Mahkemece, davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, bu maddeden istifade edebilmek için tapu dışı sözleşmenin tespitten önce yapılması gerektiği, davacının dayandığı senedin tespitten sonra yapıldığı, bu kapsamda anılan yasa hükmünün uygulanmasına olanak bulunmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında, açıkça kadastro öncesi nedene dayandığını bildirmiş olup, her ne kadar dosyaya tarihi itibariyle tespit sonrası yapıldığı anlaşılan adi yazılı bir sözleşme sunmuş ise de, bu sözleşmeyi taşınmazı kadastrodan sonra davalıdan satın aldığını ileri sürmek için değil, taşınmazın kadastro öncesinde de kendisine ait olduğunu davalının da kabul ettiğini göstermek amacıyla sunduğunu bildirmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili, Yargıtayın istikrar kazanmış kararlarında 10 yıllık hak düşürücü sürenin kamu malı niteliğinde olan taşınmazlar açısından geçerli olamayacağının belirtildiğini ve bu taşınmazlar için her zaman tapu iptali davası açılmasının mümkün olduğunun vurgulandığını, taşınmazların mera niteliğinde olup kamu malı vasfına çevrildiğini, yalnızca bu sebeple dahi İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge adliye Mahkemesinin kararlarının hukuka aykırı olduğunu, bunların yanı sıra, tesis edilen hükümlerde kadastro çalışmalarının yapılması ile tespitten önceki zilyetliğin kesildiğine bu sebeple de 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımının dolmadığına değinilmiş olup bu hususun da açıkça ... Medeni Kanunu hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespitten Önceki Hukuki Sebebe Dayalı Şerh İptali İstemli KARAR Davacılar, bağışlamak istedikleri dava konusu taşınmazları hata sonucu olarak tapuda satış yolu ile davalılara devrettiklerini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapudaki iktisap sebeplerinin hibe olarak değiştirilmesini talep ettiklerinden ve hüküm Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş bulunduğundan 2797 sayılı ... Kanununun .... maddesi gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek ... (....) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi miras hakkı ve zilyetliğe dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.12.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 29.09.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece 277, 325 ve 326 parseller hakkındaki davanın kabulüne, diğer parsellere ilişkin davanın ise davalıların sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü davalılardan ... Belediye Tüzel Kişiliği temyiz etmiştir. 277, 325 ve 326 parsellerin kadastro işlemleri 24.09.1984 tarihinde kesinleşmiş, dava ise 25.12.2003 tarihinde açılmıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin kadastro öncesi hukuki nedenlere dayalı talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur. 3.3.2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin kadastro öncesi hukuki nedenlere dayalı talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur. 3.3.2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” hükmünü içermektedir. 6.3. Değerlendirme ( IV/2. ) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. V....
ye satıldığı gerekçesiyle adına tespit ve tescil edildiği görülmüştür. Kadastro tespitleri borçlunun iradesi dışında, 3402 sayılı Kadastro Yasasında belirtilen usul ve şekillere göre düzenlenen belgelerdir. Kesinleşmesi sonucu hak sahipliği doğurur. Usulüne uygun olarak iptal edilmediği sürece de geçerliliğini korur. Dolayısıyla kadastro tutanağı ve içeriği borçlunun eşi yararına ... niteliğindeki tasarruf olarak değerlendirilemez. Yapılan bu tespit ve tescile karşı hukuki menfaati olanlar ancak tapu iptali ve tescil davası açarak taşınmazın ... malik adına tescilini sağlayabilir. Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre borçlu ile ilgisi bulunmayan 151 Ada 1 parselle ilgili olarak talebin reddi yerinde olduğundan davacı vekilinin bu yöndeki temyiz talebinin reddine, dava konusu 186 Ada 89 parsel, davalı ...'...
Davacılar ... ve arkadaşları tapu maliki 1.7.1854 doğumlu ... ile husumet yöneltilen 1947 doğumlu ...'in aynı kişi olmadıklarını ve taraf teşkili sağlanmadan hileye dayalı olarak hüküm tesis edildiğini öne sürerek yargılamanın iadesini istemişlerdir. Mahkemece yargılamanın iadesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve arkadaşlarının vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve tespitten sonraki sebebe dayanarak davacılar tarafından tapu iptali ve tescil davası açabilecek olmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 12.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....