Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/147 - 2011/240 sayılı kararı ile taşınmazın krokide (A1) ile gösterilen kısmının kesinleşen orman sınırları içinde kaldığından, tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde tapuya tescile karar verildiği ve bu kararın kesinleştiğini, bu dosyadaki bilirkişi raporu ile taşınmazın geri kalan ve krokide (A2) ile gösterilen kısmının eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasında orman olduğu belirlendiğini ileri sürek, bu kısmın da tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin krokide (A2) ile gösterilen 366,18 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından taşınmazın niteliğine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir....
Maddeleri kapsamında orman içi açıklık konumunda bulunması (H.G.K.nun 10.12.1997 gün 1997/20-830-1034 ve 17.12.1997 gün 1997/20-808-1039 ve 22.10.2003 gün 2003/20-665-614 ve 11.10.2004 gün 2004/7-531-582 sayılı kararları ile orman içi açıklıkların zilyetlikle kazanılamayacağı kabul edilmiştir.), 7) Dava konusu taşınmazın veya yakın çevresinin arazi kadastro ekiplerince kadastro paftası üzerinde orman nitelemesi yapılarak tesbit ve tescil harici bırakılması (H.G.K.nun 21.01.2004 gün 2004/8-15-7 ve 12.05.2004 gün 2004/8-242-292 ve 12/03/2008 gün ve 2008/20-214-241 sayılı kararları), 8) Kadastro (Tapulama) Komisyonu tarafından orman sayılarak tesbit ve tescil harici bırakılması (H.G.K.nun, 24.10.2001 gün 2001/8-964-751 ve 13.02.2002 gün 2002/8-183-187 sayılı kararları), 9) Kadastro (Tapulama) mahkemesince orman sayılan yer olması nedeniyle hükmen tescil harici bırakılan yerlerden olduğunun (Bu tür yerler, Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26. maddesinin...
Bu tespit ve tescilin hatalı olduğu, niteliğinin tarla olmayıp, somut olayda olduğu üzere orman niteliğinde olup olmadığı yada zilyetlik yoluyla iktisap edilecek yerlerden olup olmadığı konusu tartışma ve dava konusu değildir. Bir başka anlatımla Maliye Hazinesi'nin yada Orman Genel Müdürlüğü'nün dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile bu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan bahisle tescil harici bırakılması istekli veya orman ve orman toprağı olduğundan bahisle tapu iptali ve tescil istekli olarak yukarıda belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarının açmış oldukları herhangi bir dava söz konusu değildir. Kaldı ki, davalının Cumhuriyet Savcılığı'na ve Orman İşletme Müdürlüğü'ne bu yerin orman olduğundan bahisle yapmış olduğu şikayet nedeniyle ... veya Orman Genel Müdürlüğü'nün iptal ve tescil amaçlı açmış oldukları bir davadan söz edilmemektedir....
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapu kaydı, komşu 189 ada 1, 16, 17 ve 18 sayılı parsellerin kadastro tutanakları, tapu kaydı suretleri, davalı iseler dava dosyaları, varsa tespite esas tutulan kayıt ve belgeleri, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan...
Maddesinde "Amme müesseselerine ait ormanlar parçalanarak şahıslara veya müesseselere toprağı ile birlikte devir ve temlik edilemez" hükmüne yer verildiği, dava konusu orman vasfındaki taşınmazın davacının talebi doğrultusunda bölünme imkanının olmadığı anlaşılmakla davanın reddine yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Orman vasfındaki taşınmazın tespitine itiraz, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 21. maddesinde; "Orman İdaresi ya da Hâzinenin taraf olup orman iddiasında bulunmaları nedeniyle orman yönünden araştırması yapılması gerekli olan kadastro tespitine itiraz, tapu iptal, tescil ve el atmanın önlenmesi istemiyle açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2860 KARAR NO : 2021/592 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DEMİRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2019 NUMARASI : 2013/188 2019/12 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) KARAR : Demirköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/188 Esas ve 2019/12 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili ile asli T1 vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla tüm dosya incelendi. Gereği düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Demirköy ilçesi, Hamdibey Köyü, 104 ada 7 parsel ve 106 ada 67 parsel nolu taşınmazların davalılar adına tespit edildiği, taşınmazların eskiden beri orman olduğu, ormanın zilyetlikle kazanılamayacağı, taşınmazların tapu kaydının iptali ile T3 adına tescilini, ayrıca taşınmazın 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Taşınmazın bulunduğu yerde daha önce yapılan orman tahdidine ilişkin belgelerin getirtilmediği, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları incelenmek suretiyle taşınmazın niteliğinin belirlenmediği, her ne kadar Mahkemece, orman kadastrosunun ikinci kadastro olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, orman kadastrosunun özel kanun uyarınca yapılmış olması nedeniyle 2. kadastro olmadığı belirtilerek, orman tahdidine ilişkin belgeler ve hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ve işin esası hakkında bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
Ancak keşifte görev alan orman bilirkişi tarafından taşınmazın üzerinde bulunan orman ağaçlarının dağınık mı yoksa, toplu mu, toplu ise taşınmazın hangi bölüm veya bölümlerinde oldukları, ağaçların sayısı, yaşı, kapalılık oranlarını açıklanmadığı gibi, sözü edilen orman ağaçlarının tesbit tarihi olan 1967 yılında var olup olmadığı hususunda da herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Zira, davacı Orman Yönetimi taşınmazın kısmen eylemli orman olduğu iddiasına dayanarak, taşınmazın eylemli orman olan bölümlerinin tapu kaydının iptalini istemiştir. Çekişmeli taşınmaz orman tahdidi dışında olduğuna göre, taşınmazın bu günkü eylemli durumu değil, tesbit tarihi olan 1967 yılındaki niteliğinin ne olduğunun tesbiti önem taşımaktadır. Dava konusu taşınmazın tespit tarihi olan 1967 yılında da eylemli biçimde orman olması halinde, yolsuz bir tesbit ve tescil işlemi ancak bu durumda söz konusu olabilecektir....
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın tamamen veya kısmen tescil krokisi kapsamı dışında kaldığı belirlendiği takdirde ise, bu kez taşınmazın tamamı tescil krokisi kapsamı dışında ise tamamı veya kısmen tescil krokisi kapsamında ise, tescil krokisi kapsamı dışında kalan bölümü yönünden usulüne uygun bir şekilde orman ve zilyetlik araştırması yapılması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2019 NUMARASI : 2018/300 ESAS, 2019/464 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin KARAR : İlk derece mahkemesinin 17/09/2019 tarihli kararına karşı davalı vekili tarafından kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 03/08/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 3116 Sayılı Kanunu kapsamında kesinleşen orman tahdit sınırları içinde bulunduğunu, ancak 5602 sayılı yasaya göre yapılan tapulama çalışmaları ile taşınmazın şahıslar adına tapulandığını, orman nitelikli taşınmazların, zilyetliğe dayalı kazandırıcı zamanaşımı yolu mülkiyet edinmeye yasal olanağın olmadığını, tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanılamayacağından, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının hukuken orman sayıldığı için Orman sayılan veya orman...