Anılan düzenlemede ön alım hakkının açık bir tarifi yapılmamakla birlikte temel prensibin mülkiyet serbestisi ve tasarruf yetkisi olduğu gözetilerek paydaşın temlik hakkı sınırlandırılırken bu sınırlandırma sınırlı tutularak sadece satım akitleri için ön alım hakkı öngörülmüştür. 22. Yasal ön alım hakkı, paylı mülkiyete konu bir taşınmazın paydaşlarından birinin payını bir üçüncü kişiye satması hâlinde diğer paydaşlara aynı şartlarla bu payın alıcısı olabilme yetkisini veren yenilik doğuran bir haktır. Payın tamamının veya bir kısmının satılması arasında bir fark yoktur. Kişiye değil paya bağlı bir haktır ve kim paydaş olursa bu hakka sahiptir. Ön alım hakkı kullanılınca paydaş payını yasal ön alım hakkını kullanan diğer paydaşa devretme yükümlülüğü altına girmektedir. Böylece ön alım hakkı taşınmaz mülkiyetinin dolaylı sınırlama biçimlerinden birisidir. Bu hak kullanılmadığı sürece ortada bir kısıtlama olmayıp, ön alım hakkının kullanılmasıyla birlikte ortaya çıkar....
Taraflar arasındaki ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; 492 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 17.09.2014 tarihli satışı nedeniyle ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; fiili taksim savunmasında bulunarak davanın reddini istemiştir. III....
KARAR : Kararın onanmasına ve davalı ...'ın kararın düzeltilmesi talebinin reddine Taraflar arasında görülen ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince kararın onanmasına ve davalı ...'ın kararın düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 06.09.2023 tarihli ihlal kararı ile yeniden yargılama yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiştir. Mahkeme kararı, davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili, davacıların ..., ...1675, 638 ve 637 No.lu parsellerde paydaş olduklarını, diğer paydaş ...'ın paylarını davalı ...'...
talebinde bulunduklarını belirterek öncelikle asli müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini ve tapu iptal ve tescil (ön alım hakkından kaynaklanan) davasının öncelikle müvekkil tarafından açılması sebebi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.) İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK'nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür. Yukarıda açıklaması yapılan HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davalı tarafın istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde; Dava ön alım hakkından kaynaklanmaktadır. Ön alım hakkı 4721 sayılı kanunun 732, 733 ve 734 maddelerine göre paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde ön alım hakkı diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır....
YANIT: Davacı avukatı tarafından verilen istinafa yanıt dilekçesinde özetle; İDM'nin davanın kabulüne ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, istinaf talebinin reddine, kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir....
Bu durumda tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri toplanmalı, satışın gerçek olup olmadığı, temlikin hibe veya miras hukuku ile ilgili amacı bulunup bulunmadığı, bedel ödenip ödenmediği konusunda taraf tanıkları ayrıntılı dinlenmeli, yukarıda belirtilen hususlara ilişkin yeniden ayrıntılı bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, gerekli inceleme araştırmanın yapılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken tüm deliller toplanmadan ve değerlendirilmeden eksik inceleme ile davalıların karı-koca oldukları, 27.03.1957 tarih 1956/12 E. 1957/2 K. sayılı İçtihadı Birleştirme'nin bağlayıcı olan kararı gereğince karı-koca arasında pay satışının ön alım hakkına esas bir satış olmayacağı anlaşıldığından davacının ön alım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil davasının reddi gerektiği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir....
Dairemizin iş bölümünün 4. maddesinin (d) bendinde inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı), aynı maddenin hatırlatma kısmında : Mülkiyet hakkından kaynaklanan ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevi 1. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır." düzenlemesi yer almaktadır. Dairemizin görev alanı HSK'nun 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01.09.2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Mülkiyet hakkına dayanılarak açılmış ve bu hakkın gerçek sahibine hükmen nakledilmesini amaçlayan tapu iptal davaları (TMK m. 705 ve 716) sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.-2. Hukuk Dairesinin görev alanındadır....
Bu itibarla davalının dava konusu payı trampa sureti ile devraldığı açıkça belirlendiğinden davacının açtığı ön alım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil talebini içerir dava yerinde bir dava değildir. Açıklanan gerekçeler ile davacı T1 davalı T3 aleyhine açtığı önalım hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil talebini içerir davasının reddine'' dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararından sonra Dairemizin 14.01.2021 tarih ve 2018/2368 Esas, 2021/67 Karar sayılı kaldırma kararında; ''...Dava, önalım hakkının kullanılmasından kaynaklanan TMK'nın 732 vd. maddelerinde yer alan tapu iptali ve tescil davasıdır. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu İptali Ve Tescil (Önalım Hakkından Kaynaklanan) istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 9. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetini devir hakkının kısıtlamalarından (TMK m.732- 736: Önalım hakkı, sözleşmeden doğan önalım hakkı ve alım-geri alım hakları) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar, " şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....