Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 1-Arsa niteliğindeki taşınmazdan geçen Enerji Nakil Hattı nedeniyle taşınmazın bilirkişi kurulu raporuna eklenen krokide (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerin bedeline hükmedildiğine göre bu bölümlerin davalı idare adına tescili yerine, irtifak hakkı tesis edilmesi, 2-Pilon yeri olarak gösterilen bölüm, bilirkişi kurulu raporuna eklenen krokide (B) harfi ile gösterilen ve bedeline hükmedilen kısmın içinde kaldığı halde, pilon yeri olarak ayrıca 4 m²'lik bir kısmın tesciline karar verilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 31.05.2011 günlü tavzih kararı ile düzeltildiği de gözetilerek; a)Tavzih kararının 2. bendinde geçen “M2 üzerinden irtifak hakkı tesis edilip kullanma hakkını davalı ... İl Müdürlüğüne (......

    Geçit hakkı irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukukundan almaktadır. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin hükümde, lehine geçit hakkı tesis edilen taşınmaz ile üzerinden geçit hakkı kurulan taşınmazların ve geçit genişliği ile kurulan geçit büyüklüğünün duruksamaya yer vermeksizin yer alması zorunludur. Geçit hakkı tesis edilmekle kendiliğinden infaz kabiliyeti kazanmaz. Hüküm özetinin tapunun beyanlar hanesine işlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece geçit hakkı usulüne uygun bir biçimde tesis edilmiş ise de; hükümde, kurulan geçit hakkının tapu kütüğünün beyanlar hanesine işlenmesi yönünde herhangi bir ibarenin yer almaması infazda tereddüt oluşturabileceğinden hükmün bu haliyle bozulması gerekmekte ise de; düşülen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının HUMK'nun 438/VII maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

      Dava, üst hakkı irtifakının ve üst hakkı irtifakı üzerinde diğer davalı ... yararına tesis edilen ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Bilindiği üzere üst hakkı, başkasının taşınmazı üstünde veya altında inşaat yapma veya önceden yapılmış bir inşaatı koruma yetkisi sağlayan ve inşaat üzerinde irtifak hakkı sahibine mülkiyet hakkı kazandıran bir irtifak hakkıdır. Üst hakkına ilişkin hükümlerin Türk Medeni Kanununun 726. ve 826-836. maddelerinde düzenlendiği görülmektedir. Üst hakkı olarak tanımlanan bu hakkın, bağımsız ve sürekli nitelikte ise hak sahibinin istemi üzerine tapu kütüğüne “taşınmaz” olarak kaydı Türk Medeni Kanununun 826. maddesinin 3.fıkrası hükmü uyarınca mümkündür. En az otuz yıl için kurulan üst hakları sürekli nitelikte kabul edilir....

        Mahkemece, yapılması gereken iş, öncelikle davacı lehine tesis edilen intifa hakkının tesisine ilişkin tapu akit tablosunun getirtilerek ve intifa hakkının davadan önce terkin edilip edilmediğinin tespiti ile terkin edilmiş olması halinde intifa bedelinin ne olduğunun ve akit tablosundan daha fazla bir miktarın ödenip ödenmediğinin davacı tarafından sunulan delillerle ispat edilip edilemeyeceğinin araştırılıp, ispat edilmesi halinde intifa bedelinin karşılıksız kalan kısmına yönelik kısmın sözleşme hükümlerine göre tespitinden ibarettir. Eksik ve yanılgılı gerekçelerle kurulan hükmün bozulması gerekmiştir....

          İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Nevarki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....

            taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müşterek çocuklar Kevin Kaya Ertutkun ve Aras Ertutkun adına eşit olarak tapuya kayıt ve tesciline, ayrıca kendisi lehine 01.04.2040 tarihine kadar intifa hakkı tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; 221 sayılı kanun gereği kamulaştırılan dava konusu taşınmazların eski maliklerin tapu kaydının iptali ile taşınmazı geri alma hakkının olmadığını, 2942 sayılı kanun uyarınca kamulaştırma amacına uygun kullanılmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının da açılamayacağını, dava konusu taşınmazların kültür varlığı olup üzerinde irtifak hakkı kurulmasının taşınmazların korunmasını fiiline imkansız hale getireceğini ileri sürmüştür. BELGE VE DELİLLER : Dava ve cevap dilekçeleri, tapu kayıtları, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, keşif ve sonrasında alınan fen ve bilirkişi kurulu raporları....

            Hükmüne uyulan Dairemiz Bozma ilamında özetle, “TMK.nun 1025. maddesi hükmüne göre de, bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebileceği, somut olayda da davacının ayni hakkın yolsuz terkin edildiğini ve yine yolsuz olarak sınırlı bir ayni hak tesis edildiğini ileri sürdüğü, davacının, subjektif hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle hukuki koruma istediği, mülkiyet hakkının yolsuz terkini sonucu taşınmazı ipotekle yükümlü kılındığını iddia eden davacının hukuki koruma istemekte yararının bulunduğu, mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek, yolsuz tescilin kanıtlanabilmesi için, davalı ... ve kardeşleri hakkında sahtecilik iddiasıyla cezalandırılmaları talebiyle açılan ve Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan dava sonucunun beklenmesi, bu arada davacıya tapu iptali ve tescil davası açması için önel...

              AŞ lehine tesis edildiği ayrıca söz konusu intifa hakkının davacının taşınmazda hisse sahibi olduğu 16/06/2015 tarihinden önce 05/01/2011 tarihinde tesis edildiği, tapu sicilinin aleniyeti gereği davacı tarafın intifa hakkını görerek ve bilerek taşınmazda hisse satın aldığı ve bu bağlamda kendinden önce mevcut olan intifa hakkı nedeniyle tazminat talep etmesinin hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/06/2018gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahallesi 386 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilen ve bedeline hükmedilen irtifak hakkının davacı idare lehine tapuya tesis ve tescili ile pilon yeri bedeline hükmedildiği halde, davalı adına olan tapunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde (taşınmazın) kelimesinden sonra gelmek üzere (fen bilirkişisi raporunda A harfi ile gösterilen 51,28 m² pilon yerinin davalı adına TAPU KAYDININ İPTALİ İLE bu alanın, ... adına TAPUYA KAYIT veTESCİLİNE, B Harfi ile gösterilen 576 m² alanda davacı ... lehine irtifak hakkı TESİSİ İLE TAPUYA...

                  UYAP Entegrasyonu