WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/3) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, davacı kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle eldeki davayı açtığına ve dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği 2006 yılından, davanın açıldığı 30/11/2019 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. VI....

    adına, 1/2'sinin ..., ..., ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 14.10.2019 tarih 2016/12273 2019/6365 Esas, Karar sayılı ilamıyla; davanın, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ilişkin kadastrosu tutanağının 17.09.2004 tarihinde düzenlendiği ve tespitin itiraz edilmeksizin 02.02.2005 tarihinde kesinleştiği, davacıların tespitten önceki hukuki nedene dayalı olarak 03.03.2015 tarihinde dava açtıkları, buna göre, tespitin kesinleştiği 02.02.2005 tarihi ile dava tarihi olan 03.03.2015 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduğu, Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu kez bozma ilamına karşı davacılar vekili...

      K A R A R Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 02/07/2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sunucunda, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 552 ada 1 parsel sayılı 948.066,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz. devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek, davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 552 ada 1 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.922,62 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

          Dava kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali tescil ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı, miras yoluyla gelen hakka dayanarak davalı Şerif’e yönelik tapu iptal ve tescil davası açmış, talebin reddi halinde ise diğer davalı Meryem’den sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazminat isteğinde bulunmuştur. Davacı taşınmazın ortak murislerine ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığını, taksim yapılmadığından tapu kaydının iptali ve miras payı oranında adına tescili istemi ile dava açmış, yargılama sırasında da tereke adına tescile dair bir istemde bulunmamıştır. Hal böyle olunca terekeye karşı 3. kişi konumunda bulunan davalı Şerif’e yönelik tapu iptal ve tescil isteminin aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

          Gerekçe ve Sonuç Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 21.10.2021 tarihli, 2021/893 Esas ve 2021/1023 Karar sayılı kararı ile çekişmeli taşınmazın tespitinin 02.10.1997 tarihinde kesinleştiği, davanın ise bundan çok sonra açıldığı, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1.Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır. 2. Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2....

            Mahkemece, davalı ... ve ... bakımından dava konusu taşınmazdaki 1/5’er hisselerinin ¼’ünün (1/20) iptali ile davacılar adına eşit oranda tesciline, ..., ... ve...’nin payları bakımından on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL ... Dava, tespit tarihinden sonra oluşan tescil ilamına dayanmak suretiyle açılan ve tespitten sonra oluşan tapu kaydının iptali istemine ilişkin olmakla, hükmün temyizen incelenmesi 1. Hukuk Dairesine aittir. Ancak, 5. Hukuk Dairesinden gönderilmekle görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 30.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında tespitten sonraki kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin ...Karar sayılı bozma ilamına uyularak karar verilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 02.07.2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 34.315,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, tespitten sonra ölen murisin mirasçıları arasında yapılan paylaşma ya da başka bir hukuki sebeple taşınmazın kendisine kaldığını kanıtlamak zorunda olan davacının, tek başına üçüncü kişiye karşı açtığı davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle bozulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu