İİK 135/1. maddeye göre '' Taşınmaz alıcıya ihale edilip bedeli alındıktan sonra alıcı namına tescil edilmesi için (134) üncü maddede yazılı mühlete riayet edilerek tapuya müzekkere yazılır.'' İİK 134/son maddesinde şikayet süresi geçmişse veya ihalenin feshi talebi reddedilip kesinleşmişse tescil için tapuya tebligat yapılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere ve temlik alacaklısı vekili Av. ...’in 28.06.2021 tarihli dilekçelerinden de anlaşılacağı üzere, taşınmazın 20.03.2019 tarihinde alacağa mahsuben alındığı bu tarih itibari ile Odea Bank'ın taşınmazın maliki olduğu (MK 705/2) ve İİK 134., 135. hükümleri gereği icra müdürlüğünce tescilin ancak ihale alıcısı adına yapılabileceği, ihale ile mülkiyetin bankaya geçtiği ve ihale bedelinin de İİK 130. md.,133/3. madde gereğince derhal ödeneceği kabul edildiğinde ihale bedelinin dosya alacağından mahsup edileceğinin kabulü gerekir....
Somut olayda, takip konusu ilamın incelenmesinde, tapu iptal ve tescil davası olduğu, dava dilekçesinde öncelikle tapu iptal ve tescil, bunun kabul edilmemesi halinde ise tazminata karar verilmesi şeklinde terditli talepte bulunulduğu anlaşılmakta olup her ne kadar mahkemece tazminata hükmedilmiş ise de temelde dava, gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden ilam kesinleşmeden takibe konulması mümkün olmayıp buna yönelik şikayetler kamu düzenine ilişkin olmakla süresiz şikayete tabidir. O halde ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda borçlunun şikayetinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 18....
İflas halinde kooperatifin tasfiyesi Ankara ...İcra ve İflas Müdürlüğünde devam etmektedir. Mahkememizde görülen emsal mahiyetteki kooperatif üyesi ile kooperatif arasında görülen tapu iptali ve tescili konulu davada Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin 2011/3925 Esas ve 2011/2914 Karar sayılı ilamı benzer Mahiyette Yargıtay 23. H.D nin 21/01/2016 tarih 3120/ 281 E-K sayılı ilamlarında tapu iptali ve tescil davasının kooperatif merkezinde görüleceğine işaret etmiştir. Yargıtay .... H.D nin : 2017/1504 Esas ve 2019/4758 Karar sayılı ilamında da, ''Dava, kooperatif ortaklığına bağlı olarak tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İstem, taşınmazın doğrudan aynına ilişkin olmayıp, davacı ile davalı kooperatif arasındaki ortaklık ilişkisine dayanmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 14. ( HUMK'nun 17.) maddesine göre kooperatif ile ortakları arasındaki açılacak davalarda kooperatifin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir....
Karar sayılı ilamında "Davacı tapu iptal ve tescile ilişkin talebini taşınmaz satış vaadine ilişkin adi yazılı sözleşmeye dayandırmıştır. Davacının dayandığı bu sözleşmenin tapu siciline şerh edilmesi durumu ise sözkonusu değildir. Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmesi ile sözleşme- den doğan kişisel hak güçlendirilmiş olur ve bu hak sonraki malikler yanında satıcının sonra- dan iflası halinde iflas masasına karşı da ileri sürülebilir. Böyle bir satış vaadine dayanan davacının tapu iptal ve tescil davasını taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açması da mümkündür. Davacının dayandığı ve geçerli olduğu varsayılan sözleşmenin tapu kütüğüne işlenmemiş olması karşısında masaya karşı tapu iptali ve tescil talebinde bulunulması müm- kün değildir. Bu durumda bu hakka dayanılarak açılan davanın görülme yeri de taşınmazın bulunduğu yerdeki genel yetkili mahkeme olamaz yani taşınmazın bulunduğu yer mahkeme- sinin kesin yetkili mahkeme olduğundan söz edilemez....
