Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır. Mahkemece, davanın niteliği kesin olarak saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru bulunmadığından, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir” denilmektedir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil niteliğindedir....

    Yeniden yapılan incelemede, mahkemece dava konusu taşınmazın orman tahdit hattı dışında kaldığı ve eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğraflarının incelenmesi sonucu da öncesi itibarıyla orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılarak, davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava konusu Bulanık Köyü 623 parselin 1988 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında tarla niteliği ile Hazine adına tescil edilmiş olduğu ve temyize konu dava, orman kadastrosuna itiraz olup, kadastro mahkemesinin görevi sadece taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığını belirlemekten ibaret olduğu, tapu iptal ve tescil konusunda genel mahkemelerin görevli olduğu gözönünde bulundurularak, tapu iptali ve tescil yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, verilmemesi ve daire kararında bu hususun da düzeltilmeyerek maddî hata yapıldığı anlaşılmakla, Daire kararının düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir....

      Çekişmeli 502 parsel sayılı 635 m2 yüzölçümlü ve arsa cinsli taşınmaz, 1966 yılında yapılan tapulama sırasında Köytüzelkişiliği adına tespit ve tescil edilmiş, 10.04.1980 tarihinde davalıya satılmıştır. Taşınmazın bulunduğu yerde, davanın açıldığı 05.02.2003 tarihinden sonra 18.08.2003 tarihinde 164 nolu komisyon tarafından orman kadastro çalışmaları başlamış, çekişmeli taşınmaza 2001 orman sınır noktası civarında I nolu 2/B parseli olarak işlem gördüğü, bu durumda, dava aynı zamanda orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraza dönüşür ve tapu iptal ile tescil davası yönünden tahdide itiraz davası ön mesele teşkil eder. 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesine göre orman kadastrosuna itiraz davalarına bakmak Kadastro Mahkemesinin görevindedir....

        Dairenin geri çevirme kararı üzerine davalı ...’nın orman kadastrosunun iptali istemiyle 28.12.2004 tarihinde dava açtığı, Kastamonu Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.12.2006 gün 2004/1151-2006/1341 sayılı ilamı ile orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne karar verildiği, temyiz incelemesi için Daireye gönderildiği anlaşılmaktadır. Orman kadastrosuna itiraz davası ile tapu iptali tescil davasının mevcut fiili ve hukuki bağlantı sebebiyle H.Y.U.Y.’nın 45. maddesi uyarınca birleştirilerek görülmesi gerekli ise de çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosunun 29.04.2003 tarihinde ilan edilerek 30.10.2003 tarihinde kesinleştiği, İhlas Vakfının, 6 aylık hak düşürücü süreyi geçirerek 4785 Sayılı Yasa karşısında geçerliliğini koruyan tapu kaydına da tutunmaksızın 28.12.2004 tarihinde orman kadastrosuna itiraz davası açtığı anlaşıldığından birleştirme kararı verilmesinin sonuca etkisi bulunmamaktadır....

          Bu nedenle; mahkemece "2859 Sayılı Yasa gereğince açılan tesbite itiraz davasının reddine, tapu iptali ve tescil davası yönünden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine" karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır, SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 10/04/2006 günü oybirliğiyle karar verildi....

            Bu nedenle; mahkemece "2859 Sayılı Yasa gereğince açılan tesbite itiraz davasının reddine, tapu iptali ve tescil davası yönünden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine" karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır, SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 10/04/2006 günü oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Mahkemece verilen önceki karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “davacı taraf yol olarak kamulaştırılan taşınmazın bir bölümünün davalılar adına tespit edildiği ve bu tespitin iptali ile bu bölümün yol olarak bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş olmakla, ihtilafın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mülkiyet ihtilafının varlığı halinde uygulama kadastrosu ile ilgili dava kapsamında bu ihtilafın çözümlenemeyeceği ve mülkiyet ihtilafına yönelik davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu göz önünde bulundurularak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi” gerekliliğine değinilmiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2020 NUMARASI : 2016/298 2020/308 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Mersin 2....

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda 2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan çalışmaların sadece teknik çalışmaları kapsadığı, mülkiyete yönelik hakların inceleme konusu yapılamayacağı, taşınmazların önceki sınırlarında değişiklik yapılmadığı, parsellerdeki yüzölçüm farklılığın hesaplama yönteminden kaynaklandığı, ... tayininin tapu iptali ve tescil davasına konu olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İncelenen dosya kapsamına ve uzman bilirkişi raporlarına göre çekişmeli taşınmazların yörede 1972 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı, yapılan teknik çalışmalarda bir hata bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak; açılan bu dava tapu kaydının iptali ile tescil istemini de içermektedir. Bu nedenle; mahkemece "2859 Sayılı Yasa gereğince açılan tesbite itiraz davasının reddine, tapu iptali ve tescil davası yönünden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ......

                  Yönetimi; ... köyü çalışma alanında bulunan eski 14018 yeni 12448 ada 427 parsel sayılı 1375363,76 m² yüzölçümündeki taşınmaza ilişkin 2012 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi gereğince yapılan kadastro tespitlerinin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığını belirterek yenileme kadastrosuna itiraz etmekle birlikte taşınmazın orman sınırlarında kalan bölümünün orman vasfı ile Hazine adına tescilini talep ederek mülkiyet iddiasında bulunmuştur. Kadastro mahkemesi, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna yapılan itirazı değerledirerek reddine,taşınmazın mülkiyeti ve niteliğine ilişkin davada genel mahkemenin görevli olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar vermiştir....

                    UYAP Entegrasyonu