Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun yanında dava konusu taşınmaz, kadastro sırasında tarla niteliği ile ... adına tesbit ve tescil edildiği, davacı da zilyetlik iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açtığı halde, 3402 sayılı Kanunun 30/1. maddesi gereğince yerel bilirkişi ve zilyetlik tanıkları ile tesbit bilirkişi beyanları arasındaki çelişki giderilmemiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ve ihya olarak kabul edilemez) imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer...

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, eylemli orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılarak 27.05.2006’da kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki, keşifte dinlenen yerel bilirkişi, taşınmaz üzerinde bulunan çam ağaçlarının genel arazi kadastrosundan 10 ve 15 yıl sonra çıktığını, taşınmazın evveliyatında tarla vasfında olduğu ve arpa ve buğday ekildiğini beyan etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle: "Orman kadastro sınırı içerisinde kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davalarında bir yerin niteliğinin kesinleşmiş orman kadastro haritasının uygulanması suretiyle belirleneceği, böyle bir yere ilişkin kamulaştırma işleminin yok hükmünde olduğu ve mülkiyet hakkı kazandırmayacağı gibi taşınmazın niteliğini de değiştirmeyeceği açıklandıktan sonra, orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar bulunmadığından bilirkişi raporunun denetlenemediği, ayrıca mahkemece orman kadastrosunun iptali istemli açılmış dava bulunup bulunmadığı konusunda da araştırma yapılmadığı belirtilerek, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, orman kadastrosuna ait orijinal renkli orman kadastro haritası ve onaylı çalışma...

        Hazine, çekişmeli taşınmazın öncesi ve fiilî durumu itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu, devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olduğu iddiası ile tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece, taşınmazın niteliğinin kesinleşen orman tahdidine göre belirlendiği, taşınmazın tahdit dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23/12/2003 gün ve 2003/9396 - 10059 sayılı ilâmıyla “Yöredeki orman tahdidinin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm ikinci defa Yargıtay 20....

          Yönetimi, 02.09.2010 tarihli dava dilekçesiyle Safran Köyü 121 ada 150 parsel sayılı taşınmazın, kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili, davalıların elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakılmış olan taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle tescili ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

            Dava, orman savına dayalı tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1991 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 09.07.2009 tarihinde ilan edilen 4999 sayılı Kanuna göre düzeltme çalışması, 1964 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. 1. Davalı ..... çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile işaretli bölümüne yönelik temyiz itirazları bakımından; uzman bilirkişi raporuna göre, çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile işaretli bölümünün kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı anlaşıldığına göre, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı ... ... (B) harfi ile işaretli bölüme yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2....

              Yönetiminin tapu iptali ve tescil davasının kabulü yolunda hüküm kurulmaılıdır....

                Yönetiminin tapu iptali ve tescil davasının kabulü yolunda hüküm kurulmaılıdır....

                  Yönetiminin tapu iptali ve tescil davasının kabulü yolunda hüküm kurulmaılıdır....

                    Yönetiminin tapu iptali ve tescil davasının kabulü yolunda hüküm kurulmaılıdır....

                      UYAP Entegrasyonu