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... aralarındaki Tapu İptali ve Tescil davası hakkında Ankara Asliye 2. Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 3.10.2007 gün ve 76/340 sayılı hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde,"Yargıtay Kanunu"nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden ve Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.1.1997 tarih ve 1997/4115-809 sayılı kararı uyarınca İcra Mahkemelerinin gelel hükümler çerçevisinde istihkak davalarına ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür....
Hukuk Dairesinin 2019/1522 esas sayılı dosyasında verilen karara dayanılarak ilam vekalet ücreti alacağının tahsili için takip başlatıldığı, takibe dayanak ilamın incelenmesinde, hile ve ölünceye kadar bakma akdine aykırılık nedeni ile tapu iptali ve tescile ilişkin olduğu, ilamda taşınmazın aynı ile ilgili değerlendirme yapıldığı, HMK 367/2 maddesi uyarınca taşınmazın aynına ilişkin ilamların ve eklentilerinin takibe konu edilmesi için kesinleşmesi gerekmekte olup, bu nedenle takibin iptaline ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davanın KABULÜ ile, İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, Şamlar Mahallesi, eski 1417 parsel yeni Hacımaşlı Mahallesi 162 ada 10 parsel sayılı taşınmazın TAPU KAYDININ İPTALİ ile davacı idare adına varsa takyidatlardan ari şekilde tapuya KAYIT VE TESCİLİNE, Tescil için hüküm özetinin İİK madde 28 gereği ilgili tapu müdürlüğüne gönderilmesine, Harçlar Yasası uyarınca davacı kurum harçtan muaf olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı idare tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri: 1- Davacı idare lehine vekalet ücretinin verilmesi gerektiği, sebepleri ileri sürülmüştür. GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Dava, Kamulaştırma Kanununun mülga 17. maddesine göre tescil istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü’nün 2010/24157 sayılı dosyası ile alacağından kaynaklı olarak yüklenici ... hakkında takip başlattığı, takip dosyasında İİK 94/II. maddesi uyarınca aldığı yetki ile tapu iptal tescil davası açtığı, mahkemece A Blok 1-2 no.lu bağımsız bölümlerin davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya tesciline karar verildiği ve kararın Yargıtay aşamasından da geçerek 05.11.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14/09/2021 tarih ve 2020/416- 2021/557 sayılı kararının KALDIRILMASINA, B)1- Davanın KABULÜ ile; İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, Dursunköy Mahallesi, 127 ada, 74 parsel (eski 522 parsel) sayılı taşınmazın davalı T4 adına olan tapu kaydının iptali ile tüm takyidatlardan ari bir şekilde davacı idare adına tapuya kayıt ve TESCİLİNE, 2- İİK 28 maddesi gereğince tescil için hüküm özetinin Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine, 3- Harçlar Yasası uyarınca davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 4- Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı yasa ile değişik 29. maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı idare üzerinde bırakılmasına, 5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre takdir edilen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davayı kabul etmeyen davalıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacı idareye verilmesine, 6- Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK'nın 333. maddesi uyarınca yatıran...
Davanın esası hakkında yapılan hukuki değerlendirmede, tapu kaydına güvenerek işlem yapan davalının tasarrufun iptali davasını açmakta hukuki yararı olduğu, taşınmazın tekrar el değiştirmesini önlemek ve davayı kazansa bile kararın infazının sonuçsuz kalmasını engellemek amacıyla ihtiyati tedbir ve İİK 281/2 hükmüne göre ihtiyati haciz talep etmekte de hukuki yararı bulunduğu, bu kararın esasen İİK madde 257 kapsamında ihtiyati haciz kararı olmayıp İİK 281/2 kapsamında tasarrufun iptali davalarına özgü ihtiyati haciz kararı olduğu ve infazının da sadece taşınmaz tescil kaydına devri önleyici kayıt konmak şeklinde yapıldığı, ihtiyati haciz kararı davalı tarafından kati hacze çevrilmek suretiyle davacının malvarlığının haczedilmesi gibi bir durumun da sözkonusu olmadığı, sadece tapu müdürlüğüne yazılan yazıyla tescil kaydına tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz uygulandığı, taşınmazın tapu devri öncesi kaydında yer alan ve davalı dışında başka bir bankaya (TEB) olan ipotek borcu yükünü malik...