Dava bozma sonrası, TMK’nın 713/2. fıkrasında yer alan maliki yirmi yıl önce ölmüş ve tapu kaydının bu nedenle hukuki değerini yitirmesi hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nın 713/1, 2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. TMK.nın 713/2. fıkrasıyla, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15/2. fıkraları karşısında 19.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulama olanağı görülmemektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/171 ESAS, 2021/222 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün İstinaf kanun yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Davacılar ve asli müdahiller, kadimden beri yol olarak kullanılan çekişmeli taşınmaz bölümünün kadastro sonucunda davalıya ait parsel içinde bırakıldığını ve yol olarak ayrılmadığını beyanla, öncelikle tapu iptali ve yol olarak terkin, olmadığı takdirde ise kadimden beri yol olarak kullanılan kısım üzerinde kendilerine lehine geçit hakkı kurulması istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Davalı taraf, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ve asli müdahillerin tapu iptali ve tescil davalarının reddine, geçit hakkı davalarının ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı T2 ile asli müdahil Ahmet Kaya vekili tarafından tapu iptali ve yol olarak terkin talebinin reddi kararına yönelik olarak; davalı vekili tarafından ise geçit hakkı kurulmasına ilişkin karara yönelik olarak yasal süresi içerisinde ayrı ayrı istinaf edilmiştir. Asli müdahil Abdulmuttalip Kaya'nın yerel mahkeme kararına yönelik herhangi bir istinaf başvurusu bulunmamaktadır....
Bilindiği gibi, kadastro ve tapulama işlemlerinin sona ermesinden sonra ortaya çıkan uyuşmazlıkların dava yolu ile giderilmesi olanağı vardır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun getirdiği itiraz ve dava açma sürelerini kadastro işlemi kesinleşmeden kullanmamış ya da kullanamamış olan hak sahiplerinin hakları, kadastroya dayanılarak oluşturulan tapu sicili ve sicile yapılan tescil nedeniyle hemen ortadan kalkmaz. Her ne kadar kesinleşen kadastro hak sahibi olarak tespit edilen kimse yararına bir hak karinesi oluştursa da bu karinenin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık süre içerisinde açılacak dava ile çürütülmesi mümkündür. Anılan Kanunun 12/3 maddesi gereğince "bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; tespitten sonra, ancak tapu kaydı oluşmadan önceki satış senedine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkin olup, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin onama kararına karşı, karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava; Hazine tarafından, dava konusu taşınmazın, ... Gölü kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yer olduğu iddiasıyla tapu iptali ve taşınmazın kıyıya terki istemiyle açılmış olup, davaya dayanak kıyı kenar çizgisi kararının 06.02.2003 yılında kesinleştiği ve tespitten sonraki hukuki nedene dayalı olarak dava açıldığı anlaşılmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahiyetleri gereği tescile tabi olmayan ve özel mülkiyete konu olamayacak yerlerin tescili halinde açılacak davalarda 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağını belirterek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece " davacılar tarafından 06/08/2020 tarihinde kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının tespitin kesinleştiği 08/08/1978 tarihinden itibaren 3402 sayılı kanunun 12/3 maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, davalı tarafça kesin hüküm itirazında bulunulmuş ise de hak düşürücü sürenin öncelikle değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine " karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : KARAR DÜZELTME Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... vs. tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... parsel sayılı 21350 metrekare yüzölçümüyle tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak ... adına tespit edilen taşınmaz hakkında açılan tespite itiraz davası ve daha sonra Asliye Hukuk mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda, 6.860,00 metrekare yüzölçümündeki bölümü 177 parsel numarasıyla davalı ... adına, 3450 metrekare yüzölçümündeki bölümü ... parsel numarası ile 3660/6860 payı davacı ..., 3200/6860 payı davalı Hazine adına, geri kalan kısımda...
O halde öncelikle davacıdan talebi tam ve doğru bir şekilde açıklattırılmak suretiyle, davacının talebinin taşınmazın tespitine esas tapu kaydının miktar fazlası üzerinde kazandırıcı zamamaşımı zilyetliği sebebine mi yoksa taşınmazın tespitten önce tapu maliklerince yapılan taksim nedeniyle kendisine düşen bölümün ifrazı ile adına tescil talebine mi yönelik olduğu tereddütsüz olarak belirlenmeli, daha sonra iddia ve savunmalar doğrultusunda keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından iddia ve savunmalar doğrultusunda bilgi ve görgüye dayalı olarak beyanları alınmalı, dava tespitten önceki sebeplere dayalı olarak açıldığına göre, farklı hukuki sebebe dayalı olarak taşınmaz edinilmesi ya da taksim ve benzeri nedenlerle zeminde ayrı kullanılması halinde malikinin her bir parçasının ifraz edilerek tapuya tescil edilmesini isteme hakkının bulunduğu ve davalı ... kadastro tespitindan sonra kayden pay satın alma nedeniyle malik olduğuna göre TMK'ın 1023. maddesinde öngörülen "Tapu...