yüzölçümlü ve ... ada ... parsel sayılı 34,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazlar oluşmuş, bu taşınmazlardan ... ada ... ve ... parseller yol olarak tapudan terkin edilmiştir. ... ada ... parsel sayılı taşınmaz 2010 yılında kamulaştırmasız el atma davası neticesinde hükmen ifrazla miktar fazlası şerhi tapu kütüklerinin beyanlar hanesine aynen aktarılarak, ... ada ... parsel sayılı 353,39 metrekare yüzölçümlü olarak davalı ... adına; ... ada ... ve 5 parsel sayılı 613,00 ve 2.173,61 metrekare yüzölçümlü olarak davalı ... adına tapuda tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların tapu kütüklerinin beyanlar hanesinde yazılı miktar fazlalıklarının paya dönüştürülmesi istemiyle dava açmıştır....
Daha sonra kamulaştırma nedeniyle 1998 tarihinde ifrazla ... ada ... parsel sayılı 3.140,00 metrekare yüzölçümlü, ... ada ... parsel sayılı 2.333,00 metrekare yüzölçümlü ve ... ada ... parsel sayılı 34,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazlar oluşmuş, bu taşınmazlardan ... ada ... ve ... parseller yol olarak tapudan terkin edilmiştir. ... ada ... parsel sayılı taşınmaz 2010 yılında kamulaştırmasız el atma davası neticesinde hükmen ifrazla miktar fazlası şerhi tapu kütüklerinin beyanlar hanesine aynen aktarılarak, ... ada ... parsel sayılı 353,39 metrekare yüzölçümlü olarak davalı ... adına; ... ada ... ve ... parsel sayılı 613,00 ve 2.173,61 metrekare yüzölçümlü olarak davalı ... adına tapuda tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların tapu kütüklerinin beyanlar hanesinde yazılı miktar fazlalıklarının paya dönüştürülmesi istemiyle dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup karşı dava ise kadastro öncesi yol iddiasına dayalı tapu iptali ile yol olarak terkin istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, teknik bilirkişi Süleyman Topuz’un rapor ve krokisinde A harfiyle gösterilen ve kadastro çalışmaları sırasında yolda bırakıldığı anlaşılan 117.28 m2 lik taşınmaz yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine; hükmün kabulüne ilişkin bölümü davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı adına tapuda kayıtlı bulunan 196 ada 2 sayılı parselin kadastro tespiti 5.12.2005 tarihinde yapılmıştır. Davacı tarafından eldeki dava 18.12.2008 tarihinde açılmıştır. Kural olarak kadastro tespitinin ya da işleminin yapıldığı tarihten itibaren kadastrodan önceki zilyetlik kesintiye uğrar ve tespitten sonraki zilyetliğe ekleme olanağı bulunmamaktadır....