Davalı, çekişme konusu bölümü rızası ile ve mevsimsel olarak davacıya yol olarak kullandırdığını, kullanmasına mani olmadığını belirtmiştir. Mahkemece, davacının mülkiyetindeki 20 sayılı parselin yola cephesi bulunduğundan söz edilerek dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Uyuşmazlık, ilk kademede bilirkişi krokisinde kırmızı ile taranan ve yol olduğu iddia edilen taşınmaz bölümüne ait tapu kaydının iptali ile bu yerin yol niteliğiyle haritasında gösterilmesi istemiyle açılmıştır. Islah yoluyla ileri sürülen ikinci kademedeki istek ise geçit hakkı tesisine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. ve Türk Medeni Kanununun 715.maddeleri hükmü gereğince yollar ya kadimden beri bu niteliği ile kullanılan yerler veya paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edilen taşınmaz bölümleridir. Kuşkusuz eldeki davada, çekişmeli yerin yol olduğunun ispat yükü Türk Medeni Kanununun 6.maddesi hükmüne göre davacıya düşer....
Mahkemece yasanın bu hükmü ve davacının terkin yönünde talebinin olduğu dikkate alınmadan dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına yol olarak tesciline karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4. paragrafında yer alan "1.733.98 m²'lik kısmın davalı adına olan tapu kaydının İPTALİ ile davacı idare adına yol olarak TESCİLİNE" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "davacı idare adına yol olarak TERKİNİNE" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 09.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Bedeline hükmedilen taşınmazda davacının hissesi oranında tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tapuya tesciline ve TMK md. 999 uyarınca yol olarak terkinine dair karar verilmesi gerektiği halde infazda tereddüt oluşturacak şekilde davalı adına kayıtlı hissenin iptali ile davacı adına yol olarak tesciline karar verilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 2 numaralı bendindeki (davalı adına kayıtlı tüm hisselerin iptali ile davacı adına yol olarak tesciline,) kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (davacı adına kayıtlı 1/10 hissesinin tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline ve TMK'nun 999. maddesi uyarınca yol olarak terkinine) kelimelerinin yazılmasına, Hükmün böylece HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 5....
Ancak; Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılarak yol durumuna dönüştürülen ve mahkemece bedeline hükmedilen dava konusu taşınmazdaki davacılara ait payların tapu kaydının iptali ile 4721 sayılı TMK.nun 999. maddesi uyarınca yol olarak tapudan terkinine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının sonuna ayrı bir bent olarak (Dava konusu edilen 520 parsel sayılı taşınmazdaki, davacılar murisi...'a ait payın tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesi, 31.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Çamlıca Mahallesinde yapılan kadastro sırasında 110 ada 17 parsel sayılı 7,189 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle davacı ... ve arkadaşları adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra müstakilen davacı ...'e intikal etmiştir. Yeşil alan ve yol olarak ayrılması nedeniyle ifraz edilen taşınmaz 110 ada 67, 68 ve 69 parsel numaralarını almıştır....
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRETAPU İPTALİ VE TESCİL 5841 S. ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR ... [ Madde 2 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki kamulaştırılarak sicilden yol olarak terkin edilen taşınmazın kadastro tespiti sırasında davalı adına tespit edildiği ve bu tespitin kesinleşmesi suretiyle tapuya tescil edildiğinden, davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama so-nunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kamulaştırılarak sicilden yol olarak terkin edilen taşınmazın kadastro tespiti sırasında davalı adına tespit edildiği ve bu tespitin kesinleşmesi suretiyle tapuya tescil edildiğinden, davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.01.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkin, tapu iptali ve tescil, tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ve duruşmasız temyizi ihbar olunan Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.10.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil ... ve Hazine vekili Av.... ile karşı taraftan davacı Köy vekili Av.... ile müdahil ... vekili ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki Bursa İli, Karacabey İlçesi, Hürriyet Mahallesi, 1323 ve 1341 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden kısmen kabulü ile derhal ödeme, objektif değer artışı ve vekalet ücreti yönlerinden hükmün düzeltilerek 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki ... İli, ... parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden kısmen kabulü ile derhal ödeme, objektif değer artışı ve vekalet ücreti yönlerinden hükmün düzeltilerek 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki ... İli, ... parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden kısmen kabulü ile derhal ödeme, objektif değer artışı ve vekalet ücreti yönlerinden hükmün düzeltilerek 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....