Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığının ispatlanamadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içine açılan orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3302 Sayılı Yasaya göre 1996 yılında yapılıp 16.03.1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dayanak tapu kaydının dava konusu taşınmaza uymadığı tespit edildiğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21/03/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve tapu iptali tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, yörede 1998 tarihinde yapılan ve 16.03.1999 – 16.09.1999 tarihleri arasında ilan edilerek 17.09.1999 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu sırasında, ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil KARAR Dava, orman kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, hüküm, Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesinin 12.05.2009 tarih ve 2009/5526 Esas - 2009/8099 Karar sayılı bozma kararına uyularak tesis edilmiş olduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

        yanlışlık varsa, doğru sınırları göstermesi istenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, 2)Davacının davasının yalnızca mülkiyet, bir başka deyişle davanın tesis kadastro tespitinin hatalı yapıldığı ve tesis kadastrosundan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil olduğunun anlaşılması halinde önceki günlü hükümde değerlendirildiği gibi hak düşürücü süre hususu değerlendirilmeli, 3)Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de tesis kadastro tespitinden önceki hakka dayalı tapu iptali ve tescil ( mülkiyet iddiasına) istemine ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında az yukarıda (1) nolu bentte belirtildiği şekilde inceleme ve araştırma yapılarak bu talep yönüyle işin esası hakkında karar verilmeli, mülkiyete yönelik, diğer deyişle tespitten önceki hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemi hakkında ise önceki günlü karar gibi ve az yukarıda (2) nolu...

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 201 ada 3 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dairemiz 04.07.2017 tarih ve 2015/16613 Esas, 2017/5086 Karar sayılı ilamıyla "kesinleşen uygulama kadastrosunun iptalini gerektirir bir durum bulunmadığına, uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığına ve mülkiyet uyuşmazlıkları uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağına göre davanın reddine karar verilmesi" gereği ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu kez davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Dava uygulama kadastrosuna itiraz şeklinde açılmış ise de davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri ile dosya kapsamından istemin mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

          Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; mahallinde yapılan keşif, uygulama, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi raporuna göre; dava konusu taşınmazda 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince uygulama kadastrosu yapıldığı, davacının uygulama kadastrosu sırasında sınırların yanlış belirlendiğini ileri sürerek iş bu davayı açtığı, bu durumda davanın tapu iptali ve tescil değil uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetinde olduğu, mahkemece yapılacak işin de taşınmazda sınırlandırma hatasının bulunup bulunmadığını, uygulama kadastrosunun yöntemine uygun yapılıp yapılmadığını denetlemek olduğu, uygulama kadastrosu sırasında davacı ve davalıya ait taşınmazlar arasında sabit bir sınır bulunmaması nedeni ile tesis kadastro paftasının esas alındığı, bu durumda yapılan uygulama kadastrosunun yasa...

          Dosya yetkili ve görevli ...... geldikten sonra yapılan yargılama sonucu mahkemece davaya konu taşınmazın bir kısmının hava fotoğraflarında orman olarak gözüktüğü gibi taşınmazı kapsayan alanda yapılan ve kesinleşen orman kadastro tutanak ve haritalarında da bir kısmının orman sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; dava konusu ......parsel sayılı taşınmazın harita mühendisi .......12/04/2016 havale tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1661,48 m²'lik bölüme ilişkin davalılar murisi adına olan tapu kaydının iptaline, iptaline karar verilen taşınmaz alanının orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, karar davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

            Mahkemece, uygulama kadastro çalışmasının usûlüne uygun olduğu gerekçesiyle bu yöne ilişkin davanın reddine, çekişmeli taşınmazın uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aktarılmasına, mülkiyete yönelik davada mahkemenin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede 1940 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1977, 1985 ve 1987 yıllarında yapılıp kesinleşen aplikasyon, 2. madde ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar ... ve arkadaşları, tapu kayıtları ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak ... İlçesi ... Köyünde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu, orman sınırlamasının iptali ve adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır....

                UYAP Entegrasyonu