Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda da; Orman Yönetimi dava konusu parselin eylemli orman olduğu iddiası ile iptal ve tescil isteğiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmış ve davanın devamı sırasında orman kadastrosu yapılarak ilana çıkartılmış olduğundan, asliye hukuk mahkemesindeki tapu iptal ve tescil davası aynı zamanda orman kadastrosunu itiraz davasına da dönüşmüştür. 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince orman kadastrosuna itiraz davasına bakma görevi kadastro mahkemesine, bu davanın sonucuna göre tapu kaydının iptaline ya da iptal edilmemesine karar verme görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Asliye hukuk hahkemesi tapu iptal ve tescil davasını elinde tutarak, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı vermesi ve kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılarak orman kadastrosuna itiraz davasının kesin sonucunu beklemesi, ondan sonra tapu iptal ve tescil davasını esastan karara bağlaması gerekirken her iki dava yönünden görevsizlik kararı vermiştir....

    Somut olayda öncelikle tartışılması gereken husus, davanın bölgede 2016 yılında yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğin de mi olduğu yoksa mülkiyet hakkına ilişkin bir tapu iptal ve tescil istemine mi ilişkin olduğudur. Buna göre; her ne kadar mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de, davacının iddiasını ileri sürüş biçimi, dava dilekçesinde açıkça taşınmazın 2016 yılında kadastro çalışmasına tabi tutulduğunu ve tespit sonucu 30.75 m2 olarak tescil edildiğini öne sürmesine ve özellikle Kadastro Müdürlüğü'ne husumet yönelterek dava açılmış olması karşısında istem, uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin olup, mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptali tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalılar... ..., ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, kadastro sırasında davalı adına tapuya tescil edilen ... Köyü 15 ada 39 parsel sayılı 37.390 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, 13/09/1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastro sınırları içerisinde kaldığını ve orman sayılan yerlerden olduğu ileri sürülerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapusunun iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm dahili davalılar... ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... vd. tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Tesis kadastrosu sonucunda Arıtaş Köyü çalışma alanında bulunan 2517, 2519 ve 2521 parsel sayılı 19700, 9700 ve 26600 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar sırasıyla ... ve ... adlarına 17.06.1980 tarihinde tescil edilmiş, bilahare 2014 yılında uygulama kadastrosu ile 408 ada 6, 4 ve 3 parsel ve 20.959.05, 8.816.47 ve 27.084,90 metrekare yüzölçümlü olarak tapuya tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., uygulama kadastrosu işlemlerinin usulüne uygun yapılmadığını belirterek çekişmeli taşınmazların belirli bölümlerinin adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır....

        Tarih, 19 sıra numaralı tapu ve 240 numaralı vergi kaydına dayalı olarak kişiler adına tesbit ve tescil edilmiş, satış yoluyla ... adına kaydedilmiştir. Aynı yer 313 parsel sayılı 104550 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise, Aralık 1309 D. Tarih, 20 sıra numaralı tapuya dayalı olarak kişiler adına tespit ve tescil edilmiş olup, ....adlarına tapuda kayıtlıdır. Orman Yönetiminin bu taşınmazların yörede 2002 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiası ile açmış olduğu tapu iptali ve tescil davası ile ... tarafından 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince 10 yıllık süre içinde tapuya dayalı olarak açmış olduğu orman kadastrosuna itiraz davaları birleştirilmiştir. ... mirasçıları 313 parselde paylarının olduğu iddiasıyla davaya katılmışlardır....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda 2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan çalışmaların sadece teknik çalışmaları kapsadığı, mülkiyete yönelik hakların inceleme konusu yapılamayacağı, taşınmazın önceki sınırlarında değişiklik yapılmadığı, parsel alanındaki farklılığın hesaplama yönteminden kaynaklandığı, malik tayininin tapu iptali ve tescil davasına konu olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İncelenen dosya kapsamına ve uzman bilirkişi raporlarına göre çekişmeli taşınmazın yörede 1971 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı, yapılan teknik çalışmalarda bir hata bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak; açılan bu dava tapu kaydının iptali ile tescil istemini de içermektedir. Bu nedenle; mahkemece "2859 Sayılı Yasa gereğince açılan tesbite itiraz davasının reddine, tapu iptali ve tescil davası yönünden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ......

            Mahkemece; yörede 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman kadastrosu ve genel arazi kadastrosunun birlikte yapıldığı; bu uygulama sonucunda çekişmeli taşınmazı orman sınırları içine alan tahdidin kesinleştiği, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesinde düzenlenen 10 yıllık süre içinde orman kadastrosuna itiraz davası açma hakkının yalnızca tapulu taşınmazlar için geçerli olduğu, davacı tarafça tapu kaydına dayanılmadığından, davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman kadastrosu yapılmıştır. Dava, zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, tapu iptali ve tescil konusunda karar verme yetkisi genel mahkemelere ait olduğu ve mahkemece de bu konu kabul edildiği halde, görevsizlik kararı verilmemiştir. Ne var ki, bu konu hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dairenin 11.06.2008 gün ve 2008/4452-8671 sayılı onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkemenin 28.12.2007 günlü kararın hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin sonuna gelmek üzere "tapu iptali ve tescil davası yönünden mahkemenin görevsizliğine ve dava dosyasının görevli ve yetkili ......

                Hukuk Dairesinin 2016/10568 E, 2019/4816 K sayılı içtihadında bildirilen ilkeler uyarınca tapuda cins ve vasıf düzeltilmesi işlemlerinin tapu idaresince yapılacağı ve idari bir görev olduğu tartışmasız olduğundan davanın reddi gerekip gerekmediğinin değerlendirilerek neticesine göre usulünce hüküm oluşturulmalı, 2) Dava (talep), hem uygulama kadastrosuna itiraz kapsamında vasıf değişikliğine hem de mülkiyet iddiasına (tescil) ilişkin ise; vasıf değişikliği talebi bakımından yukarıda 1 nolu kısımda açıklandığı gibi hareket edilmeli, mülkiyete ilişkin talep bakımından ise uygulama kadastrosuna itiraz davaları uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalar olduklarından, uygulama kadastrosunun amacı ve niteliği gereği, mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna itiraz davalarında tartışma konusu yapılamayacağı, uygulama kadastrosunda mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmediği, taşınmazların geometrik durumunun tespitinde zemin ile...

                Dava uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma yeterli değildir. Bu tür davalarda mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri, uygulama kadastrosu tutankları gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu